HÜKÜMDAR

61.BÖLÜM: "GÜÇLÜ HÜKÜMDAR"

Daugher - Lifeforms

Transviolet - Bloodstream

Keyifle okuyun, oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

🍂

61.BÖLÜM: "GÜÇLÜ HÜKÜMDAR"

Ayakları sakat bir bedenin nasıl koltuk değneklerine ihtiyacı varsa ruhumun da ayakta durması için koltuk değneklerine ihtiyacı vardı. Birkaç dakika önce çelimsiz biriyken şimdi ona sarıldığım için dirençliydim, bu her şeyi kanıtlıyor gibiydi.

Yüzümü boynunun derinliklerine gömerken beni tutuşu sıklaştı ve parmaklarına daha çok asıldı. Boynuna dolanan kollarım, yerinin bura olduğunu savunurken Bulut'un kalın dudaklarını saç diplerimde hissettim. Saç tellerimi elektriklendiren hırıltılı nefesi, saç derime de şefkatle işliyordu.

"Sana teşekkür etmek bile ağır geliyor," diye fısıldadım, boğuk bir sesle. Dudaklarım, boynu ve kulağı arasındaydı ve nefesim derisinde kalmıştı. Burnumdan aldığım nefesler, beni kokusuna taşırken ayaklarımın altındaki zemin kayıyor gibi hissediyordum.

Kollarını gevşettiğinde dakikalardır bu halde olmamıza rağmen saniyeler gibi gelmişti ve o ayrılmasa ayrılmak istememiştim. Birleşmiş parmaklarımı ensesinde birleştirip saklandığım yerden çıktığımda puslanmış gözlerle ona baktım, onun da siyah gözleri grileşmişti.

"Bunu yapmana gerek yok," dedi, tok bir sesle. Bakışları bir kaç saniye gözlerimden yüzüme kaydı ve kısa ama detayla inceledi. "Yapmak istiyorum ve yapıyorum."

Islak kirpiklerim ağırlaşırken dudaklarımda metalik bir tadın varlığını hissettim, dilimden dökülen kelimelerin de bu acı tattan nem kapacağını biliyordum. "Ben de senin için her şeyi yapmak istiyorum," dedim, dumanlı bir sesle. "Biliyorum... Her şeyi yapabilecek güce sahipsin ama belki vardır."

Kaşlarının arasında belli belirsiz bir çizgi belirdi, siyah harelerindeki kalın çizgilerinde yerlerinde titrediler. "Yanımda ol." Sesi, zihnindeki kökleri tutabilecek kadar derindi. "Sadece bunu yap."

Elleri belimde tutunurken yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve beni olağanüstü etkileyecek bir şekilde dudaklarıma uzandı. Uyuşuk bir şekilde kalırken dudaklarını yavaşça hareketlendirdi ve dilini de katarak uzun bir şekilde öptü. "Sadece seni böyle öpmeme izin ver," dedi, dudaklarını ayırdığında. Nefesi çatlak dudaklarıma çarptığında ellerinin altında sarsıldım.

Bulut sağ elini kalçama kaydırdığında ince elbiseden hemen teninin nabzını hissettim, şehvetli ve şık atıyordu. "Sadece sana böyle dokunmama izin ver," dediğinde sertçe yutkundum ve parmaklarıyla kalçamı hafifçe sıktığında yanaklarımda ısı belirdi. Gözlerimdeki utancı gördüğünde dudakları sinsice kıvrıldı. Bulut'un gözleri sağ tarafa kaydığında bakışları yukarı yükseldi ve alayla söylendi. "Faruk'a da gösteri çıkardık, gelince oturur izler artık."

Gözlerim onun baktığı yere kaydığında güvenlik kamerasını gördüm. "Umarım izlemez," dedim, kaşlarımı çatarak.

Gözlerini yeniden diktiğinde gözleri alayla parıldıyordu. "Orgazm olur mu dersin?"

Şaşkınlıkla ona baktım. "Hah?"

Umursamazca omuz silkti. "Hiç," dedi, keyifle. "Anlarsın yakında."

Kollarımı ondan ayırırken omzuna vurdum ama etkilenmedi. "O dediğin şeyin ne olduğunu elbette biliyorum."

Tek kaşı havalandı. "Ama yaşamadın."