Bölüm 109

46 1 0
                                    

Sessizce yatağa geri uzandı Umay. Az önce şahit olduğu şeyler onu çok korkutmuştu. Bu yer altı denen olay onu hep itiyordu. Uykusu tamamen dağılmıştı. O kötü ve karanlık bir adamla olmak değil, Tolga'nın ona gösterdiği yüzüyle birlikte olmak istiyordu.

Kapının açılmasıyla doğrulup ona döndü.

"Uyandırdım mı sevgilim?"

Umay lafı dolandırmadan direk sordu. "Kimle konuşuyordun?"

"Arkadaşımla."

"Bari evliliğimizin ilk saatlerinde yalan söyleme."

"Beni mi dinledin sen?"

"Evet seni dinledim. Ne tahsilatı bu? Hani artık temizdin. Bana yalan mı söyledin? Evliliğimizi bir yalanın üzerine mi kurdun sen?"

Yanağını okşamak için elini Umay'a uzattı. Umay kendini geri çekti.

Tolga derin bir nefes aldı. "Yapma Umay."

Umay'ın yanağından yaşlar süzülüyordu. "Nasıl yaparsın bana bunu nasıl? Beni nasıl kandırırsın?" Ayağa kalkıp giyinmeye başladı.

"Umay lütfen dur. Nereye gidiyorsun?"

"Bana yalan söyledin. Ben sana gerçekten güvenmiştim. Beni, bizi tehlikeye attın." Odanın köşesindeki çantayı alıp merdivenlere yöneldi.

"Umay dur bir şey söylemem gerek."

Ama Umay onu dinlemek istemiyordu. Kalbi çok kırılmıştı. Tam kapıdan çıkmak üzereydi ki...

Sıçrayarak uykusundan uyandı. Tolga yanında uyukluyordu. Gözlerini açıp ona baktı. "İyi misin aşkım?"

"Evet iyiyim."

Tolga onu çekip kollarının arasına aldı. "İyi değilsin sanki. Kalbin çok hızlı atıyor."

"Kötü bir rüya gördüm sadece sorun yok canım."

"Anlat kocana ne gördün?"

"Hiç saçma bir şey işte." Yine de uykusu dağılmıştı. Tolga bunu fark etti.

"Canım sorun ne bana söyleyecek misin?"

"Tamamen kurtuldun mu? Artık benimle birlikte misin yani?"

"Anlamıyorum, bilmece gibi konuşmasan olmaz mı?"

"Artık Ayla'nın babası için çalışmıyorsun biliyorum ama o işlere devam ediyor musun?"

Tolga yatakta doğruldu. "Bundan nefret ettiğini biliyorum. Sanırım aklındaki şeyleri bana sormadan rahat edemeyeceksin. Sen ne yaptığımı sanıyorsun? Onlardan ayrılıp başka bir oluşum içinde olduğumu mu?"

"Bilmiyorum."

"İçin rahat olsun sevgilim. Bizi tehlikeye atacak bir şey yapmam."

"Ama bildiğim kadarıyla ordan çıkmak zor."

"Evet ama senin için yapamayacağım şey yok. Umay senin için imkansızı yapılabilir kılarım."

Umay biraz daha sokuldu. "Neden kollarının bu kadar huzur dolu olduğunu bilmiyorum."

"Hadi uyu biraz. Düşünme artık."

"Ama uykum kaçtı."

"Ben senin uykunu getirecek bir şey biliyorum."

"Yorgunum ama."

Tolga güldü. "Aklın fikrin orada. Ben duşa gir diyecektim."

Umay kızardı. "Hayır aklım fikrim orda değil."

NEFESİNİ BIRAKMAWhere stories live. Discover now