68.BÖLÜM:"ZİNCİRLENMİŞ İNFİAL"

18.8K 768 139
                                    

Multimedyaya koyduğum fotoğraftaki kadın sizce de Hale'ye çok benzemiyor mu? Alttaki fotoğrafta babasıyla olan sahnesini hatırlattı bana. Kadının her baktığım fotoğrafında Hale'yi görüyorum. Şu alttaki de omzundan vurulduğu sahne.... İyice çıldırdım galiba.

Bölüm Şarkısı: Lera Lynn - My Least Favorite Life

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Bölüm Şarkısı: Lera Lynn - My Least Favorite Life

The station pulls away from the train
İstasyon uzaklaşıyor trenden
The blue pulls away from the sky
Mavi gökyüzünden sıyrılıyor
The whisper of two broken wings
İki kırık kanadın fısıltısı
May be they're yours, maybe they're mine
Belki senin belki benim
This is my least favorite life
Hiç istemediğim bir hayat bu yaşadığım
The one where I am out of my mind
Aklımın başımda olmadığı
The one where you are just out of reach
Sana uzanamadığım
The one where I stay and you fly
Benim kalakaldığım, senin kanatlandığın

68.BÖLÜM: "ZİNCİRLENMİŞ İNFİAL"

Önce ve sonra. Hayatımı değiştiren değişkendi. Kendimi kapattığım pürüzlü duran boyaların öylece üzerimden aktığını hissediyordum, bölünerek etrafa saçılıyordu. Yalanların gideceği yolun sonunda oluşan çöküntü oraya hazırsızlıkla tepetaklak düşmemi sağlarken sırların artık derisi yumuşuyor ve sırlar kemiklerinin ardından çıkmaya başlamıştı.

Bu dünya sırların saklanabileceği bir yer değildi.

Ruhumda onun yaktığı meşale bir nefeste sönebilecek kadar zayıflarken bedenimde buna aynı şiddetle karşılık vermeye başlamıştı. Bacaklarım bir ağacın en ince dalı hafif bir rüzgarla sallanır gibi sallanıyor ve titriyordu. Parmak uçlarımın uyuştuğunu hissedebiliyor ve sanki biri tırnaklarımı kökünden koparmış gibiydi.

Bakışlarım Bulut'un dumanlı ve esrarengiz bakışlarına kaydığında dudaklarımı konuşmak için araladım fakat dilimin ucundan havaya devrilmeyen kelimeler yüzünden bundan vazgeçtim. Olamayacak her şeye hazır olurken olabilecek her şeye hazır değildim ve bu en büyük güçsüzlüktü.

Alnımda kırışan kısımların altından gerçeklerin kokusunu burnumu sızlatıyordu, yıllarca kovalanan ruhum artık yakalanmak üzereydi. Korkum parmakların ardında olmak değildi, korkum en yakın arkadaşını öldürmüş olmakla damgalanmaktı. Bu damganın alnıma yapıştırılacağını ve hayatım boyunca gitmeyeceğini biliyordum.

Çimen mezarından altında benden hesap soracağı günü beklerken yeryüzünde ondan daha fazlasının olduğunu şimdi idrak edebilmiştim. Bir ölünün üzerini toprakla kapatırken onun ölümüne sebebiyet veren kişinin üzeri asla kapanmıyordu.

Dudaklarımı hareket ettirdim ve derin bir nefes vermeye gayret ettim. "Bana..." Sustum ve sertçe gözlerimi yumdum. "Bana biraz izin verebilir misin?"

HÜKÜMDARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin