Bölüm 1

4.6K 42 27
                                    

"Umay dur yapma!" Nefes nefese kalmıştı Oğuz. Ellerini dizine dayayarak nefes almaya çalışıyordu. Kafasını iki genç kadının olduğu yere doğru kaldırmış, birazdan olacakları engellemeye çalışıyordu. Geç kalmaktan korkmuş neyse ki korktuğu başına gelmemişti. 

"Hoş geldiniz Oğuz hocam. Gözüm yollarda kalmıştı. Bende eli kulağındadır diyordum sevgilinize." dedi Umay dalga geçerek. Elindeki silahı önündeki elleri bağlı, yerde dizlerinin üstüne çökmüş kadına doğrulttu.

Oğuz dikleşip bir iki adım attı. "O benim sevgilim değil. Her şey geçmişte kaldı bunu biliyorsun." Silahın hedefinde olan Sude korkuyordu. "Oğuz bir şey yap. Bu kız kafayı yemiş." dedi titreyerek.

"Umay yapma. Söz veriyorum her şey düzelecek. Elindekini bırak lütfen." Oğuz Umay'ı ikna etme konusunda her zaman başarısız olmuştu. Şansını denemesi gerektiğini düşünüyordu yine de.

"Sen çocuk mu kandırıyorsun Oğuz Allah aşkına? Sen bana bir şeylerin sözünü verebilecek durumda mısın artık? Sen kimsin? Benim hayatımda nesin sen? Yazık sana. Hala onu kurtarmak için çabalarken battığını görüyorum üstelik." Umay silahın kabzasıyla Sude'yi bayılttıktan sonra Oğuz'u hedef aldı.

Oğuz korkmuyordu. Her zaman ölümünün sevdiği bir kadından olmasını istemişti. Alışmıştı da yaşarken ölü olmaya. Umay'ın cesareti ve kararlılığından etkilenmişti hep. İsterse bunu yapabileceğini biliyordu. Bir iki adım daha attı. 

"Haklısın, beni öldür hadi. Onu da öldür. Eğer sana iyi gelecekse bunu yap. Ben korkmuyorum. Aşık olduğum kadın beni öldürecekse eğer, buyur işte. Sana geldim." Bunları söylerken Umay'ın gözlerinden bir saniye ayırmamıştı gözlerini. 

"Aşık olduğun kadın demek. Sen aşkı ne bilirsin ki. Sen ne anlarsın aşktan? Senin kimi sevdiğin bile belli değil. Senden iğrendiğini daha önce defalarca söyleyen kadına nasıl aşık olduğunu söyleyebiliyorsun ki. Biliyor musun sana acıyorum. Bu kadının seni aldattığı andan itibaren değil, benim duygularımı hiçe sayıp, benimle dalga geçer gibi arkanı dönüp ona gittiğin andan beri acıyorum." Umay'ın yüzünden belli oluyordu tiksindiği. 

"Hatalarımı biliyorum. Sen hiç hata yapmadın mı? Sen beni sevmedin mi? Ben inandım senin sevgine, masumluğuna vuruldum. Sen ne zaman böyle acımasızlaştın?" Oğuz bunları söylerken bir adım daha attı. 

Sinirleri bozulmuş bir şekilde kahkaha attı Umay. "Demek masumluğuma vuruldun he hocam. Helal olsun size be. El birliğiyle hayatımın içine nasıl ettiğinize bakın. Beni nasıl şeytanlaştırdığınıza bakın. Mutlu değilsiniz ama. Hiç biriniz mutlu değilsiniz. Neden ama? Dur ben nedenini söyleyeyim. Çünkü basite aldığınız bu  küçük kız ortalığın ağzına sıçtı değil mi?"

Oğuz iki adım daha attı. Umay'a iyice yaklaştı. " Sen çok güçlü bir kadınsın. Böyle basit bir kadını öldürmeye değer mi?"

"Birincisi Oğuz, bu basit dediğin kadını koynuna aldın, demek ki sende basitsin. İkincisi ona basit demenin sebebi sadece senin koynunda kalmaması muhtemelen ve üçüncüsü de seni hala sevdiğimi nereden çıkartıyorsun merak ediyorum. Yoksa histerik bir şekilde aşk acısı mı çekiyorsun? Ah pardon hocam afedersin. Sen her daim aşk acısı çektin zaten." Silahın kabzasını sıkıca kavradı. Çünkü elleri terlemişti. İyice baskı altında hissettiği için dengesini kaybedip yere yığılma hissini atamamıştı üzerinden ve bir yandan da korkuyordu.

Oğuz Umay'a iyice yaklaştı. "Bunlar geride kaldı biliyorsun. Beni sevmiyor musun artık?" Oğuz'un burnunun direği sızlamıştı. Sevilmediğini düşünmek zoruna gitmişti.

"Yaklaşma Oğuz!" Umay silahını daha sıkı kavradı. "Şaka yapmıyorum yaklaşırsan öldürürüm seni."

Oğuz ölmeyi göze alarak sevdiği kadına yaklaştı. " Madem sevmiyorsun, öldür beni." 

NEFESİNİ BIRAKMAWhere stories live. Discover now