KAYIP RUHLAR LİSESİ

KRL 56

KRL bu akşam itibarı ile 80K oldu. Teşekkürler. Seviliyorsunuz.
Keyifli okumalar dilerim.

******

Fatih, Elfida sayesinde Ateş'in kollarından kurtulunca Ateş' e saldırmak için hamle yapınca Elfida engel olmak için sıkıca tuttuğu sırada, daha önce fark etmedikleri hoparlörden gelen kahkaha sesi ile şaşırarak durdular. 

Cellad müdür mikrofonu eline alarak kahkaha attıktan sonra " Testere filminden esinlenerek kurguladığım oyunuma hoş geldiniz..... Muhahahah......" diye gıcık bir şekilde güldükten sonra konuşmasına devam etti. "   Soğuk odanın sizlere yeterli gelmediğini anladım.  Madem siz soğuk odadan anlamıyor ve benim müdür olduğum bir okulda kurallara uymuyosunuz. Ben de size anlıyacağınız dilde konuşacağım. Sizler neden burada olduğunuzu biliyorsunuzdur. Aranızda bazıları benim suçum yok diye düşünüyor olabilir. Fakat hepinizin burada olmasının bir sebebi var. Sizin sır olarak sakladıklarınız,  benim için sır değildir. Beni anlıyan anladı. Şimdi birinci oyunumuza gecelim. Hepiniz  kavga ederek epeyce yoruldunuz.  Bir de iğrenç bir koku var içerde öyle değilmi. Size özel bölümden müesesemizin ikramı olan ayıranları gönderiyorum. Bu sizin zehirlenmenizi engelliyecek.. " dediği sırada kapının alt kısmından Ayran kutuları bir bir içeri gönderildi. Herkes ayranları aldıktan sonra Cellad müdür" Sanırım koku sizi Çok rahatsız etmemiş. Bu kokuyu biraz daha artıracağım. Bu arada elinizde ki ayranları hemen içmeyin size lazım olabilir.

 
Odanın sol köşesinde duran bir mekanizma var.  Odaya dolan kötü kokuyu salgılıyan gazın durması ve bu odadan çıkabilmeniz için bu mekanizmayı durdurmanız gerekiyor. Beş dakikanız var. Muhahahah..... "

   Odanın bir kaç yerinden içeriye gaz verilmeye başladı. Bu gaz o kadar aşırı kötü kokuyordu ki on gün beklemiş insan cesedi ve ya hayvan leşleri daha az kokardı.   Her kes kolu ve elleri yardımı ile ağzını burnunu örterek kokudan etkilenmemeye çalışarak mekanizmanın yanına gidip incelemeye başladılar.

  En alt kısımda bir terazi, terazinin üzerinde beş litrelik petşişe. Pet şişenin ağzına bağlanmış bir hortum, beş metre uzunluğunda, tavana doğru uzanıyor. Hortumun üst kısmında bir huni.  Terazinin altından kapının dijital kısmına giden bir komplo dijital sayaca bağlanmış sayaç beş dakikadan geriye doğru sayıyor.

    Melek mide bulantılarına dayanamayarak ayranı açıp kafasına dikti.

  Her kes mekanizmayı çözmeye çalışıyordu. Elfida pratik zekası ile olayı anlaması uzun sürmemiş.

  Eliyle burnunu tıkarken "  Ben olayı çözdüm. Cellad müdürün bize verdiği ayranlar içmemiz için değil. Oyunu bitirmemiz için. En yukarıda ki huniyi görüyormusunuz, ucundaki hortum terazinin üzerinde ki şişeye kadar geliyor. Terazi dijital istenilen ağırlığa geldiğinde duracak ve kapı açılacak. " dedi.

  3 dakika 57 saniye kaldı.

   Beton Uğur" İyide o huniyi bu kadar kısa sürede nasıl bu ayranları dökeceğiz? En az beş metre yüksekliği var. " diye sordu.  Fatih" Onu yapmanın tek yolu kule yapmak. " diye cevapladı.

  Ateş mekanizmadan uzaklaşarak" Ben yokum. Ne yaparsanız yapın. " dedi sinirli bir şekilde.  Süre gittikçe daralıyordu..   Koku şiddetini gittikçe artırmaktaydı.  Kötü koku sebebi ile sinirleri iyice gerilmişti. Elfida, Meleğin yanına giderek kısık bir sesle" Ateşi bir tek sen ikna edebilsin. Sen zaten bu halinle  kuleye katılamazsın.. Bir an önce konuş onunla. Bu iğrenç koku hepimizden çok seni etkiliyor. " diyerek ikna etmeye çalıştı. 

Melek, Elfida'nın haklı olduğunu bildiği için vakit kaybetmeden Ateş'in yanına gitti. Ateş yerden aldığı çubukla yerde bir şeyler çiziyordu..