Görüntülü Arama

1.9K 203 31
                                    

Açıyorum, hem de hemen

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Açıyorum, hem de hemen. O kadar görmediğim bir şey ki annemden gelen çağrı, onu kaybetmek istemiyorum. Bağlantı sağlanırken ekrandaki yüzüme bakıyorum. Ön kamera açısı sebebiyle yüzüm olduğundan geniş görünüyor, çenemden itibaren şişmeye başlamış gibi. Sonra kare şeklinde küçülüp sağ üst köşeye yerleşiyorum. Annem parazitli ve bulanık bir görüntü eşliğinde karşımda. Saçını açık maviye boyamış ve kısacık kestirmiş. Boynunda renkli boncuklardan yapılma kolyeler var. Turuncu renk, etnik desenli elbisesi efil efil, yaşla birlikte irileşen göğüsleri ve elbisenin bolluğu yüzünden üst bedeni olduğundan da büyük görünüyor. Babam ortada yok.

Yine de içim heyecan dolu. Annemin beni araması... O kadar güzel ki. Sırıtarak sadece onu izliyorum. "Selam anne." Elim beceriksizce havaya kalkıyor, kendi çapımda selam veriyorum.

"Beril, korkunç görünüyorsun." Yüzü dehşet içinde. Endişe mi o?

Eh, bu da bir şey sayılır. "Pek iyi değilim. Biraz olaylı günler yaşıyorum." Elimle ensemi sıvazlarken omuz silkiyorum.

Annem elini sallıyor, beni geçiştiriyor. "Ah sen mi ben mi." Yelpazesini sallamaya başlıyor, sıcak bir yerde takılıyor olmalılar. "Güzel bir grupla kaynaştık. Kamp yaparak değişik ülkeleri keşfediyoruz ama döndüğümüzde kutsanmış aile temalı bir kutlama yapmaya karar verdik. Bu yüzden seni aradım. Çocuğumuz olarak yanımızda olmak zorundasın, yoksa bize tuhaf gözlerle bakarlar. Anladın mı Beril? Orada olman gerek. Birlikte poz vereceğiz ve herkes kutsanmış ailemizi görecek."

"Çok isterim." Başımı hızlı hızlı sallıyorum. "Uzun zamandır bir araya gelemiyoruz. Belki biraz sohbet ederiz."

"Ah canım, inan sohbet için hiç vaktim olmayacak. Ailesi olmayan çocuklar yararına düzenleniyor aslında bu parti. Evdeki kullanılmayan eşyalarımızı açık arttırma usulü satacağız. Elde ettiğimiz geliri de kimsesiz çocuklar yararına kullanacağız." Annemin gözleri dolu dolu oluyor. "Beril görsen, anne babası olmadığı için perişan halde o kadar çok çocuk var ki. Kalbim sızladı. Onlar için bir şeyler yapmamız gerektiğini hissettim."

Ne ulvi bir istek. Anneme ilk kez tiksinerek bakıyorum. İkiyüzlü mü yoksa gerçekten de kendi çocuklarına ne yaptığının farkında değil mi? Derken kardeşim aklıma geliyor. "Çok iyi düşünmüşsün anne ama kardeşimi unutuyorsun. Bu kutsanmış aile zırvası... pardon partisine onu çağırmayacak mısın?"

Annem bana dik dik bakıyor, ağzı açılıp kapanıyor ve omuzlarını düşürüyor. Sanki çok acayip bir şey söylemişim gibi davranıyor. "Kızım." Sesi o kadar yumuşak ki zihnimde kabarık bir yastık canlanıyor. Tatlı bir temas, huzurlu bir uyku... "Kardeşinin işleri çok yoğun." Dudaklarını kemiriyor, bana bakışları sıcacık. "O bize eşlik edemez." O an anlıyorum, kendi çaplarında sevdikleri tek çocuk benim. Kardeşim onlar için sadece bir yabancı ve ne kadar uzakta o kadar iyi.

Bir yanım hem seviniyor hem de bu duruma çok üzülüyor.

Başımı sallıyorum. "Evet, bugün ona mesaj attım ama bana cevap vermedi. İşleri gerçekten de yoğun olmalı."

Annem kameraya iyice yaklaşıyor, diken üstünde gibi. "Beril." Başını yana eğiyor. "Bana bir iyilik yap ve kardeşinle bir süre iletişim kurmamaya çalış olur mu?"

"Ama neden?"

"Sorgulama. Lütfen sadece dediğimi yap." Arka tarafta bir şeye bakıyor. "Baban çağırıyor, artık gitmeliyim. Dediğimi anladın değil mi? Kutsanmış aile, oradayız ve kardeş yok." Ellerini birbirine vurup gülümsüyor ve bağlantı sona eriyor.

Bu nasıl bir konuşmaydı böyle. Kafam iyice çorba oluyor.

Sır Sepeti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin