KAYIP RUHLAR LİSESİ

Krl-1-Elfida 4 bölüm

Yağız komiser içgüdülerine hâkim olamıyor, içten içe kırmızı eldivene karşı merakı iyiden iyiye artıyordu.

Nasıl bir örgüt?

Kuralları ne?

Neden insanları öldürüyorlar?

Vahşice öldürdükleri insanların üzerine neden kırmızı eldiven atıyorlar?

Ve en önemlisi, neden devletin önemli makamlarının bazıları gizliden gizliye bu örgütü koruyor?

Şimdiye kadar Kırmızı Eldiven dosyası ile kim ilgilense ya ölüyor, ya sürgün ediliyor ya da kaybolup gidiyor.

Kafasında cevaplanması gereken onlarca soruyu düşünürken, polis memurunun ona seslenmesini duymamıştı. Polis memurunun üçüncü seslenişinde, Yağız komiser düşündüğü zamanlarda elinde sıktığı stres topunu yere düşürerek kendine geldi. "Efendim, bir şey mi oldu?" diye sordu polis memuruna. Memur, "Komiserim isteğiniz üzerine söylediğiniz marka eldiven satan mağazaların güvenlik kamerası kayıtlarını getirdim. Zaten o civarda bu marka eldiven satan pek yok. İstanbul genelinde de pek satılmıyormuş. Hem pahalı, hem de pek alan olmuyormuş. Dediğiniz tarihten bir gün önce ve o tarihte beş veya beşten fazla eldiven alan olup olmadığını sorguladım. Elimdeki flaş bellekte genç bir kıza beş kırmızı eldiven, maske ve başka bir kaç eşya satan mağazanın güvenlik görüntüleri var." diyerek uzun konuşmasının ardından flaş belleği Yağız komisere uzattı. Yağız komiser, "Aferin Sinan, bu başarını ödüllendireceğime emin olabilirsin. Şimdi müsaade eder misin?" diyerek polis memuru Sinan'ı odasından çıkardı. "Kafamdaki soruları sen cevaplayacaksın diye bir his var içimde, bakalım maskeli prenses kimmiş?" diyerek flaş belleği dizüstü bilgisayarına takıp, videoyu izlemek için dosyaya tıklayacağı sırada, mail hesabın da bir ileti gözüne çarptı. Videoyu açmayı erteleyip, iletide takılı kalmasının sebebi, iletiyi gönderenin ismiydi.

KIRMIZI ELDİVEN.

Evet, ileti kırmızı eldivenden geliyordu. Merakına yenik düşerek iletiyi açmak için tıkladı ama ileti açılmadı. Bir kaç kez daha tıkladı yine açılmadı. Aniden ekranda emojiler belirmeye başladı. Ekran tamamen emojiyle dolmasına rağmen hâlâ üst üste gelmeye devam ediyordu. Laptopu kapatıp açmayı düşünerek, kapatma tuşuna bastı. Bir süre bekledikten sonra açma düğmesine basarak beklemeye başladı. İki-üç dakika sonra hiçbir problem oluşmadan laptopu açıldı. Dosyayı açmak için tıkladığında, ekranda bir video belirdi.

Maskeli bir kız videoda el sallıyordu. Elfida, Yağız komiserin araştırma yapacağını düşünerek, virüslü bir mesaj atmıştı. Yağız komiser iletiyi tıklayınca, laptopun kontrolü tamamen Elfida'nın kontrolüne geçti. Laptopun içerisindeki bütün dosyalara, ulaşabiliyordu. "Merhaba Yağız komiser." dedi cırtlak ve ince bir sesle. Helyum gazı yutanların çıkardığı sesle aynıydı neredeyse. "Öyle bakma, beni görmek istemiyor muydun? Bak karşındayım, neden bu işin peşini bırakmayı düşünmüyorsun? Bu senin geleceğin için çok daha iyi olur."

Yağız komiser videonun canlı bağlantı olduğunu anlayınca, "Sana bir tavsiye, ben seni bulmadan teslim ol. Söz, ceza almaman için elimden geleni yaparım." diyerek sorularına cevap bulmak adına karşısındakini ikna etmeye çalışıyordu.

"Ne karşılığında bana bu iyiliği yapacaksın acaba çok merak ettim."

"Karşılık yok, sadece bir kaç soru soracağım."

"Kalsın, senden iyilik istemiyorum. Madem iyilik yapacaksın, bir saniye bekle." diyerek klavyenin tuşlarına basarak bir şeyler yaptı Elfida."Yağız komiser, sen çok iyi bir insansın, evsiz hayvanlar barınağına yaptığın iyilik çok cömertçe."