Bölüm 25

163 6 4
                                    

Güneşli bir salı gününe uyandı Umay. Okula gitmek istemiyordu. Bugün gitmeyecekti. Evi temizlemek için bir temizlik şirketiyle anlaştı. Hem sonra aileler arasında sözün kesileceği gündü yemekler öyle acemice ve sıradan olamazdı. 

Onur böyle söylemişti kahvaltıda. Elif masada yoktu. Erken gitmişti şirkete. Şirketin işleyişi hakkında iyi bir fizibilite raporu istemişti Onur. O da işini en iyi şekilde yapmak istiyordu. Bu sebeple daha da titiz davranıyordu işinde. 

Kapı çaldı gelen Sarp'tı. Umay kapıyı açmaya gitti. "Günaydın sevgilim. Nasılsın bakalım iyi uyudun mu?"

Hiç iyi uyuyamamıştı Umay. Enerjisi yoktu. Günaydın demekle yetindi. Sarp mutfağa geçip bir bardak çay aldı kendine. "Eeee hazır değilsiniz. Okula gitmiyor muyuz?"

Umay kafasını olumsuz bir şekilde sağa sola salladı. "Kendimi nedense iyi hissetmiyorum Sarp. Okula gidecek havada değilim."

Sarp kaşlarını kaldırıp kafasını hafif öne eğdi. "Haftaya sınavlarımız başlıyor. Bilmem anlatabildim mi?"

"Biliyorum bu hafta ders kaçırmamamız gerekiyor. Ama feci yorgun hissediyorum kendimi. Sen benim için not tutamaz mısın?" Umay kendini sandalyeye bıraktı.

"Gerçekten kötüysen bu geceki yemeği iptal edelim. Dinlenmiş olursun." Sarp hayal kırıklığına uğramıştı. Umay'ın da bu gece için heyecanlı olacağını düşünmüştü.

"Hayır istemiyorum. Bu geceyi çıkartabilirim. Hazırlanmam gerekecek sadece. Günsur'ların gelini  olmak kolay olmasa gerek. Çok şatafatlı şeyler giyilecek sanırım." Gülümseyerek söyledi bunları Umay. 

Sarp Umay'ın arkasına geçti ve eğilerek sarıldı ona. Boynundan öptü. "Sen pijamayla bile olsan en şatafatlı kadınsın. Bu gerçeği seni her gördüğümde hatırlıyorum. Bunun için sana teşekkür ederim. En çok ta benim olduğum için."

Umay gülümsedi. Soğuk davranmanın ve kaçmanın bir yol olmadığını biliyordu. Üstelik çocuk oyuncağı değildi bu iş. Evet demişti ona. Ellerini arkaya atıp Sarp'ın saçlarını okşadı. Sarp'ın kollarından kurtulup ayağa kalktı ve ona döndü. 

Sarılarak yanağından öptü. "Bir çok ailenin hayalini kurduğu prestijli ve gelecek vaad eden damat adayı demek artık benim eşim olacak. Bunun keyfini çıkartmama izin verip beni yalnız bırakmaya ne dersin bakalım?"

"Benden kurtulmak için can attığını biliyorum." Sarp gülümsedi. Umay'ın dudaklarına yaklaştı.

Umay geri çekilip çekilmemek arasında kaldı. Çok gerilmişti. Ama bu çocuğu kendisinden sonsuza kadar uzak tutamazdı. Elbetteki ilerleyen zamanlarda evlendiklerinde daha fazla istekleri olacaktı Sarp'ın.

Kendini geri çekmedi ama karşılık vermedi de. Sarp bunu fark etti ve üstelememeye karar verdi. Çünkü bu zaten onun için büyük bir adımdı. Zamanla daha da kabullenecekti biliyordu.

"Güzellik ben kaçar. Okula gitmem lazım biliyorsun yükseltmeye aldığım dersleri verdiğimde artık mezun oluyorum. Ve yakında evime bakmam için çalışmam gerekecek."

Umay gülümsedi. "Peki kahraman. Gitmene izin veriyorum. Akşama görüşürüz."

Sarp çıktıktan sonra Umay masayı toplamaya  başladı. Mutfaktaki işleri bittikten sonra telefonuna baktı. Umut'a mail atmak istiyordu. Onu unutmadığını söylemek istiyordu.

Ama yapamadı. Sarp'a sadık kalacağına söz vermişti. Öyle olacaktı da. Hayatından çıkmıştı Umut. 

O sırada kapının zilini duydu. Temizlik ve yemek işlerini halletmeleri için bir şirketle anlaştığından bahsetmişti Onur. Gelenler onlardı. Umay odasına çıktı. Yatağına oturdu ve açık olan  dolabına baktı. Bu gece için bir elbise seçmesi gerekiyordu.

NEFESİNİ BIRAKMADonde viven las historias. Descúbrelo ahora