KRL - 20

31.9K 2K 2.6K
                                    

   Eğer Elfida'yı bulursam geçmişine dair büyük ip uçları elde edebilirim,  düşüncesiyle hazırlık yapmaya başladı. Elfida'nın çantasını toparladıktan sonra yanına ihtiyacı olabilecek malzemelerini alarak kulübeden çıktı. Kulübenin etrafına ve üzerine benzin dökerek ateşe verdi. Polis bir kere geldiyse bir daha gelebilirdi. Ayrıca çatışmada ölenlerde vardı. Arkasında iz bırakmaması gerektiğini biliyordu.

Kaybolmuş geçmişini bulabilmenin heyecanı ile adımlarını daha hızlı atıyordu. Bir an önce hava alanına gidip Kıbrıs’a uçmak istiyordu.

********

Elfida bir yabancının kendisine bu kadar yaklaşmasına ve dokunmasına hiç izin vermemişti. Ateş'in bu haddini bilmez tavırları Elfida'yı deliye çevirmişti. Melek’i itekleyerek Ateş'in peşinden gitmek için ayağa kalkıp, Ateş’in gittiği yöne doğru koşmaya başladı. Sağına soluna bakınıyor ama Ateş'i hiç bir yerde göremiyordu. Koşarak bahçeden çıkıp okul avlusuna girince, Ateş'in okul giriş kapısına doğru gittiğini gördü. Arkasından "Laan geri zekalı. Seninle yarım kalmış bir işimiz var.” diye bağırdı. Ateş duymazdan gelerek yürümeye devam etti. Elfida yerden bir taş alarak Ateş'e fırlattı. Taş Ateş'in kafasına deyince sinirlenip arkasına döndü. Elfida eliyle gel işareti yaparken "Öyle kaçmak yok. Bana dokunup, boğazımı sıkacaksın, o da yetmez gibi bir de küfür edeceksin. Sonra da hiç bir şey olmamış gibi gideceksin öyle mi? Sen hele bi gel, sana uzayda olmadığını anlatayım." diye bağırdı.

Ateş ağır adımlar ile Elfida'ya doğru yürürken "Eceli gelen köpek cami duvarına işermiş. Kız olduğun için seni affedeceğimi sanıyorsan Ateş ile tanışmamışsın demektir. Dur sana kim olduğumu anlatayım." diyerek yürümeye devam ediyordu.

Zaman sanki olduğundan on kat yavaş gibiydi. Elfida, Ateş’in gelişini izlerken baştan aşağıya kontrol ediyordu. Atletik bir vücuda sahip olduğu anlaşılıyordu. Giydiği kot pantolondan bacak kasları gözükebiliyordu. Bu da Ateş'in futbol oynama ihtimalini arttırıyordu. Basket için boyu yetmeyebilir diye düşündü. Enteresan bir şekilde Ateş'in bakışlarından çekiniyordu. Hızlıca düşünerek yapması gereken hamleleri planladı.

Ateş iyice yaklaşmış, aralarında bir adım kalmıştı. Elfida tekme attığında yakalayacağını bildiği için tekme atar gibi yaptı. Ateş eliyle tekmeyi tutmak isterken Elfida ayağını geri çekip boşta kalan Ateş'in yüzüne sert bir yumruk vurdu. Ataş yumruk darbesi ile bir kaç adım geriye doğru gitti.

"Benim adım Elfida, tanıştırayım bu da Elfida yumruğu." dedi gülerek.

Gürültüler ile beraber bürün öğrenciler bu ikilinin etrafını sarmışlardı. Beton Uğur ve tayfası, Kaan, Çelik, Melek ve diğer öğrenciler bir anda toplandılar. Melek ve Çelik, Elfida'nın yanına doğru yürüyünce Elfida eliyle yaklaşmayın işareti yaptı.

Ateş yediği yumruk darbesine aldırış etmeden "Bana dokunmak için böyle numaralara gerek yok. Gece gel bahçeye istediğin yerime dokunmana izin vereyim." diyerek dalga geçiyordu.

Elfida daha da kızarak "Oğlum sen bittin lan şerefsiz." diyerek kontrolsüzce Ateş'in üzerine saldırdı. Bir yumruk daha atmak isterken Ateş gelen yumruğu tutarak sert bir tokat attı. "Benim adım da Ateş. Bu da Osmanlı tokatı. Birazdan yüzünde ateşimin kızarttığı sanat eserini tanımak istersen onun adına Ateş’in öpücüğü." Dedi tokat darbesi ile yere düşen Elfida'ya.

Elfida ayağa kalkarak art arda tekmeler atmaya başladı. Tekmelerin biri Ateş'in yüzünde patlayınca Elfida "Bak buna patlıcan közleme derler. Birazdan gözlerinin çevresinde bu patlıcanı göreceksin.” dedi gülerek. Ateş ayağa kalkarak Elfida'nın boğazından tuttu. Elfida da Ateş’in boğazını sıkmaya başladı.

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin