Tamam iki hafta sabrederim. Ama iki hafta sonra beni kimse engelleyemez, bunu bil bak. "
" Sana söz veriyorum iki hafta sonra kızımız babasını öğrenecek. "
" Sabırsızlanıyorum. Peki senin doktorlardan bir haber yok mu? "
" Doktorlar sana kimyasal ilaç verildiğini düşünüyor. İncelemeleri derinleştirecekler. "
" Kimyasal ilaç mı? Eee tedavisi olacak mı? "
" Araştırmaları sürdürüyorlar. Türkiye’nin en iyi profesörleri. İllaki bir tedavi bulacaklar. Yoksa hepsini yakarım. Beni hatırlamak zorundasın. "
“ Bende geçmişimi hatırlamak istiyorum. Özellikle seninle yaşadığım anıları. “
" O kolay. Bu gece senle geçmişe bir yolculuk yapalım mı? " dedi sinsice gülerek.
Aziz, Sıla'nın ne söylemek istediğini tam anlamadığı halde." Seninle her türlü yolculuğa varım." diyerek Sıla'nın teklifini kabul etti.
********
Ders boyunca kaçamak bakışlar ile Elfida'ya bakan Ateş ufaktan terlemeye başlamıştı. Teneffüs zili çaldığında Elfida'nın gözlerine bakarak "Teşekkür ederim" dedi.
Elfida gülümseyerek " Boş ver teşekkürü. Kantine gidelim mi? Çay içmek istiyorum." dedi işveli bir şekilde, gözlerini hiç kaçırmadan konuşuyordu.
Ateş kafasını hafif sallayarak " Durduğumuz kabahat. Ders boyunca çatladım zaten. Hem biraz konuşuruz." diyerek ayağa kalktı. Elfida ve Ateş yan yana yürüyüp giderken, Kaan ağzını tutmayarak "Elf kendine yeni kurban buldun herhalde. Ateş kardeş yazık oldu sana, ölümün yakındır. Bu kızı sevenler fazla yaşamaz haberin olsun." diyerek kahkaha attı. Onun bu sözü üzerine yanındaki arkadaşları da gülmeye başladılar.
Ateş sinirlenerek " Lan annesi belirsiz embriyo. Senin o dilini bir tarafına sokarım. Bozuk kondom imalı. " diye küfrederek üzerine yürürken Elfida elini Ateş'in göğsüne koyarak "Çay içmek istiyorum dedim kurtlu çorba değil. Bırak havlasın, şimdi Cellad'ın uğraşamam." diyerek kavga çıkmasına engel olmak istedi. Elfida'nın sözleri üzerine "Lan bozulmuş unlu mamul, sen şu kıza dua et. Yoksa ben biliyordum sana yapacağımı." diyerek sınıftan çıktıklarında Kaan ve avareleri gülmeye devam ediyordu.
Kantine indiklerinde Ateş çayları almaya gitmişti. Melek koşarak Elfida'nın yanına gelip sandalyeyi çekerek oturdu. "Kız ne iş? Benim yanıma oturmanın abimin yanına oturdun. Sınıftan beraber çıkmalar, kantinde çaylar falan. Hayırdır, yoksa yengem mi oluyorsun? " dedi heyecanlı ve hızlı hızlı konuşarak.
Elfida gülümseyerek "Olabilir, abine bağlı." dediği sırada Ateş çayları getirmişti. Melek’e bakarak göz işareti ile kalkmasını istedi. Melek durumu anlayıp "Benim sınıfta biraz işim var. Görüşürüz." diyerek gitti.
Ateş çayları masaya koyduktan sonra cebinden bitter çikolata çıkararak "Tatlı yiyelim tatlı konuşalım." dedi ve çikolatayı çayın yanına koydu.
Elfida kahkaha ile gülerek "Lan oğlum bitter çikolata tatlı değil ki." dedi.
Ateş mahcup bir şekilde kafasını kaşıyarak "Ne biliyim kızım ben çikolata sevmem. İnanmazsın belki ilk defa çikolata alıyorum." dedi.
"Neyse yanlışlıkla doğru bir şey yapmışsın. Bitteri çok severim. Teşekkür ederim."
" Rica ederim. Hâlâ şaşkınlık içindeyim. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYIP RUHLAR LİSESİ
Mystery / Thriller#2 +18 şiddet içerir Karanlık hüküm sürer ruhunu kaybetmiş bedenlerde. Bakanlar onları güçlü sanırlar. Hasta bedenlerdir onlar. Ruhları kayıptır. Acı çekmeye alışmak kolay bir duygu mu sanılır? Acı ile yaşamak zevklimi geliyor sana? Yere düşünce...