KRL 43

21.8K 1.8K 1.4K
                                    

Şimdi.....

   Elfida ciddi bir yüz ifadesi ile kameraya bakarak "Beni iyi dinle Habeş efendi. Bu gereksiz kardeşin beni çok hafife aldı. Bedelini fazlası ile ödeyecek." diyerek elindeki silah ile ense kısmına sertçe vurdu. "Eğer sen de aynı hataya düşüp beni hafife alırsan, önce ailenden son kalan kişiyi, gözlerinin önünde öldürürüm. Sonra da seni bulur ve acımadan seni öldürürüm. Şimdi annemi ve oradaki herkesi serbest bırakacaksın, ben de senin şu salak kardeşinin biraz daha yaşamasına izin vereceğim. Anlaştık mı? " dedi kamerayı yüzüne yaklaştırarak.

   Tüm İstanbul’da mafyayı dize getiren Habeş henüz 17 yaşında ki bir kızdan duyduğu tehditler karşısında deliye dönmüştü. Yağız komiser, Habeş'in bu dünyadaki tek varlığıydı. Onun için her şeyi yapardı. Kafasına silah dayanmış olması onu çılgına döndürüyordu. Aziz ve Sıla'ya dönük olan kamerayı tutup kendine çevirerek "Bana bak hele, eger o gardaşımın bir kılına zarar gelirse önce buradakileri lime lime ederim. Sonra da seni bulur, ölmek için yalvartırım. Sakııın.. Sakııın  ona bir zarar vermeye galkma. Beni anladın mı?" diye bağırdı öfkeyle.

  Aziz ve Sıla gururlanıp seviniyorlardı. Aziz "Helal be işte benim kızım. Tıpkı babası." dedi Sıla'ya.

   "Hadi lan oradan. Bu kızı ben yetiştirdim. Aynı annesi. Hemen kendine pay çıkarma." diye atışıyorlardı.

   Elfida, Habeş'in pazarlık için tava geldiğini düşünerek zekice planını devreye koymaya başladı. "Şimdi bu değersiz kardeşinin canını bağışlaması istiyorsan oradakileri serbest bırakacaksın. Ama öncesinde annem ile konuşmak istiyorum kamerayı ona çevir." diye emir vaki konuştu.  

  Habeş, Yağız'a zarar gelmesini istemediği için söyleneni yaparak kamerayı Sıla'ya çevirdi.  Sıla gülümseyerek "Aferin sana kızım. Kendini bize kanıtladın. Bundan sonrasını bize bırak anlaşmayı biz yaparız." dedi.

  Elfida ciddiyetini bozmadan "Sıla Arslan orada dur bakalım. Bu operasyonun komutanı benim. Seni ve yanındakileri kurtarmamı istiyorsan önce şartlarımı kabul edeceksin. Anlaştık mı?" dedi soğukkanlılıkla bakarak.

  Sıla şaşkın bir şekilde "Sen ne saçmalıyorsun. Şu an istesem zaten seni bu komutadan alırım. Ama büyük iş becerdin. Şartlarını ödül olarak kabul edeceğim. Ben den ödül istediğini düşünerek soruyorum. Ne istiyorsun?" dedi ciddi bir şekilde tavrını ortaya koyarak.

   "Anne sen ne olarak düşünüyorsan düşün benim için fark etmez. İstediklerim olsun da gerisi önemli değil. Öncelikle senden istediğim şey Fatih. Onun ölmediğini biliyorum. İlk isteğim Fatih ve Hazal'ın Kayıp Ruhlar Lisesi'ni kayıtlarının yapılması."

   "Bu imkansız. Bunu yapmamız doğru olmaz. "

“ Anne bırak şimdi, senin için imkansız  diye bir şey yoktur. Bunu ikimiz de biliyoruz. "

“ Neyse tamam, bunu bir şekilde hallederiz. Başka isteğin var mı? "

“ Evet var. Babamı istiyorum. Babam hakkında bilmediğim çok şey var. Babamı bana vereceksin. " dediğinde Sıla ne cevap vereceğini şaşırdı.

  Habeş, Elfida'nın söylediklerini duymuştu ve babasını tanımadığını anladı. Kamerayı kendine çevirterek " Ula huruza sen babanı mı istiyorsun?" dedi alaycı bir gülümseme ile dalga geçerek. Elfida kızarak "Raya girip parazit yapma. Babamın adını kitli  ağzına alarak konuşma." dedi öfkeli bir şekilde.

  Habeş gülmeye devam ederek kamerayı Aziz'e cevirdi. "Bak huruza, bu mezarcıyı tanıyor musun?" diye sordu.

  Elfida sinirli bir şekilde "Tanıyorum, ne olacak?" diye cevap verdi.

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin