Bölüm 53

83 1 0
                                    

En son deniz kenarı faciasından sonra kısmen güzel bir kahvaltı yapılmış, kahvaltı esnasında kimse kimseyi kırmamış hatta ara ara muhabbet bile edilmişti. 

İki gün geçmişti bu olayın üzerinden ve hafta sonu bitmek üzereydi. Umay Bulut'una sarılmış tüyleriyle oynarken Umut elinde bir oyuncakla içeri giriverdi. "Bak ben sana ne aldım babacım."

"Babacım?" Umay kaşlarını kaldırıp suratını ekşitti.

"Ne  var sen kızım, annecim diyosun. Ben babacım diyince mi sorun oluyor?"

"Hayır da hayatım, ne bileyim biraz tuhafıma gitti açıkcası. Sen ve baba olmak kelimelerinin bir araya gelmesi Halley Kuyruklu Yıldızı'nın benim evime düşmesi kadar imkansız bence."

Umut oyuncağı kediye uzattı. "Doğru diyosun da güzelim ben sadece laf olsun diye söyledim. Kuruklu yıldız bilmem ne ağzımdan girip burnumdan çıktın ya."

"Laf olsun diye dedin yani?"

"E Umay yani  o sorumluluk için çok gencim ben."

"Yuh Umut ya yuh. Yirmi dokuz yaşına giriceksin hala gencim diyosun. Farkında mısın beş yıl sonra falan kırışmaya başlayacaksın."

"Belki söylediklerin doğrudur kraliçem ama yakışıklı bir adam yaşlı olsa da yakışıklıdır. Kırışıklık ancak karizma katar bana. Ama çocuk sahibi olmak mı? Allah aşkına vurun beni daha iyi. Asıl yaşlılık sebebi o. Çocuklar veba gibi anladın mı? Yapışırlar insanın üstüne. Kötüsü de ömrün boyunca gitmemeleri. Yani şahsen o küçük şeylere dokunmam bile. Herhalde tiksiniyorum o küçük insanlardan. Ayrıca evlenmek falan da ne bileyim. Yani böyle şeyleri konuşmak bile çok saçma."

Umay cevap vermedi. Sadece düşüncelerinde kaybolmuştu o an. Tamam evlenmek, çoluk çocuğa karışma gibi bir hayali yoktu şu an için. Hatta gelecek bile planlayamıyordu çünkü ne zaman neler olacağını bilmek zordu. Ama sevdiği adamla bundan on yıl sonra da beraber olduğunu neden düşünmesindi ki. Belki bir iki çocuk sahibi de olabilirdi.

"Bebeğim duruldun bir sorun mu var?"

Umay olumsuz manasında kafasını sallayıp gülümsedi. Büyütülecek bir sorun yoktu ortada. Kavga etmek istemedi. Olur da işler kavga edecekleri raddeye varırsa diye sustu. Çünkü ayrılıktan sonra yaşadıkları ve sevdiği adamın yanında olması ona güç vermişti. Son zamanlarda Umut'ta çok anlayışlıydı. 

"Yine daldın Umay. Bir sorun olmadığından emin misin sevgilim?"

Umay elini Umut'un yanağına uzatıp okşadı. "Afedersin bu aralar fazla dalgınım. Sadece ihaleyi düşünüyordum. Çok firma katılmış. Tek derdim Kaya'lar değil yani. Sonuçta meblağ büyük ve bu bir açık ihale. İsteyen herkesin katılma hakkı var."

Çalan telefona uzandı. Şehir dışından bir numaraydı. Sabit hat. "Umut bu hangi ilin alan kodu?"

Umut telefona baktı. "Ankara sanırım. Açsana bi kimmiş bakalım."

Umay telefonu açıp cevapladı. "Efendim."

'Umay Gürdal'la mı görüşüyorum?'

Tereddüt etti bir an. "Evet doğrudur, ben kiminle görüşüyorum?"

'Merhaba Umay Hanım ben İmge Hukuk Bürosundan İlkay, İlkay Duman. Nasılsınız öncelikle?'

"İyiyim İlkay Bey teşekkürler siz nasılsınız?"

'Bende iyiyim teşekkürler. Sizi rahatsız ediyorum ancak sizinle görüşmem gereken bir husus var. Yaklaşık bir ay önce postayla bana bir zarf geldi. Zarflarda bazı doğum belgeleri vardı."

NEFESİNİ BIRAKMAWhere stories live. Discover now