KRL 55

17.1K 1.5K 390
                                    

Uykusu kaçan  Fatih yataktan kalkıp hafif sekerek cama doğru yürümeye başladı. Camdan dışarıyı seyrederken Elfida'nın biriyle konuştuğunu gördü.  Elfida, Çelik ile konuşuyordu ama Fatih, Çeliği tanımıyordu.  Ne konuştuklarını çok merek ediyordu. Telefonunu alarak Elfida'yı aradı. Arama yaparken onlara dikkatlice bakıyordu. Elfida çalan telefonu sessize alıp konuşmaya devam etti.

    Fatih ısrarla aramaya devam edince  Elfida telefonu sessize aldı.    Fatih kendini kötü hissetmiyordu.  Bu sebeple üzerini değiştirerek ağır adımlarla koridorda yürümeye başladı. Merdivenlerden aşağıya inerken Elfida ile karşılaştı. Elfida "Aaa niye kalktın yerinden. Ben de senin yanına geliyordum." dedi gülümseyerek. Fatih sinirli bir şekilde "kiminle konuşuyordun, ve telefonumu neden açmadın." diye sordu.  Elfida "Dur bakalım kıskanç aşık.  Çelik ile konuşuyordum.    Korkma onun sevgilisi var zaten.  Oda bu okulda adı Tuğba.   Seni koruyup kollamasını istedim."  diye cevap verdi.

Elfida benim korunmaya ihtiyacım yok. Benim tek ihtiyacım  sensin. Yanımda sen ol yeter. Hem sen merak etme senden ayrı kaldığım sürede boş durmadım. Vucudumda ki değişikliklerden anlamadın mı? Yeterince savunma eğitimi aldım.  Hem sen varken beni başkasının korumasına gerek yok ki. Nasıl dövüştüğünü iyi biliyorum. " dedi sırıtarak.  

   Ders başlamıştı, Fatih dahil yeni gelen öğrencilerin hepsi Elfida'nın sınıfındaydı.  Kimsenin ders dinlemeye ihtiyacı yok gibiydi. Her kes başka şeyler ile ilgileniyordu.   Sınıf kapısı tıklatılıp içeri Cellad müdür ve yardımcısı Aynur girdiler. Cellad müdür "Hocam kusura bakmayın dersi biraz böldüm ama  konuşup  çıkacağım." diyerek ellerini arkasında kavuşturup sıraların arasında yürümeye başladı.  "Tatilde yaptığımız kampta birlik ve beraberliğin önemini kavradığınızı düşünüyorum. Aranıza yeni arkadaşlar katıldı. Duyduğuma göre bu arkadaşlarınızla çabuk kaynaşmışsınız.   Ders çıkışın da" dediği sırada kapı tıklatılmadan açıldı. Ateş kendini toparlayarak derse gelmişti. Cellad müdür "Ahıra mı giriyorsun? Çık kapıya vur. Gir denirse girersin." diyerek Ateş'i dışarı çıkardı. Bütün öğrencilerin gözü kapıtaydı. Ateş kapıyı tıklatarak beklemeye başladı.  Cellad müdür "Gel" diyince Ateş kapıyı açıp içeri girdi. Yüzünün çeşitli yerlerinde morluklar vardı.  Her kes Ateş' in ne yapacağını merak ediyordu. Ateş kafasını önüne eğip yerine geçti. 

   Cellad müdür "Nerde kalmıştık." Dediğin de Aynur "Ders çıkışında demiştiniz" diyerek hatırlattı.

-"Evet hatırladım. Ders çıkışın da   İsmi bu kağıtta yazılı olanları odamda bekliyorum. Hocam buyrun siz kimler olduğunu bildirirsiniz. " Diyerek isimlerin yazılı olduğu listeyi verip dersten çıktı.  Hoca saatine baktığında    dersin bitmesine beş dakika vardı. " Bu saatten sonra ders yapılmaz. Şu listeye bir bakalım kimler var. İsmini saydıklarım tahtaya çıksın.  Ateş ve Melek kardeşler. Liste başısınız.  Elfida sensiz olmazdı zaten. Uğur, Murat (Kılıç) , Fatih ve son olarak da Çelik.  Hepiniz müdür odasına doğru uzayın bakalım.

   İsmi yazılı olanlar sırayla yerlerinden kalkarak  Müdür odasına doğru yürümeye başladılar. Ateş öfkeli bir şekilde Kılıç'a bakarken Kılıç, Fatih ve Elfida' nın yanında yürüyordu.  Çelik, Melek ve Ateş'in yanına gelerek "Kardeş geçmiş olsun. İki' ye bir yakalamışlar seni." diyerek eliyle destek amaçlı omuzuna dokundu. Ateş "Eyvallah" diyerek yürümeye devam etti. Uğur Meleğe bakarken Melek öfkeli bir şekilde Kılıça bakarak abisinin intikamını almanın planını kuruyordu. Müdür odasının kapısına geldiklerinde Aynur  gençleri karşılayarak "Müdür bey sizi başka bir yerde bekliyor, takip edin beni." diyerek önden yürümeye başladı.  Elfida hızlı adımlar atarak Aynur'un yanına gelip kısık bir ses tonu ile "Abla yine  ne oluyor? " diye sordu.  Aynur tavrını net olarak ortaya koyarak "Hemen arkadaşlarının yanına geç. Sende onlar ile beraber öğreneceksin. Ayrıca burda abla yok. Müdür yardımcım diyeceksin." dedi ciddi bir ses tonuyla.

KAYIP RUHLAR LİSESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin