FİNAL -1

27.8K 1.6K 715
                                    

         

****,,
   Lavaboya gitti, kırdığı aynanın bir parçasını eline alıp derisi erimiş yüzüne baktı. "Bu saatten sonra Elfida hiç bir şekilde bana bakmaz. Amaa.. amaa Elfida sen benimsin. Seni o Ateş itine bırakmam. Ya benim olacaksın yada senide o Ateş'i de yok edeceğim. Bana bu yaptıklarınızın hesabını ödeyeceksiniz." diyerek yarısı kırılmış aynaya bir daha yumruk attı. Sinir hücrelerinin bir çoğu yandığı için neredeyse hiç acı hissetmiyordu. Eline batan kırık cam parçasını elinden çıkarıp parmak uçlarına çizerek kanatıyor ama acı hissetmiyordu." Bedenim acıyı unuttu, ama kalbim acıdan kıvranıyor. Ateş tüm bedenimi yaksa da, senin kalbimde ki Ateş’in daha çok canımı acıtıyor. Acım da boğacağım hepinizi. Biraz daha bekleyin." dediği sırada kapı açıldı.

İçeriye siyah takım elbiseli adamlar girdi. İçlerinden biri " Huruza'nın selamı var. Sizi bekliyor."diyerek beklemeye başladı. Fatih şaşkın bir şekilde" Siz kapıda ki adamları nasıl!!? Neyse önemli değil. Hadi gidelim. " diyerek dolaptan kapüşonlu sweatshirt ünü alıp giydi. Kapüşonunu kafasına geçirip yürümeye başladı.

Huruzanın mekanına geldiklerinde Huruza onu kapıda bekliyordu. " Vay koçum benim ne hale getirmişler seni. Ama üzülme intikamını alman için hepsini önüne getireceğim. Ben anne ve babasından intikamımı alacağım. Sen de hepsinden intikamını alabilirsin." diyerek omuzuna dokundu. Fatih derisi yanmış yüzüyle iğreti bir şekilde gülerek" Ya aga söylerken kolay söylüyorsun da içraatta nasıl olacak o iş?" dedi.

Huruza özgüveni tam bir şekilde" Geç içeri söyleceklerimi duyunca bana hak vereceksin. "diyerek içeri girdi. Fatih de odaya girince kapıyı kapattı. Beş saat önce Dışişleri bakanlığındaydım. Saygı değer bakanımız gerekli mercilere gerekli ricalarda bulundu. Kısa süre sonra Kırmızı Eldiven örgütünü yok edebilecek makam verilecek bana. Ondan sonra devletin gücünü kullanarak hepsini yok edeceğim. " diye anlatırken Fatih Elfida’yı düşünüyordu. "Aga bu söylediğinin olma olasılığı nedir peki?" diye sordu.

Huruza "Yüzde yüz, hatta yüzde bin. Bak sana güzel bir haber vereyim . Senin ki de burda. Yani İstanbul'da. Artık anasını ben danasını sen alırsın." diyerek iğrenç bir şekilde güldü.
.

"Ben biraz hava alacağım. Başım ağrıyor. Sen bana haber verirsin aga. Hadi eyvallah"

*********

BANGLADEŞ - Uttara

Cellad ve Aynur büyük bir başarı ile Arakanlı Müslümanların büyük bir kısmını Türkiye'ye getirecek kafileye teslim ettikten sonra Çelik, Asya ve Tuğba'yı da yanlarına alarak ÖLENE KADAR ÖLDÜRÜN emrini yerine getirmek için tekrar sınırı geçip Arakan bölgesine geçtiler. Muzip köyüne doğru yaklaştıklarında silah sesi duymaya başladılar. Gizlenerek ilerlemeye devam ettiler.
Muzip köyünde askerler yakaladıkları Müslüman erkekleri öldürüp kadınlarına tecavüz ediyorlardı. Müslüman kadın masum yavrusunu alarak derme çatma yapılan evine kaçıp saklanmıştı. Budist asker kadını fark etmişti. Peşinden evine girerek kadını aramaya başladı. Sedir altına gizlenen kadın ve evladını tuttuğu gibi sürüyerek odanın ortasına çekti. "Benim olacaksın pis Müslüman." diyerek iğrenç bir kahkaha atıp kadına vurmak için elimi kaldırdığında Cellad kolunu tutarak "Mazluma kalkan eli kırarım. Kırdığım o eli de g*tüne sokarım." diyerek tuttuğu kolu ani bir hareketle çevirerek kırdı. Budist askere vurduğu sert tokatla boynunu kırıp cehenneme yolladıktan sonra "Bana bakın çıkın dışarı ve hiç biri sağ kalmayana kadar savaşın.” dedikten sonra makineli tüfeği omuzuna kaslı kollarının arasına alıp dışarı çıktı . Makinalı tüfekten dakikada 1200 mermi yapıyordu. Aynur ve diğerleri farklı yerlere konuşlanıp Budist askerleri tek tek avladılar. Celladın elimde ki makinalı tüfeğin namlusu kıpkırmızı olmuştu dumanlar tütüyordu. Yaklaşık elli tane Budist eserin hiç biri nefes almıyordu.

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin