KRL 66

17.2K 1.8K 1.6K
                                    

İki aşığın gözleri önünde çarpmıştı batmaz denen Titanik. Kan dondurucu soğuğu ile ayırmıştı sevenleri birbirinden.

  Soğuk odada sessizliği bozan tek şey yumruk ve tekme sesleri idi.  Elfida ve Ateş'in öfkesi soğuk odanın özelliğini kaybettiriyordu.   Buz tutmuş büyük baş hayvanın sağında Elfida solunda Ateş vardı. Elfida vurduğu yumrukların oluşturduğu kızarıklıklara aldırış etmeden donmuş ete daha sert vuruyordu. 
Ateş' in de ondan eksik kalır bir yanı yoktu.  Öfkesini kusarcasına tekme ve yumruklar atıyordu. 

  Elfida çığlık atarak yumruk seslerini bastırdı bağırarak "Her şey senin yüzünden oldu. Aklımı karıştırdın benim." diyerek daha sert yumruklar vurmaya başladı.

   Ateş öfkeli ve şaşkın  bir şekilde " Olanların benimle ne alakası var?   Kardeşimi bir manyağın kaçırmasını ister miydim?" diyerek donmuş ete tekme attı.  Soğuk odada ikisi de terliyordu.

  Elfida" Geri zekalı hiç bir şey anlamıyorsun değil mi? "

“ Neyi anlamıyorum? Açık konuş."

“ Sen ve kardeşin her şeyi batırdınız. Kafamı kurcaladınız. " diyerek terini silip geri geri yürüyerek yere oturup sırtını duvara yasladı.

Ateş, Elfida ya doğru yürüyerek" Bana baksana, ne söyleyeceksen açık söyle.  Şifreli konuşma. "diyerek yanına oturdu. Elfida vurduğu etteki göçüğe bakarak " Melek’in, Fatih'i bıçakladığı günü hatırlıyor musun? " diye sordu.  Ateş başını evet anlamında sallayınca, Elfida devam etti" İşte sen ve Melek gelmeden önce ben Fatih'in neler çevirdiğini öğrenmek ve kaybolmasında bir suçu olup olmadığını öğrenmek için ona olduğundan fazla iyi davranıyordum.  Her şey planımın bir parçasıydı.    Sen gelip ona hain dediğinde kafamda bir şeyler oluşmaya başladı.  İyice huylanmaya başladım.  O an planımı daha da derinleştirme kararı aldım.  Melek’in, Fatihi bıçaklaması  işleri biraz karıştırdı. Tabi benim de duygularımı karıştırır gibi oldu. Zaten kafam ve kalbim arasında gidip geliyordum. Neyse Fatih'i hastaneye kaldırdıklarında siz okula gittiniz ben de onun şahsi eşyalarını kurcaladım. Pak bir şey bulamadım. Laptopunda ve telefonunda detaylı bir araştırma yaptım. Bütün konuşma ve mesajları silinmişti.  Geri getirmek için epey uğraştım Fatih'in bu süreçte komada olması işimi kolaylaştırdı. Önemli bulgular elde ettim.  Bildiklerimi Aynur abla ile paylaştım.  Beraber bir plan kurduk. Bu plan çerçevesinde onun telefonunu başka bir telefon ile senkronize ettim. Yaptığı bütün işlemleri ve konuşmaları kayıt altına alıyorduk.  Senin yanında gördüğün adamlara ulaşmak için onu kullanıyorduk. Ama her şey mahvoldu.   Tam tuzağa yavaş yavaş çekiyordum. Sevgime de inanmıştı. Kahretsin her şey berbat oldu. " diyerek elini soğuk fayanslara vurdu.

  Ateş şaşkınlık içinde dinliyordu. Duydukları karşısında hem sinirlendi hem de mutlu oldu.  Karışık duygular için de" Madem bana inandın, bana neden planından söz etmedin? Ağzımı tutamayacağımı mı sandın?  " diye sordu.

Elfida" Saçmalama ya ben senin acı çekmeni tabi ki istemem.  Senin çektiklerin karşında kahroluyordum.  Soğuk odada dayak yediğinde onun senin değil de onun elini tutup onu revire götürdüğümde bütün gece ağladım. Dayanamadım.  O sana elini kaldıran Kılıç salağının göğsüne senin adını kim yazdı sanıyorsun? " dediğinde Ateş gülümseyerek" Hadi lan onu da mı sen yaptın? Aklımın ucuna bile gelmedin. " dedi şaşkın bir şekilde bakarak.  Elfida hafif utanarak" Aslında bir keresinde sana her şeyi söyleyecektim.  Seni merdivenlerde  öptüğüm günü hatırlıyor musun? " dediğinde Ateş parmaklarını dudaklarına götürüp" Hiç aklımdan çıkmadı ki. O gece haykırışlarını duyduğumda koşarak boynuna sarılmak ve sana her şeyi açıklamak istedim. Ama yapamadım. İçimizde ki ve dışardaki hainleri bulmak bu plana bağlıydı.  Beni affet. Çok özür dilerim ama yapamazdım. " dedi gözlerinin içine pişmanlıkla bakarak.   

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin