KAYIP RUHLAR LİSESİ

KRL 69

**********

Elfida ne yapsa karşısında ki kişi hamlesini önceden bilip ona göre savunmaya geçiyordu.

Kar maskeli kişi Elfida'nın bir anlık boşluğundan yararlanarak arkasına geçip ellerini koltuk altından geçirip boynunda kavuşturarak kilitleme pozisyonuna getirdi.

Elfida çırpındıkça canı daha çok acıyordu. Kar maskeli Elfida'nın boğazını tüm gücüyle sıkıyordu. Elfida'nın gücü yetmiyordu. Nefessiz kalıp boğuluyordu. Gözlerinin önü kararmaya başladı. Zorlukla nefes alıyordu. Daha fazla dayanamayarak bayılıp kendinden geçti.

* * *
Ağır ağır gözlerini açtığında da hiç bir şey göremiyordu. Her yer karanlıktı.   Elfida oturduğu yerden kalkarak nerde olduğunu anlamaya çalışıyordu.   Birden bire ışık açılınca karanlıkta büyüyen  göz bebekleri ani gelen ışıkla rahatsız olunca gözlerini kapattı.  Gözlerini ovalayıp açınca gördüğü kişiler karşısında şaşkına döndü.  Sol tarafında  sırtı duvara yaslı bir şekilde baygın duran kişi Ateş ti.  Sağ tarafında ki duvarda da Halit baygın bir şekilde oturuyordu.   Ne olduğunu   anlamaya çalışırken etrafını kontrol ederek Ateş'e doğru yürümeye başladı. Etrafı kontrol ederken kapının bir karış üzerinde kamera olduğunu gördü. Ateş' in yanına gitmekten vazgeçip  yerdeki bez parçasını alarak kameraya doğru yürüdü. Kameranın altına gelince elindeki bezi kameranın üzerine fırlattı.

   Koşar adımlarla Ateş' in yanına gitti. Elfida, Ateş'in ne kadar masum bir şekilde yattığını düşünerek yüzünü okşamaya başladı.  Yanağına bir öpücük kondurduktan sonra , hafifçe omuzundan dürterek kısık sesle "Ateşş.. Ateşş  kendine gel. Hadi uyan artık. "  diyerek dürtmeye devam etti.   

Arkasından gelen sesle kafasını çevirdi. Halit yavaş yavaş ayılıyordu. Ateş'i bırakarak Halit' e doğru yürümeye başladı.  Halit kendisine  doğru birinin geldiğini görüyordu ama net değildi. Gözlerini açıp kapatınca Elfida'nın olduğunu anlayıp duvardan destek alarak doğrulmaya çalıştı.  Elfida "Vaaay Hal-it bey de buradaymış." diyerek ayağa kalkmak üzere olan Halit'in baldırına sertçe vurarak yere düşmesini sağladı.  Yerde ki Halit'i yakasında  tutup ayağa kaldırarak "Lan geri zekâlı  manyak, gencecik çocuklardan ne istedin?" diyerek sert bir kafa atarak Halit'i kapıya çarptı. Halit'in sertçe kapıya çarpması ile kameranın üzerinde ki bez parçası da yere düşmüştü. Elfida, Halit'e vurmaya devam ettiği için bezin düştüğünü görmedi.  

  Elfida yerde ki Halit'i tekmelerken Halit ayağından tutup ters çevirerek Elfida'yı yere düşürdü. Ayağa kalkıp yerdeki  Elfida'nın üzerine çıkarak   " Her şeyin bir sebebi vardır. Hiç bir şey  sebepsiz değildir. Önce bir sakinleş" dediğinde Elfida, Halit'in altından kurtulmak için çırpınıyordu.    Halit "Sakinleştiğinde seni bırakacağım. Ama şimdi değil." diyerek sıkı sıkı tutuyordu. 

  Ateş " Sen ne köpek oluyorsun da benim sevgilimin üzerine çıkıyorsun lan şerefsiz" diyerek  Halit'in ensesine sert bir tekme atıp Elfida'nın elinden tutarak "Merak etme her düştüğünde yanında ben olacağım"  diyerek Elfida’yı kaldırıp "Şöyle kenarda bekle, üzerine kan sıçramasın." diyerek Elfida'yı hafif bir şekilde duvara doğru itekledi.   Ateş, Halit'in üzerine doğru yürürken "Lan amip, oğlum sen yürek mi yedin lan. Sen hangi cesaretle benim bacımı kaçırırsın. Oğlum sen kromozomların eksik mi doğdun? Babası belirsiz." diyerek hızlı bir tekme savurdu. Halit seri bir refleksle Ateş'in ayağını yakalayıp hızlıca diğer ayağına tekme vurarak" Bana her şeyi de ama babası belirsiz deme. Benim annem de babam da belli.  Bana laf edeceğine git şeytanın çocuğunu doğuracak bacına laf et. " diye bağırdı.
Elfida, Halit' in cezasını Ateş'in vermesi gerektiğini düşünerek kavgalarına karışmıyordu. Neden burada olduklarını biraz düşündükten sonra mantıklı bir sonuca vardı.  Kameraya doğru yaklaşarak  işaret dilinin de ki hünerini kullanarak" Anne keyif alıyor musun bari?  Ayrıca babam yanındaysa kamerayı hareket ettir. "dedi.   Kamera hafif sağa doğru kayınca." yine işaret dili ile "Neden boğazımı o kadar sıktın. Bana o kadar fazla yaklaşman hataydı. Yüzünde kar maskesi olabilir. Etraf karanlıkta olabilir. Ama şunu unutma her çocuk  annesini kokusundan tanır.  Babacığım annem beni çok kötü dövdü." dediğinde  Aziz ve Sıla kahkaha atarak gülmeye başladılar.