Kıyas

2.6K 240 16
                                    

Helin'le yaptığımız konuşmadan sonra onları daha dikkatle izlemeye başladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Helin'le yaptığımız konuşmadan sonra onları daha dikkatle izlemeye başladım. Neden bilmiyorum ama insanları izlemeyi ve analiz etmeyi severim. Belki bugünkü @sırsepeti kimliğimin temeli de bu kişiliğimdir. Kim bilir.

Anıl Sarp gibi değildi. Sarp... üzerime titrerdi. Benimle sessiz de kalsak saatlerce oturabilirdi. Bir bakışımdan, dalıp gitmemden hüznümü sezerdi. O benim ruhumu sevmişti. Ama Anıl farklıydı.

Helin'le birazcık sessiz kalsalar sıkıldığını belli ederdi: koltuğunda kıpırdanarak, sağa sola bakarak, telefonu kurcalayarak. Sonra Helin'i üzdüğünü fark eder ve türlü haylazlıklarla kızın gönlünü alırdı. Helin'inse hemen yüzü ışıldardı. Ruh hali Anıl'ın tavırlarına göre değişiklik gösterirdi. Ben ne desem fayda etmemişti. Onun merkezinde daima sevgilisi olacaktı.

Bir gün bu konuyu Anıl'a açtım. Dayanamamıştım çünkü. Bir kızın, herhangi bir erkek karşısında silik bir hal alması beni oldukça rahatsız etmişti. İlişkiler besleyici olmalıydı değil mi? Onlarınki birbirini tüketen cinstendi.

Denize gitmiştik. Üzerimde siyah bikinimle şezlonglardan birine yayılmıştım. Hasır şemsiyeden sızan çizgili güneş tenimi zebra desenine boğmuştu. Bacaklarım yakıcı sıcaklığa doğrudan maruz kalıyordu ama bu sıcacık his hoşuma gidiyordu. Serin bir limonata söylemiştim. Bizimkiler yeni tanıştıkları başka bir genç grupla denizin sığ kesiminde voleybol oynuyordu. Umut voleybolda iyiydi, ilk kez özgüveni yerinde görünüyordu. Hatta bir kızla gülüşerek birbirlerine laf bile atmışlardı.

Sarp da çok eğleniyordu. Omuz kısımları şimdiden kızarmaya başlamıştı. Ona gülümserken Anıl denizden çıkıp yanıma gelmişti. Kumlara sular damlatarak diğer şezlongun uç kısmına oturmuş ve eliyle saçını dağıtmıştı. "Çok sıcak." demişti. "Sen neden gelmiyorsun?"

Elimdeki kitabı kucağıma bırakıp Anıl'a dönmüştüm. "Çok sıcak olduğu için." Kaşlarım havadaydı. "Peki sen neden Helin'i yalnız bırakıyorsun?"

Helin, Anıl kıyıya döndüğünde oyunu bırakmış ve kenardan arkadaşlarını izlemeye başlamıştı. Arada gözü Anıl'a kayıyordu ve bunu yakalayan Anıl derin bir iç çekmişti. "Bazen bu gerekiyor, yalnızlığı öğrenmesi şart. Ben onun bebek bakıcısı değilim Beril, erkek arkadaşıyım ama o, bana muhtaçmış gibi davranıyor ve bu beni deli ediyor."

"Çünkü seni çok seviyor."

"Bu sevgi değil, takıntı." Anıl bıkkın bir tavırla başını iki yana sallamıştı. Sonra tıpkı benim gibi şezlonga uzandı. "Sen mesela... Sarp'a karşı hiç de Helin gibi davranmıyorsun. Onu sevmemiş mi oluyorsun yani."

"Hayır tabii ki de." Anıl'a doğru kızgınlıkla dönüyorum. "Sarp'ı çok seviyorum."

"Demiştim." Anıl bilmiş bir şekilde gülüyor. "Sevgi Helin'inki gibi bir şey değil ve bunu ona nasıl anlatabilirim hiç bilmiyorum."

Sır Sepeti Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin