Kargaşa

2.6K 254 17
                                    

"Anlatmana gerek yok

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


"Anlatmana gerek yok." Ayağımı kızgın kumlara sokuyorum. Bir böcek parmaklarımın arasından çıkarak uzaklaşıyor. Kuru yosunlar her yerde. Son yılların en sıcak yazını yaşıyoruz o dönem.

"Anlayamadım?" Anıl bana tuhaf bir şekilde bakıyor, yine kendimi incelenen bir canlı türü gibi hissediyorum.

İçim ürperiyor ve bakışlarımı kaçırıyorum. Tam o sırada limonatam geliyor, hevesle bardağa uzanıyorum. Pipetten uzun bir yudum çekiyorum ve dudak büküyorum. "O şu an senin bir kolun gibi değil mi? Sen onu yönlendiriyorsun, senin hareketlerine göre acı çekiyor ya da rahatlıyor yani fark etmeden seninle bir bütün olmuş. O zaman iş sana düşüyor. Bu sefer onu taktiksel bir şekilde yönlendirip ilişkinizi doğru bir zemine oturtacaksın ya da..." diyorum duraksayarak. "Bir süre ondan ayrı kalıp Helin'in birey olduğunu hatırlamasını sağlayacaksın."

"Ne o..." diyerek yarım ağız gülüyor Anıl. Bir yandan da dudağını dişliyor. "Beni bekar biri haline mi getirmeye çalışıyorsun?" Bakışları çok keskin, fazla keskin.

Kalbim tekliyor. Arkama yaslanarak "Ne münasebet." diyorum. "Hem senin medeni durumun beni hiç ilgilendirmez." Huzursuz hissediyorum kendimi. Kanımda dolaşan duygulara anlam veremiyorum ve bu duruma sinir oluyorum. Sarp uzakta, keyfi hala yerinde. Ona odaklanıyorum.

"Şaka yaptım Beril." Anıl en sempatik gülüşünü takınıyor. Gözleri şimdi gerçekten de samimi.

Rahatlıyorum. "Bu konularda şaka yapma lütfen." diyorum.

"Hay hay." diyor bir limonata da o söyleyerek. "Birazcık ilişkinize imrenmiş olabilirim." diye itiraf ediyor. Mahcup görünüyor.

Gözlerini yumduğu anda onu izlemeye başlıyorum. Ciddi anlamda yakışıklı biri. Hani bazı erkekler vardır ve 'yok abi bu dönüp bana bakmaz.' dersiniz ya, hah işte Anıl da onlardan biri. Helin onu kıskanmakta haklı. Bir an Anıl'ı o kadar uzun süre izliyorum ki kendime gelmem zaman alıyor. Uyuşmuş bir halde tekrar tekrar Sarp'a odaklanıyorum. Sonra gözüm Helin'e kayıyor. Bakışları bize kilitlenmiş vaziyette. Kızgın değil, öfkeli değil. Gözlerinden sadece hüzün akıyor.

Sır Sepeti Donde viven las historias. Descúbrelo ahora