Bölüm 6

322 9 0
                                    

  "Gerçekten o kadar sinirliyim ki, önüme gelen ilk kişinin çenesini dağıtabilirim. Dalga mı geçiyor bu adam benimle? Bey efendi beni odasına çağırdı ama kendisi yok. Üstüne üstlük de yarım saat bekledim. Kapısı kilitliydi ve ben orada mal gibi kaldım." Umay'ın gözleri sinirden kıpkırmızı olmuştu.

"Durum acil Eli, çabuk bir sigara yolla." Alev sigarayı alıp yaktı. Sonra Umay'a uzattı.

  Okulun bahçesindeki banklardan birine oturmuş Umay'ı sakinleştirmeye çalışıyordu kızlar.

O sırada Elif'in aklına bir fikir geldi. "Bak ne diycem, belki eğitmen değiliz ama sana dövüş sanatlarını öğretmemizi ister misin? Hem sinirini ve enerjini atacağın için daha iyi bir uyku çekersin. Zaten biz de antrenman yapamıyoruz. Ne dersin minnoş."

"Sensin minnoş. Ayrıca olur. Bence beni buradan götürün." Umay hala sinirli olduğu için normal kelimeler seçse de aksi cevap veriyormuş gibiydi. Ama kızlar sorun etmedi. Zaten Onur'un sinirine de alışmışlardı yıllardır.

"Tamam ben bir lavaboya gidip geliyorum kızlar." Alev hızla kalkıp okulun içine girip sınıfa yöneldi. 

Az ileride Umay'ın tartıştığı çocuğu gördü. Cilveli bir tavırla yanına gitti. "Merhaba, nasılsın?"

Çocuk ters cevap verecek oldu ama Alev elini çocuğun omzuna koydu. "Yalnız kalabileceğimiz sessiz bir yer yok mu? Senden çok etkilendim. Baş başa kalalım istiyorum."

Çocuk olmaz  diyecek oldu ama Alev ikna etti. Okulun kalorifer dairesine ilerlediler. Kapıyı kapattıklarında çocuk Alev'in dudaklarına yapışacak oldu. 

Alev kolundan tutarak tek hamlede yere serdi. Kaldırıp duvara yasladı. "Eğer bir daha Umay'a bir şey yaptığını görürsem duyarsam senin ağzına sıçarım. Duydun mu geri zekalı." Sonra yakasından tutup kafa attı.

Çocuğu orada bırakıp kalorifer dairesinden çıkıp kızların yanına geçti hızlıca. "Gidelim kızlar hadi işim bitti."

Onur on dakika sonra arabayla gelip kızları aldı. Oturdukları evin bahçesi vardı. Müstakil tripleks bir villaydı. Bahçesi duvarla kapatılmıştı. Her yerde kameralar vardı. Ön kapıda her daim korumalar vardı. 

Bahçeye geçtiler. Başlarken temel hareketleri öğrettiler önce Umay'a. Biraz becerdiyse de çoğunu beceremedi. Pes etmeyeceğine söz vermişti ve sözü namusu demekti onun için. Akşam yemeğine kadar çalıştılar. 

Umay'ın pestili çıkmıştı. Fazla yemek yiyemedi. Hala hocasına sinirliydi. Onur'un gözünden hiçbir şey kaçmıyordu. "Neyin var abicim senin bakalım?"

Umay çatalın ucuyla karıştırdığı yemeğinden kafasını kaldırdı. "Kızlarla çalıştık abi görmüşsündür. Yoruldum bir şeyim yok." Yalandan gülümsemeye çalıştı. Ama ne kadar inandırıcı oldu Allah bilir.

Sofrayı toplayıp odalarına geçtiler. Yaklaşık on dakika sonra Umay Elif'i alarak Alev'in odasına geçti. "Anlat bakalım şam şebeği. Ne var yakışıklı abimle aranızda?" Sevimli davranmak istemişti aklınca Umay.

  Alev yataktan doğrularak kalktı ve ağlamaya başladı. Ne olduğunu kimse anlamadı. Onu kıracak bir şey mi söylemiştim acaba diye düşündü Umay. Yanına oturdu. Ama öyle şiddetli ağlıyordu ki. 

Biraz sakinleşince kızlara baktı. "Kızlar Onur'un sevgilisi varmış." .

 Elif  "Olabilir güzelim. Senin hislerinden haberi yok. Üstelik yakışıklı, zeki ve zengin. Her kızın hayali. Önemli olan ne kadar sevdiği. Eğer evlenme derecesine gelmiş bir ilişki ise.." Alev hemen lafa atlayarak "Öyle bir şey varsa ben bir daha onun yüzüne bakmam. Çekip giderim buradan. İlk defa bir erkeğe karşı böyle hissettim anlamıyorsunuz beni. Hem de yıllardır yuttum ben bunu. Bir de kalkmış bana kardeşim diyor. Umay canım yanıyor anlamıyorsun" dedi ve daha da hıçkırmaya başladı.

NEFESİNİ BIRAKMAWhere stories live. Discover now