Krl-1-Elfida - 12. Bölüm

34K 2.5K 3.2K
                                    

"Konuşsana kızım ne oldu Fatih'e?"

"Üzgünüm..."

" Ne- neee demek oluyor bu? "

"Fatih öldü..."

Elfida'nın duyduğu bu iki kelime kulaklarında çınlamaya devam ediyordu. Telefon ellerinin arasından kayıp yere düştüğünde Elfida'nın bedeni kas katı kesilmişti. Hiç bir sese tepki vermiyordu. "Öldü." Bu kelime beynin de acılara sebep oluyordu. Gözleri kararmaya başlarken, midesi bulandı. Uzunca bir süre böğürdükten sonra istifra edip bağırmaya başladı. "Hayıııııırr, hayııııııırrrrr ölemezsin hayııııııırrrrr" diye bağırırken elleri ve ayakları titremeye başladı ve bir anda yere yığılıp kaldı.

*********

Yatağında uzanmış müzik dinlerken koğuşa Fatih girdi. Elfida şaşkınlık için de ona bakarken Fatih kapıya yaslanmış onu seyrediyordu tatlı gülüşü ile sırıtarak.

Elfida, Fatih'in kapıda durduğunu görünce sevinç içinde ayağa kalkarak yanına gidip boynuna sarıldı. "Çok özür dilerim, sana karşılık vermediğim için, seni sevdiğim halde sevmiyorum dediğim için özür dilerim. Aşkını saçma bulmuyordum, benden soğumam için söylemiştim." diyerek özür diliyordu.

Fatih, Elfida'nın yanaklarını avucunun içine alarak "Asi Melek'im, yaban çiçeğim üzülme sen, ben sana aşık olmayı sevdim. Ben seni uzaktan sevmeyi sevdim. Özür dileme sana kızamam, sana gönül koyamam." diyerek anlından öptü. Elfida sıkıca sarılarak "Bundan sonra aşkın karşılıksız kalmayacak, zayıf düşmekten korkmuyorum. Varsın sana olan aşkım beni zayıf düşürsün. Varsın zayıf noktam sen ol. En hassas parçam sen ol. Yeter ki yanım da ol. Bundan sonra ayrılmak yok sen de bu okulda olacaksın. Fatih tebessüm ediyor Elfida yı seyrediyordu.

Elfida koluna girerek "Gel otur bak sana okuldaki saçmalıklardan bahsedeyim biraz." dedi.

********

6 saat sonra Kayıp ruhlar lisesinde her zamankinden farklı bir telaş vardı. Bütün öğrenci öğretmen ve çalışanlar yemekhanede toplatmış, perdeler çekilerek yemekhane kapısı kitlenmişti. Okul içinde müdür, Çınar hoca, silah derslerine giren Ayaz hoca ve işkence metotları dersine giren Asya hoca dışında kimse yoktu. Onlar da en güzel kıyafetlerini giyerek okulun dış kapısı da sıraya girerek beklemeye başladılar.

Siyah zırhlı araçlar uzun yolda gözükmeye başlamışlardı. Bir devleti reis koruması gibi araçların yanlarında korumalar koşuşturuyordu. 20 kadar zırhlı araç çevreye yayılarak dış korumayı aldıktan sonra 7 zırhlı araç konvoyun ortasında ziyan jeep kapıya yanaşarak durdu. Ön tarafta oturan koruma hızla arabadan çıkarak arka kapıyı açıp ellerini ceketinin önün de bağladı. Jeepten inen kadın ceketi omuzun da yavaş adımlar ile müdüre doğru yaklaştı.

Müdür ve öğretmenler saygı ile karşısında bekliyorlardı. "Yolu göster." dedi ciddi ses tonu ile sert bir bakış atarak. Müdür bey "Efendim hoş geldiniz. Bu taraftan lütfen. " diyerek geri geri yürüdü. Arkasını dönerek saygısızlık yapmak istemiyordu. Koruma ordusu ile beraber okula girdiklerinde, Aynur korumaları uyararak okul etrafında önlem almaları için yönlerdi. Aynur "Asya hocam sizin dışınızda kimse gelmesin. Hanım efendiyi rahatsız etmesinler, yeterince gergin." diyerek Asya hoca dışında herkesi okul dışında bıraktı.

"Asya hanım Elfida'nın durumu nasıl?"

Haberi duyduğunda krize girdi. Bağırıp çağırdı. Sonra da bayıldı. Sağlık kontrollerinde herhangi bir sıkıntı yok. Şoka girmiş olabileceğini düşünüyoruz." diyerek açıklama yaptı. Elfida'nın dinlendiği odanın yanına gelince, Asya hoca kapıyı açıp dışarıda bekledi. Hanım efendi ve Aynur içeri girdiler.

**********

Elfida, Fatih'e okuldan bahsediyor Fatih ise hiç tepki vermiyordu. Sadece yüzüne bakıyordu. Fatih oturduğu yatağın üzerinden kalkarak "Gitme vaktim geldi, beni sakın unutma asi meleğm." dedi.

Elfida gitmesini istemiyordu. Kolundan tutarak "Hayır gidemezsin bundan sonra beraberiz, seni bırakmam." dediği sırada elinde bir ıslaklık hissetti. Kolunu bırakıp eline baktığında kan olduğunu gördü. Korku ile Fatih'in kollarına baktı. Kollarından akan kan parmakları arasından süzülerek yere akıyordu. Çılgına dönerek "Kolların... Kollarında kan var." diye bağırıyordu. Fatih Elfida ya gülerek ağır adımlar ile duvarın içinden geçerek kayboldu.

Elfida "Gitmeeee,.... Hayııııııır gitmeee." diye bağırarak yatağından fırlayıp uyandı. Karşısında annesi ve Aynur vardı. Annesi saçını okşayarak, "Sakin ol kızım, sadece bir rüya gördün." dedi merhametli davranmaya çalışarak. Elfida ürkek ve acılı gözler ile hem annesi hem de Aynur'a bakıyordu. Annesine kızarak kalkıp Aynur'a sarıldı. Göz yaşlarına hakim olamayarak "Abla öldü.... Benim yüzümden öldü. Ben sebep oldum." diyerek hıçkırıklarla ağlamaya devam etti. Aynur "Kuzum senin yüzünden değil, sen suçlu değilsin." dedi. Hanım efendi Aynur'a çıkmasını işaret etti. Aynur tamam anlamında kafasını sallayarak "Benim çıkmam gerekiyor, annen seninle konuşmak istiyor." diyerek kapıya yöneldi. Elfida" Gitme, kal lütfen. " dediyse de Aynur çıkmak zorunda olduğu için Elfida'yı dinlemedi. Aynur çıkıp kapıyı kapattıktan sonra Elfida öfkeli, üzgün ve şuursuz bir şekilde yatağın köşesinde oturdu.

Annesi "Bana bak, sen Elfida Arslan'sın topla kendini. Bu zayıflık belirtilerini sende görmek istemiyorum. Şu haline bakar mısın, yıkılmışsın resmen. " dedi sinirlenerek.

Elfida'nın gözü kararmıştı ve annesi ile yıllardır etmediği kavgayı etmeye hazırdı. İçinde biriktirdiği her şeyi dökmenin zamanı gelmişti. Bağırarak" Özür dilerim sana layık bir kız olamadım. Keşke senin kızın olmasaydım. Belki o zaman Fatih yaşardı. Senin katı kuralların yüzünden sevdiğim insana karşılık veremedim. Senin beni güçlü biri yapma isteğin yüzünden sevdiğim insan yanımda değil, toprağım altına girecek. Anla artık ben güçlü olmak istemiyorum. Yeteeeer, beni isteğim gibi kalıba sokmaktan vazgeç. Ben genç bir kızım, ben katil değilim, ben normal bir insan olmak istiyorum." dedi.

"Elfida sınırlarını zorluyorsun. Üzgün olduğunu için bir şey demek istemiyorum ama kendine gel artık."

"Hayır kendime gelmeyeceğim. Bitti artık. Elfida senin esirin değil. "

"Elfidaa aaa!"

"Ne, nee vaaar?

"Sus artık ve toparlan bir an önce. Onca işin gücün arasında buraya senden fırça yemeye gelmedim. Hayatta daha acımasız olaylar ile karşılaşabilirsin, güçlü olmalısın."

"Neden ya neden? Güçlü olmak için çocukluğumu yaşayamadım. Güçlü olmak için sevdiğime seni seviyorum diyemedim. Güçlü olmak için hayatımı yaşayamadım. Ben güçlü olmayacağım bundan sonra, anladın mı beni?"

" Sus artık terbiyesiz. "

"Bazen ne diyorum biliyor musun, keşke babam öleceğine sen ölseydin. "

Bu sözün üzerine kendini kaybeden hanım efendi Elfida'ya sert bir tokat attı. Elfida tokadın şiddeti ile yatağın üzerine fırladı. Yatağa kapanarak ağlamaya başladı.

Annesi sinirlenip dışarı çıkarak Aynur'u içeri gönderdi. Aynur hemen Elfida'nın yanına koşarak "Ağlama kuzum ağlama ne olur. Bak ben senin ağlamana hiç şahit olmadım. İlk defa görüyorum senin ağlamanı ve bu beni kahrediyor." diyerek Elfida yı göğsüne bastı.

Elfida ağlayarak "Abla, annem niye bu kadar kötü. Annem yaşayacağına babam yaşasaydı keşke." dedi hıçkırıklarla.

Aynur "Öyle deme kuzum, o sadece senin güçlü olmanı istiyor. Kendi başına hayatla mücadele etmeni istiyor." dedi.

"Neden ya, neden güçlü olmalıyım?"

"Bak kuzum. Neden mi güçlü olmalısın? Annenin yaşadığını yaşama diye. Benim yaşadığımı yaşama diye."

"Siz ne yaşadınız ki?"

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin