3.bölüm

22.5K 770 334
                                    

Tırnaklarımı adeta derime geçirerek oturduğum siyah  koltukta  rahatsız bir şekilde kıvranıyor ve  sırtımı yakan soğuk terler döküyordum. Anlamını bilmediğim bir şekilde ellerim titriyordu. 

Bacaklarım sanki ritmine kapıldığım bir müzikle tempo tutar gibi sürekli hareket halindeydi. Bacaklarıma sahip olamıyordum. Bacaklarımı durdurabilecek ve istem dışı gerçekleşen  hareketlerine engel olabilecek gücüm yoktu.

Avuç içlerim gereğinden çok daha fazla bir şekilde terliydi hatta terden bile öte neredeyse ıslaktı. Sanki bedenimde nedenini bilmediğim bir sıcaklık dolanıyor gibiydi. Ateş basıyordu bu odada. Yanıyordum. Midem bulanıyordu.

Tırnaklarımın geçtiği ince derilerim için için sızlıyor, dizlerimdeki dünden kalma acı şiddetlenerek çoğalıyordu. Siyah gözlerim bir bilinmezi arıyormuşcasına bulanık seçtiğim bir noktada yerdeydi.

Odaklandığım sağır noktayı göremiyordum. Kafamı kaldırıp da karşımdaki adamla göz teması kurabilecek halim yoktu. Soğuk ve bulanıktı bakışlarım.

Buraya ne zaman gelsem göğsümün içerisinde çaresizce çırpınan zavallı kalbim sanki göğsümün içerisinden dışarı fırlayacakmış gibi delicesine atıyordu. Burası bana bir türlü hatırlayamadığım geçmişimi sunuyordu.

Neden ya da kimden olduğunu bilmeden korkuyordum. Damarlarım da dolanan ve hücrelerimi kavurucu bir ateşte küle çeviren bir korku vardı içimde. Derime sinsice işliyor bütün benliğimi ele geçiyordu.

Geçmişimi, ailemi, evimi ve hatta adımı bile hatırlamıyordum. Hatırladığım tek yüz bu dünyada yanında huzur bulduğum mavi gözlerini yurdum, sıcak göğsünü evim saydığım adamındı.

Barlas benim evim, yuvam, ailem, hatırlamaktan korktuğum geçmişimdi. O beni bulmasaydı ve beni bu kadar çok sevmeseydi kim bilir kimin yanında ve ne halde olacaktım.

Karşımdaki siyah ve oldukça rahat koltukta benim rahatsızca kıvranmamın aksine huzurlu bir şekilde oturan adam kahve gözlerini pür dikkat üzerime dikmiş her hareketimi avını tetikte bekleyen bir kaplan gibi gözlemliyordu. 

Bu adamdan da çaresizce çare aradığım bu klinikten de nefret ediyordum. İki yıldır sürekli tekrarlanan ama hiçbir sonuç alınamayan bu seanslarda bu kadar gerilmemin sebebi bir türlü sevemediğim bu adam bile olabilirdi.

"Görüşmeyeli nasılsın bakalım Merve?"

Kendi içimde transa girmiş gibiydim. Psikoloğun kulaklarımda yankılanan sesiyle adeta irkilerek yerdeki kafamı yerden kaldırmış ve donuk bakışlarımı kaçırdığım adama cevap vermiştim.

"İyiyim."

Bakışlarım soğuk ve mesafeliydi. Diğer insanlara takındığım kalın zırhımı bu zaman hırsızı doktora en sağlamından seçmiştim.

Gözlerine bakmamaya özellikle gayret sarf ediyordum. Karşımdaki adamın kahve gözleri sebepsizce rahatsız ediyordu beni. Gözlerindeki o çok bilmiş rahatsız edici ifade insanın  içini ürperten cinstendi.

Birisinin benimle ilgili bir şeyleri öğrenmeye çalışması ki bu beni iyileştirmeye çalışan bir doktor bile olsa hiç hoş bir durum değildi doğrusu. Karşımdaki Barlas değildi ona açık olamazdım. İstesem bile ben Barlas dışındaki hiç kimseye indiremezdim gardımı.

Arı Kovanı #wattys2023Where stories live. Discover now