KAYIP RUHLAR LİSESİ

KRL 60

Aynur'un kulağına eğilip, haber veren koruma ile berber Aynur ayağa kalkarak "gitmeliyiz." Diyerek hızla koşmaya başladı. Akabinde Cellad müdür ve öğrenciler ne olduğunu anlamak için peşlerinden koşmaya başladılar. Dışarı çıktıklarında gördükleri manzara tüyler ürperticiydi.

Dördüncü katın camından iple sallandırılmış biri. Elleri ve kolları çırt kelepçe ile bağlı. İple boynundan sallandırıldığı için boynu kırılmış. Aynur ve Cellad müdür dördüncü kata doğru koşmaya başladılar.

Dördüncü kata çıktıklarında pencereden boynunda iple asılı olan öğrencinin bulunduğu koğuşa girdiler. Bu koğuş yeni öğrencilerin kaldığı koğuştu. Fatih ve Çelik Celdere sınavında oldukları için koğuşta sadece Halit ve Hayal olması gerekiyordu. Halit yatağında yatıyordu. Ama Hayalin yatağı boştu. Koğuşta ağır bir koku vardı.

Cellad İri kolları sayesinde yardım almadan tek başına pencereden ipe asılarak cesedi yukarı doğru çekmeye başladı. Aynur eliyle burnunu kapatırken Halit'i uyandırmaya çalışıyordu. Elfida, Ateş, Çelik, ve diğerleri de dördüncü kata çıkmışlardı. Koğuşa girmelerine güvenlikler engel oluyordu.

Ateş, Elfida ve Çelik güvenliği geçerek koğuşa girebilmişlerdi.

Koğuşta girince Hayal'in cansız bedeni ile karşılaştılar. . Hepsi şaşkınlık içinde bakıyordu. Cellad bıçağını çıkarıp Hayal'in elleri ve ayaklarını çözerken Aynur, Halit'i uyandıramayınca şaşkınlık içinde bakan öğrencileri dışarı çıkarmaya çalıştı. Cellad müdür kargaşadan rahatsız olmuş bir şekilde bağırınca her kes olduğu yerde donup kaldı. Kimse Cellad müdürü bu kadar hiddetli görmemişti. Cellad müdür bağırırken boynunda ve kolların da ki damarlar kalınlaşmış patlayacak gibi duruyordu. Hayal'in ellerini ve ayaklarını çözdükten sonra "Kaldırın şunu" diye bağırdı. Aynur ne kadar uğraştıysa da Halit'i kaldırması mümkün olmamıştı. "Sanırım odadaki koku bayıltıcı sprey. Bu olayı her kim yaptıysa odaya bolca sıkmış. Bu çoçuk ta o spreyin etkisinde. yardım edin revire kaldıralım sağlık taramasından geçirsinler. Halit'e de zarar vermiş olabilir." diyerek okulun iç güvenliğini yanına çağırdı.

Hayal'in ölüm haberi kısa sürede tüm koğuşlarda duyulmuştu. Koğuşlarda korku ve panik havası vardı. Kimse yatamıyordu.

Hayal'in cansız bedeni ravire getirilmişti. Üzerine beyaz çarşaf örtülmüştü.

Hayalin iki yatak sağında Halit baygın bir şekilde yatıyordu. Gece vardiyasında ki doktor, Halit'i ayıltmak için bir iğne yaptıktan sonra vucudunu kontrol ederek her hangi bir zarar görüp görmediğini kontrol etti. Şaşırtıcı bir şekil de katil her kimse Halit'e hiç bir zarar vermemişti.

Cellad teselli mahiyetindeki bu haberi alınca Aynur ve iç güvenlik Müdürü ile acil toplanmak için odasına çağırdı. Okulun iç ve dış güvenliği birinci derece alarm seviyesine geçmişti. Revirde Hayal'in cansız bedeni, Halit ve doktordan başka kimse yoktu. Revir kapısında güvenlik ekipleri bekliyordu.

Ayrıca her koğuşun kapısında bir güvenlik elemanı bekliyerek kimsenin dışarı çıkmasına müsade etmiyordu. Dış güvenlik elemanları okulun içinde ve dışında geniş çaplı arama ve araştırmalarına çoktan başlamışlardı.

Cellad müdür tüm hiddeti ile iç güvenlik müdürüne bakıyordu. "Aynur kamera kayıtlarını getir." dedikten sonra güvenlik müdürüne "Siz ne işe yarıyorsunuz" diye bağıtıp sert bir tokat vurarak güvenlik müdürünü, müdür masasının önünde duran sehpanın üzerine fırlatarak sehpa ile beraber yere düşmesini seyretti. Yere düşen güvenlik müdürünü yerden kaldırıp Yüzünü yumruklamaya başladı. "Lan elli tane adam ne işe yarıyorsunuz. Bittiniz oğlum siz." diyerek vurmaya devam ediyordu.