Bölüm 46

87 1 1
                                    

Tartışırken nihayet Onur'un evine varmışlardı.

"Eee buraya neden geldik kimin evi burası?"

"Onur'la Alev'in aşk mabedine merhaba de bakalım." Umay aracını park etti.

"Taşındılar mı senden? Yalnız mısın yine?"

Umay ters bi cevap verdi."Tabi nereden bileceksin ki? İki haftadır yoksun malum." Kapıyı çaldı. Kapıyı Alev'in annesi açtı. "Necibe teyze merhaba"

"Aaaaaa küçük kızım gelmiş. Hoş geldin yavrum nasılsın?" Kollarını açan kadına doğru bir iki adım atarak sarıldı Umay.

"İyiyim Necibe teyzecim sen nasılsın? Alev nerede?"

"İyiyim sağol yavrum. Odasına çıkmıştı şimdi iner. Bu yakışıklı kim sevgilin mi?"

"Hayır kendisiyle bi muhabbetim yok iş için burda."

Umut sırıtmaya başladı. Umay'ın omuzuna elini atarak kendine çekti. "Ama sevgili olsak ne güzel olur dimi Necibe teyze çok yakışırız."

Umay omuzundaki eli tutup sıktı. Umut'un kulağına kulağına yaklaştı ve sesini alçalttı. "O elini kırarım bi daha bana dokunursan."

Hızlı adımlarla Alev'in odasına çıktı. Onu göremeyince Onur'un çalışma odasına baktı. Masanın üzerinde iki tane bilgisayar vardı. Ama odada da kimse yoktu. Nihayet pes edip dışarı çıktığında Alev'i banyoda buldu.

"Özür dilerim seni böyle şeylerle uğraştırmak istemezdim bu zamanda."

Alev Umay'a sarıldı. "Sadece bi mide bulantısı büyütülecek bişey yok. Ne güzelsin bugün. Son zamanlarda beni epey şaşırtıyorsun."

Umay gülümsedi. "Teşekkür ederim. Doktor kontrolüne ne zaman gideceksin?"

"Haftaya iki aylık olacak o zaman gidicez. Hadi gel de bana şu işi anlat bakalım."

Umut onların yanına geldiğinde Alev bilgisayarları hazırlamıştı.

"Kafanda her şeyin oturması adına uzun uzun anlatıcam ama sözümü kesme söz veriyorum bağlantılı şeyler."

Alev anladığını belirtir bir şekilde kafasını salladı.

"Ya işte seni test için doktora götürdüğümüz gün vardı ya. O zaman şirkete girerken birinin beni takip ettiğini fark ettim. Aslında daha önce de gördüm ama emin olamadım. İlk başlarda acemi olduğunu sandımsa da  aslında adam onu görmemden çekinmiyormuş. Kendini gizleme isteği yok yani. Yoksa hızlıca gözden kayboluyor. Bunu yapan biri kendisini fark ettirmeden de beni takip edebilirdi. Her neyse. O gün şirkete girerken fark ettim onu. Sonra adamın biri çantamı çaldı."

Umut kaşlarını çatmıştı. "Arabana adamın kafasını vuran bu muydu?"

"Evet, çantamı geri verdikten sonra bana bir gül verdi. Yüzünde kocaman bir güneş gözlüğü vardı ve kafasında şapka. Ben de yüzünü görmek için ona doğru bir hamle yaptım ama kendini çekince az kalsın düşüyordum, adam kuvvetliydi. Tuttu beni. Sonra da.." Kafasını çevirmeden Umut'a baktı. O zaman ona anlatamamıştı. Çünkü hatırlayacağınız üzre Umut evi terk edip gitmişti. Aralarındakini daha kötü hale getirmek istememişti o an. "Beni birden öptü ve hızlı adımlarla gitti."

Kıskançlık Umut'un göğsünü delecek kadar baskı yapmaya başladı. "İlk öpüşmeniz de değildi yani geçen gece."

Alev bi anlam veremedi. "Kaç kere öpüştünüz ki? Bi de bu tuhaf olmadı mı? Yani üçümüz bunu konuşurken."

"Biz ayrıldık."

"Öpmediğin erkek kaldı mı merak ediyorum Umay."

Kafasını hızlıca Umut'a çevirdi. "Peki ya senin yatmadığın kadın?"

NEFESİNİ BIRAKMAWhere stories live. Discover now