Krl-1-Elfida -6. Bölüm

44.9K 3.3K 1.5K
                                    

"Vay arkadaş, bari biraz süre verin. Ben sabaha nasıl orada olayım?" diyerek masasını toplamaya başladı.

Küçük bir kutuya doldurduğu eşyalarını almadan müdürü ile vedalaşmak için müdürün odasına gitti. Kapıyı tıklatıp içeri girmek için müsaade istedi." Gir." sesini işitince kapıyı açıp içeri girdi.

"Müdürüm hakkınızı helal edin. Belki görüşemeyiz, gitmeden helallik almak istedim."

Müdür şaşkınlık içinde, "Hayırdır oğlum, bir yere mi gidiyorsun?" diye sordu. Yağız komiser "Nereye gittiğimi bilmiyor musunuz müdürüm?" dedi şaşkın bir şekilde, neler olduğunu anlamaya çalışarak. Müdür, "Oğlum vedalaşan sensin, neden vedalaşıyorsun? Nereye gidiyorsun benden habersiz?" diye sordu.

İki tarafta birbirini anlamaya çalışıyordu. Yağız komiser bir süre afalladıktan sonra "Müdürüm sürgün edildiğimden habersiz olamazsınız, öyle değil mi?" diye sordu.

"Ne sürgünü oğlum, açık konuşsana."

"Yazılı emir geldi, bakın işte burada."

"Saçmalama benim haberim olmadan böyle bir emir olur mu? Ver bakayım şunu." dedikten sonra yazılı emri alıp incelemeye başladı müdür. Emir resmi gözüküyordu. Masadaki telefonu alarak arama yaptı. Yağız komiserin sürgünü ile ilgili bilgi almaya çalışıyordu. Bir kaç aramadan sonra telefonu kapattı.

"Git eşyalarını yerleştir, sana biri eşek şakası yapmış. Ama her kim yaptıysa bizim bilgilerimize bile sızabilecek yetenek var. Bu kişiyi bul. Polisle dalga geçmek nasıl bir cesarettir arkadaş!" dedi sinirlenerek. Yağız komiser "Emredersiniz müdürüm." diyerek dışarı çıktı.

Sinirle odasına girip eşyalarının olduğu kutuyu masaya bıraktı. "Ulan maskeli cadı, kesin bunu da sen yaptın. Beni müdürümün önünde küçük düşürmek nedir göreceksin. Elime geçtiğinde parmaklarını tek tek kıracağım." diyerek masayı yumrukladı.

*******

Aynur yuvarlak masanın etrafında oturan gençlere bakarak; "Bir arkadaşınız özel bir görev aldığı için burada olamayacak. Bu sebeple size vereceğim liste dörde bölünecek. Yirmi kişilik bu listede kişi başına beşer tane düşüyor. Asya, Birol ve Okan siz dosyalarınızla ilgileneceksiniz. Tuğba sen benimle çalışacaksın. Senin beş kişiyi beraber halledeceğiz. Ayrıca üzerinde çalışacağımız dosyalar var. Bakın arkadaşlar, geç kaldığınız her görev masum bir çocuğun çocukluğun yok olması demektir. Halledemediğiniz bir görev olursa yaşama şansınızda olmaz. Aldığınız eğitimler sizi mükemmel duruma getirdi. Beni mahcup etmeyin. Şimdi gidebilirsiniz. Tuğba sen kal. " diyerek yeni ekibe görev taksimini yaptı.

Herkes çıktıktan sonra, içlerinde kafası en çok çalışan Tuğba olduğu için, onunla Aziz dosyasını açtılar.

*******

Elfida, Yağız'a şakasını yaptıktan sonra bir nebze can sıkıntısını atlatmıştı. Uçak piste indiğinde, Elfida saçlarını gözlerinin önünden çekerek uçaktan inip arabaya bindi. Dizüstü bilgisayarını açıp okuldaki sınıf arkadaşlarından bir kaçına daha baktı okula varana kadar.

Akşam saatleri olduğu için dersler bitmişti. Öğrenciler okul bahçesinde oyalanıyorlardı. Araç okul kapısının önünde durunca Elfida arabadan indi. Bavulları odasına çıkarılırken o, olduğu yerden okulu bakıyordu. Kırmızı, beyaz renklere boyanmış, büyük ve görkemli bir şato gibi duran okulun geniş bahçesi ve koruluğu vardı. Yavaş adımlar ile merdivenleri bir bir çıkarak büyük ve eski kapıdan içeri girdi. Okul binasından içeri girdiğinde holde büyük bir tablo ile karşılaştı. Resmin altında, MENDERES OSMANLI yazıyordu. Danışmadaki bayanın yanına giderek "Ben Elfida Arslan, yeni öğrenci. Ne yapmam gerekiyor?" dedi ciddi bir yüz ifadesi takınarak. Danışmadaki genç kız "Merdivenlerden üç kat yukarı çık, sağa dön müdür odası var. Oraya gittiğinde müdür bey seni bilgilendirecektir." dedi kibarca. Elfida teşekkür etmeden ağır adımlar ile merdivenlerden çıkmaya başladı.

İkinci kata gelmiş, üçüncü kata çıkmak için adım attığı sırada arkasından biri ona yaklaşarak kolları ile sıkıca sardı. Elfida tüm kuvveti ile kurtulmak istese de, sıkan kişinin kolları çok kuvvetliydi, bir türlü kurtulamıyordu. "Bu Ayı Memo olmalı." diye geçirdi içinden. Çırpınıyor ama kurtulamıyordu çünkü tahmininde yanılmamıştı, Elfida'yı kolları ile sıkan Ayı Memo'ydu. Memo, Elfida'yı havaya kaldırarak arkaya doğru çevirdi. Karşılarında da Beton Uğur. Elinde siyah marker kalem, bir eliyle Elfida'nın kafasını sabitlerken diğer eliyle "Kayıp Ruhlar Lisesi'ne hoş geldin." diyerek kalemle yüzüne bıyık çizdi. Daha sonra kaşlarının arasını karalayarak birleştirdi. Elfida çırpınıyor ama kurtulamıyordu. Yüzünü karalayan Uğur'un karnına bir tekme attığı sırada Ayı Memo'nun kafasına sert bir yumruk indi. Ayı Memo kafasına yumruk yiyince sendelemişti. Elfida arkasına doğru kafa atarak kendini kurtardı. Arkasına dönüp bakınca dizüstü bilgisayarında görmediği biriyle karşılaştı. Elini uzatarak, "Benim adım Çelik. Bu okula hemen senden sonra geldim. Hoş geldin diyen arkadaşlara hoş bulduk demek istedim, senin yerine. Umarım ayıp etmemişimdir." diyerek gülümsedi. Elfida karalanmış yüzünü iyice sertleştirerek "Bir daha başkalarının işine burnunu sokma. Ben ikisinin de işini bitirebilirdim." diyerek kendisine uzatılan eli sıkmayarak üst kata çıkmaya başladı. Çelik "Arkadaşlar sizlerle iyi anlaşacağız galiba. Hadi kalkın yerden, ben müdürün odasına çıkıp geliyorum." dedi gülerek ve üst kata doğru koşar adımlarla merdivenlerden yukarı çıkmaya başladı.

Elfida müdür odasının kapısını tıklatarak içeri girdi. Efendim ben Elfida Aslan yeni öğrenciniz. "dedi. Müdür Elfida'nın yüzüne baktıktan sonra gülerek" Yeni olduğun belli oluyor. Otur bakalım. "dediği sırada kapı tıklatılarak içeri Çelik girdi. " Ben Çelik Çakmak yeni öğrenci. Başta söyleyeyim ismimle dalga geçilmesi bu okula getirilme sebebim. En son dalga geçen okul müdürüm olmuştu. Şu anda sallanan tekerlekli sandalyesinde ve sadece ve sıvı gıda ile besleniyor." dediğinde Müdürün yüzün de ki endişeyi görünce gülmemek için dudaklarını ısırdı. Müdür "Geç oğlum, sen de otur ikinizin aynı anda gelmesi iyi oldu. Beni iki konuşma yapmaktan kurtardınız. Şimdi beni iyi dinleyin. Bazı kurallarımız var.

Bir; kavga ettiğinizde bana gelmeyeceksiniz, kendi aranızda çözeceksiniz. Ayrıca kavga edenler soğuk odada bir gün aç kalırlar.

İki; derslerinizde başarılı olup olmamanız beni ilgilendirmez. Ama sınavlarda 70 puanın altında not alanlar soğuk odada iki gün kalır.

Üç; okuldan kaçmak serbest. Tabi duvarlardaki elektrikli telleri geçebilirsiniz. Diyelim ki geçtiniz, yirmi kilometre çapında aklınızın alamayacağı şekilde hazırlanmış bir güvenlik önlemi vardır. Eğer bu güvenlik sistemini de geçebilirseniz direkt başarılı bir öğrenci gibi mezun olursunuz.

Dört; ya bu okulu iyileşmiş bir birey olarak okulu bitirirsiniz ya da mükemmel bir şekilde bitirerek bir üst okulda Kurt Timi'ne aday olursunuz.

Beş; kızlar, erkekler koğuşuna, erkekler de kızlar koğuşuna hiç bir sebeple giremez. Bir kızı erkek koğuşunda veya bir erkeği kız koğuşunda olduğu tespit edilirse beş gün, günde dört saat mola ile soğuk odaya atılır. Günde yarım ekmek ve suyla.

Altı; bana bulaşmayın.

Hadi şimdi koğuşlarınıza gidin, yerleşin ve dinlenin biraz. Şimdiden acıdım lan size." dedi gülerek. Elfida ve Çelik aynı anda kalkarak kapıya yöneldiler. Çelik bir adım geride durarak Elfida'nın geçmesine müsaade etti. Elfida " Kurallar süper anlaşılan baya üşüyeceğiz." dedi kendi kendine konuşarak. Koridorda bir kız öğrenciyi durdurarak kızlar koğuşunu sordu. Durdurduğu kız, "Uzaylı mısın? Kafanı kaldır bak, her yerde tabela var, takip et bulursun. " dedi yoluna devam ederek.

Tabelaları takip ederek koğuşu buldu. Valizlerinin etrafında iki kız çantalarını açmaya çalışıyordu. Elfida"Eğer bir daha benim eşyalarıma veya bana dokunursanız, dokunduğunuz o parmakları kırarım. " dedi bağırarak. İki kız çantaların yanından ayrılarak Elfida'ya doğru yürümeye başladılar.

Elfida "Gelin bakalım, ilk günden bize soğuk oda gözüktü" dedi içinden.

******
Beğenileriniz veya eleştirlerinizi yorumlarda belirtirseniz sevinirim. Bir de yıldız var ↙️💥 şurda bir yer de ona basmayı unutuyorsunuz ya bi hatırlatayım dedim.

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin