KRL - 14

33.3K 2.2K 3.8K
                                    

Elfida kanı görünce çığlık atmaya başladı.  Fatih, Hazal ve diğer öğrenciler hep bir ağızdan "Katilsin sen katiiiil."  diyerek Elfida'nın üzerine yürüyorlardı. Elfida elleri ile yüzünü örterek "Hayır ben bir şey yapmadım, katil değilim. " diye bağırıyordu.

  "Kaaatil katiiiiiil." diyerek vurmaya başladıklarında çığlık atarak uyuduğu masadan fırlayarak yere düştü. Uyanmasına rağmen katil değilim ben diye bağırıyordu.  Bir kaç saniye bağırdıktan sonra eğlendikleri spor salonunda olmadıklarını fark etti. Şaşkın bir şekilde etrafına bakındı.  Gördüklerinin bir kabus olduğunu anladığında yere kapaklanarak ağlamaya başladı.  Çok fazla ağladığı için odaya giren Melek’i duymamıştı.  Melek yerde ağlayan Elfida'nın saçlarından asılarak "Kalk lan ayağa." diyerek canını acıtacak şekilde saçlarını çekti. Elfida ne olduğunu anlamadan saçlarının acısı ile ayağa kalkmıştı bile. Kafasını kaldırıp saçlarından kimin çektiğine bakacağı sırada yüzüne sert bir tokat geldi ve kulakları çınlamaya başladı. Daha tokadı yeni hissetmişti ki öbür yanağında da bir tokat patladı.

  "Zavallı Elfida, bana güçlü olmaktan söz eden sen miydin?  Ne de güçlüsün ama." diyerek bir tokat daha atmak için hamle yaptığı sırada Elfida, Melek’in bileğini havada yakaladı. "Ne yaptığını sanıyorsun sen?" diyerek Melek’in burnunun üzerine sert  bir kafa attı.  Melek yediği kafa darbesi ile ardı üzeri yere düştü.  Çabuk toparlanarak ayağa kalktı. Elfida’ya yumruk atar gibi yapıp kandırarak karnına tekme attı.  Elfida gelen tekmeyi tutarak "İlk ve son uyarım, sana zarar vermek istemiyorum. Yanlış zamanda yanlış kişiye çatıyorsun.  Beni yalnız bırak, yoksa bacağını kırarım."  dedi bağırarak. 

   Melek sakin bir şekilde "Hayır. Sen zayıfken seni alt edeceğim. İstersen kır bacağımı ama sen o kadar güçlü değilsin sanmıyorum." diyerek yüzüne yumruk attı.  Yumruk darbesi ile yere düşen Elfida kalkmak yerine düştüğü yerde ağlamaya başladı.

Melek  yanına uzanarak Elfida'ya sarıldı. İkisi de ağlamaya başladılar.  Elfida "Ben katilim, benim yüzümden öldü. Benim yüzümden. "  diye bağırarak ağlıyordu.  Melek " Senin bir suçun yok.  Bilemezdin böyle olacağını.  Her insan sevdiğine isteyerek zarar veremez ki." diyerek teselli etmeye çalıştı.

  Elfida "Hayır hayır suç ben de , benim yüzümden öldü." diyerek ağlamaya devam etti. Melek "Sana senin suçun yok dedim. Suç senin böyle olmanı isteyenlerde.  Seni böyle yetiştiren mantık suçlu." dediğinde Elfida ağlamayı kesti birden bire.  Bir süre sessiz durduktan sonra Melek’i üzerinden itekleyerek ayağa kalktı. Odada biraz gezindikten sonra "Evet haklısın suç ben de değil, beni canavarlaştıran annem denen o kadında." diyerek  düşünmeye başladı. 

Melek ayağa kalkarak " Senin yüzünden sabah koşusuna katılmadım.  İkimizde kahvaltı yapamayacağız.  Ama dün kantinden aldığım çikolatalar çantamda duruyor. Hadi elimizi yüzümüzü yıkayalım.  Sonrada çikolataları yiyip derse girelim.  Pek vaktimiz kalmadı." diyerek  kolundan tuttu.

   Elfida kolunu geri çekerek yürümeye başladı.  Annesine olan öfkesi bir kat daha artmış şekilde planlar yapmaya başladı.

Aklından geçirdiği düşüncelerin tehlikeli boyutta olduğunun farkında değildi. Koğuşa giderek kıyafetlerini alıp duşa girdi. 

  Bu sefer ılık değil suyun en soğuk hali ile karşılaştı. Hiç bir tepki vermeden soğuk suyun altında düşüncelerini, planlarını olgunlaştırmaya devam etti.  Planlarını uygulayabilmek için kimseyi şüphelendirmemesi gerektiğini biliyordu. Bu sebeple normal davranması gerektiğini düşündü.  Annesinin onu gözetimsiz bırakmayacağını, peşine mutlaka birilerini takacağını bildiği için hiç kimse ile planları hakkında görüşemezdi.  Gözlerini açıp suyu kapattıktan sonra duştan çıkıp durulandı. Üzerini giyinerek Melek’in uzattığı çikolatayı alıp ısırarak yemeye başladı. 

Sınıf kapısına geldiklerinde de ders zili yeni çalmış, öğretmen de gireli beş dakika olmuştu.

Melek kapıyı tıklayarak içeri girmek için izin istedi. İçerden gir sesi gelince kapıyı açıp girdiler.   Elfida kafası yerde kimseye bakmıyordu.  Ayaz hoca Elfida'yı görünce geç gelmelerine kızmayarak "Geçin bakalım."  deyip, anlatmaya devam etti.

Arkada boş olan sıraya geçerek oturdular.  Ders boyunca kafasını kollarına gömerek planlar yaptı.  Melek’in dürtmesi ile dersin bittiğini anladı. 

Melek "Kalk hadi bi hava alalım."  dediğinde Elfida tekrar kafasını gömerek yatmak istediği sırada tanıdık bir ses "O katili dışarı çıkarıp havamızı kirletme." dedi.

Katil kelimesini duyan Elfida sinirle kafasını kaldırdı. Gördüğü kişinin Kaan olması şaşırtıcıydı ama katil demesi şaşkınlığın önüne geçmişti. Ayağa kalkarak sinirli bir şekilde Kaan'ın  gözlerine baktı.

    Ayı Memo, Ali Dayı, Beton Uğur, Afgan Sado, Kaan'ın dediği söz üzerine gülüp, yanında duruyorlardı.

   Melek "Sen kimsin lan uzayın doğurduğu. Ecelin olurum lan senin." diye bağırdı.  Elfida sinirden titriyordu.  Çelik "Kardeş akıllı ol, o dilini koparırım senin." diye üzerine yürüdü. 

  Kaan " Bakıyorum da burada da avukatlar edinmişsin.  Fatih'ten sonra bu bebeyi mi taktın peşine? Yazık, demek ki bu da fazla yaşamayacak." diyerek  kahkaha atınca yanındakilerde  ona katılarak güldüler.  Beton Uğur, Çelik’in konuşması üzerine Kaan'a destek vererek "Kardeş yeni geldin ama sevdim seni , iyi laf ettin."  diyerek arkasında olduğunu göstermeye çalıştı

   Elfida duyduğu sözler karşısında kendini tutamayarak bir hamlede masanın üzerinden atlayıp Kaan'ın gırtlağına yapıştı.  Çelik ve Melek de hamle yağınca Beton Uğur ve tayfası da kavgaya girdi.

  Elfida Kaan'ın boğazını öyle bir tutmuştu ki kimse elinden alamıyordu. Çelik, Beton Uğur ve Ayı Memo ile uğraşıyordu. Melek ise sıska Afgan’ı ve Uyuşuk Ali Dayı'yı dövmeye çalışıyordu.

  Kaan, Elfida'nın öfkesi karşısında çaresiz kalmıştı. Nefes almakta zorlanıyordu.  Ders zili çalmış ama kavga devam ediyordu.  Ayaz hoca kavgayı görünce güçlü fiziği ile hepsini ayırmıştı. Ama Elfida'yı Kaan'ın üzerinden alamıyordu bir türlü.  Elfida’yı kucaklayıp kaldırmıştı ama Kaan'da onunla sürükleniyordu. Sonunda  Çelik’in yardımı ile Kaan'ı nefessiz kalmaktan kurtarmışlardı.

Ayaz hocanın yardımına gürültüleri duyan Çınar hoca da gelmişti.  Gençlerin hepsini müdür odasına götürdüler.

  
Müdür bey hiç tereddüt etmeden "Alın bu serserilerin hepsini birden soğuk odaya atın. Kavgaya orada devam etsinler."  diye bağırdı.

  Ayaz ve Çınar hoca gençleri tartaklayarak soğuk odaya koydular. Elfida, Melek ve Çelik bir köşeye geçtiler, diğerleri de farklı bir köşeye . 

  Elfida yırtıcı bir kuş misali Kaan'a bakıyordu.  Kaan tahrik edercesine "Ne bakıyorsun haksız mıyım? Katilsin işte katil."  dedi.

    Elfida " Ulan madem katilim, Seni de öldürürüm o zaman"  diyerek hışımla üzerine yürümek istedi. Çelik kolundan tutarak “Tahriklerine gelme. Daha sonraya bırak.  Burası yeri değil."  diyerek engellemeye çalıştı.  Elfida  "Ya sen ne karışıyorsun? Size benim kavgama girin diyen oldu mu?  Karışmayın siz, bunlar üşümüşlerdir ben ısıtırım şimdi bunları."  diyerek Çelik’in kolunu itekleyerek  Kaan'a doğru yürümeye başladı.

     

******

“Aynur plan doğrultusunda ilerleyin.  Elfida ne olursa olsun haberdar olmamalı. Günü geldiğinde öğrenecek nasıl olsa."

  "Peki efendim, nasıl emredersiniz.  Efendim acaba bu sene okuldan alsak mı?  Psikolojisi bozulmaya başladı."

"Aynur, o okul niye var? Eğer Elfida o okuldan lider olarak ayrılmazsa en güçlü olamaz. Zorluklar onu güçlendirecek. Bu yaşadıklarının da üstesinden gelmek zorunda."

" Anladım efendim. Nasıl uygun görürseniz."

instegram Kırmızı Eldiven

Facebook Erkan Kırmızı Eldiven Aksu

    

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin