KAYIP RUHLAR LİSESİ

KRL 27

Sıla da Aziz'in gülmesine eşlik ederek sakallarını kesmeye devam etti. Traş muhabbeti bittikten sonra duşlarını alarak gelen yemeklerden yemek için masaya oturdular.  Aziz "Ben tam olarak ne iş yapıyordum? O kız bana Aziz komutan dedi,  asker falan mıydım?Şu kırmızı eldivenden bana biraz söz etsene." diyerek önündeki yiyeceklerden atıştırmaya başladı.

Sıla "Hayır asker değildin.  Biz seninle beraber  çalışıyorduk.  Kırmızı eldiveni sana anlatmam çok uzun sürer, sadece şöyle söyleyeyim.  Kırmızı eldiven kötülerin cezasını kendi usullerine göre kesen bir oluşum. Çoğumuz ailelerimizden şiddet, taciz, işkence v. b olaylar yaşadık. Kırmızı eldiven bizi bu yaşadıklarımızdan kurtararak eğitiyor. Sonrada eğitilen bizler bizim gibi çocukları yine kendi yöntemlerimizle kurtarıyoruz. 
Sen kaybolduktan sonra kırmızı eldivenin başına ben getirildim. Maskeli öldüğünde yerine senin geçmen düşünülüyordu.  Senin ortadan kaybolman, her şeyi altüst etti. Bir süre boşluk oluştu.  Geçici  bir süre bir maskeli atandı. Başarısız olunca beni ikna ettiler.  Senin kaybolman bende de çöküntü yaptığı için kabul etmedim. Israrlı istekleri sonucu kabul etmek zorunda kaldım.  Ben kırmızı eldivenin başına geçtikten sonra bir çok yenilik getirdim. Artık sadece çocukları değil, zulme uğrayan bütün mağdurlara yardım ediyoruz.  Ayrıca  yeni üyeleri yetiştirirken daha insancıl olması için Kayıp Ruhlar Lisesi'ni açtık.  Ben maskeli olduğumda beş altı ülkede söz sahibiydik.  Şu anda gelişmiş ülkelerin çoğunda bu oluşum mevcut. O ülkelerde ki Maskelileri ben seçiyorum.  Dünyada zulme uğramayan, mazlum kalmayana kadar bu oluşum var olmaya devam edecek. Tabi oluşum büyük olunca düşmanların da büyük olması kaçınılmaz oluyor.  Şu an için en büyük düşmanlarımız Amerikan ve İsrail’in ortak kurduğu Yıldız avcıları.  Benimle göründüğün için sen de artık tehlike içindesin." dediğinde Aziz gülerek"  Tehlike içinde miyim?  Seninle göründüğüm için mi? Bence seninle göründüğüm için artık sen tehlike içinde değilsin, güvendesin.  Rahat ol, ne sana ne kızımıza kimse zarar veremez. " dedi güven vererek.

  Sıla" Tabi ki öyle, yanımda sen olduktan sonra hiç kimse bana zarar veremez. " dediği sırada telefonu çaldı.  Arayan Aynur'du.

Sıla  önemli bir arama olabilir düşüncesi ile telefonu açtı. "Aynur Umarım önemli bir aramadır." dedi.

   Aynur heyecanlı ve endişeli bir şekilde "Efendim otele baskın yapılmış. Hemen çıkmanız gerekiyor.  Biz yoldayız,  yetişmek üzereyiz." dedi.

********

Bankta stresli bir şekilde oturan Elfida,  Çelik, Melek ve Ateş hiç konuşmuyorlardı.
Elfida, Ateş'e bakarak “Sana ne oluyor da benim kavgama giriyorsun?" dedi.

    Ateş ayağa kalkarak" Senin kavgana giren kim. Ben Melek için kavga ettim. " dediğinde Melek tebessüm ederek, " Lan sen benim için bir şey yapar mıydın?" dedi.  Ateş"  Şımarma hemen, seni benden başka kimse dövemez.  Ateş'in kardeşini dövmüşler dedirtmem. Senin için değil, kendi itibarım için yaptım.  Elfida sana gelince, dayak ye veya yeme hiç umurumda değil.  Senin için tırnağımı oynatmam. " dedi alay edercesine.

   Elfida bankta elinde ki zarfı sıkıca tutarak" Sana ihtiyacım yok. Ben kendimi rahatlıkla savunabilirim. " dediğinde Ateş sözünü keserek" He he gördük, seni fare gibi oynatıyorlardı. Yetişmesem helak olacaktın koşmaktan. " diyerek kahkaha attı.

  Elfida sinirlenerek" Lan oğlum bi diktir git. Canımı sıkma benim. Göstereceğim ben o şerefsizlere.  Hepsini böcek gibi ezeceğim ama şimdi değil, bir ay sonra. " dedi sinirli bir şekilde  Kaanlara bakarak.

  Melek söze girerek" Niye bir ay sonra? "diye sordu.

  Elfida, Cellad'a verdiği sözü  ima etmişti. Cellat ile yaptığı anlaşmayı söylemeye gerek duymadan" Boş ver, bir ay sonra görürsün zaten." dedi.