Tehdit

2K 211 18
                                    

Sarp anlatmaya başladığında havadaki negatif enerji bir süreliğine yok oluyor

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Sarp anlatmaya başladığında havadaki negatif enerji bir süreliğine yok oluyor. Son sürat geçmişe sürükleniyorum. O tatlı ama acıyla son bulan geceye doğru sürükleniyorum.

"Sence." diyor Sarp. "Sana bakışım, dokunuşum sahte olabilir miydi?" Anlattıklarının tek muhatabı benmişim gibi davranıyor. Sadece bana bakıyor, benim mimiklerimi inceliyor.

"Gerçek olduğunu düşünmüştüm."

"Gerçekti zaten Beril. O kadar mutluydum ki içimdeki duygulardan kalbim patlayacak gibi hissediyordum. Sen çok geçmeden uykuya dalmıştın. Saçın dağınıktı, yastığa gömülen yüzün kızarmıştı. O kadar güzel görünüyordun ki, uyumayıp seni seyretmeye başladım. Ve bir mesaj aldım." Sarp'ın gülen yüzü bir anda ciddileşiyor. Şey gibi hissediyorum, çizgi filmlerde her şey pastel tonlarında ve parlakken bir anda kara bulutlar toplanıp her şeyi kasvetli griye bürür. Kötü şeylerin başlangıcıdır bu. Bizim hikayemiz de o noktaya geliyor işte.

Kulak kesiliyorum. İşte gerçekler, peşine düşmemiş olmama rağmen artık neden terk edildiğim ortaya çıkıyor.

"Mesaj Anıl'dandı." Sarp kısa bir es veriyor. "Çok çok önemli bir durum olduğunu ve hemen aşağı inmem gerektiğini söylüyordu. Gecenin o saatinde böyle bir mesaj alan herkesin yapacağı gibi panikledim. Anıl'ın başına kötü şeyler geldiğini ve yardımıma ihtiyacı olduğunu düşündüm. Üstüme ne bulduysam geçirdim. Merdivenleri nasıl indiğimi hatırlamıyorum. Hatta bir ara terliğim çıktı, onu almak için geri dönerken küfrettim. Acil durumlarda zaman çok daha kıymetli oluyor. Ve işte nihayet, Anıl karşımdaydı. Yolun ortasında durmuş, doğrudan bana bakıyordu. Ağlayacak gibiydi, korkunç görünüyordu."

"Çünkü sizin aynı eve gittiğinizi görmüştüm." Anıl araya giren kara kedi gibi. Artık çemberde üç kişiyiz: Anıl, Sarp ve ben. Diğerlerini görmüyoruz bile. "Sarp'ın sana dokunduğunu, ona sevgiyle baktığını..." Sesi titriyor. "Bunları düşünerek kaç saatimin işkence gibi geçtiğini biliyor musun sen. Beril başkasıyla sevgiliydim, sen Sarp'la birlikteydin ve ben ölüyordum. Artık bir şey yapmam gerekiyordu."

"Bu yüzden beni tehdit etti." Sarp gözlerini kocaman açarak havaya bakıyor. Sanki bunu söylediğinde her şey infilak edecekmiş gibi bir hissiyat içinde. Ama deprem yok, patlama yok. "Oh be." diyor. "Bunu söyleyebilmek için kaç yılım geçti."

Anlam veremiyorum. "Bu muydu yani." diyorum. "Tehdit ettiğini mi söyleyemedin."

"Evet. Çünkü beni ailemle tehdit etti."

Anıl şaşkınlık içinde Sarp'a bakıyor. "Aileni harcayabileceğini düşünmezdim. Cidden bu kadar açık mı oynayacaksın?"

Sarp omuz silkiyor. "Bu babamın meselesi, benim değil."

Ve Sarp'ın sırrı açığa çıkıyor. Bir bankada müdür olan babası yıllar boyunca zimmetine para geçirmiş. Ailedeki herkes bunu biliyormuş ama herkes susmuş. "Ailen için her şeyi yapabilirsin. Baban ya da annen söz konusuysa ahlaki değerlerin anlamını yitiriyor. Suçlu biriyle aynı evde yaşamayı garipsemiyorsun mesela ya da o kadar da vicdan azabı çekmiyorsun. Anıl yolda öylece durmuş bana seçenek sunarken..." Sarp gülüyor. "Aslında yönümü tayin ederken bana dedi ki Beril'i hemen şimdi terk etmezsen babanı ihbar edeceğim. Kardeşlerini düşün, aileni düşün. Toplum içinde nasıl yaftalanacağınızı bir düşün."

"Böylece sen Sarp, suçlu babanı seçerek masum Beril'i harcadın." Anıl noktayı koyuyor.

Aklıma o geceki görüntüler üşüşüyor. Sarp'ın pijamalarıyla dışarı çıkışı, geldiğindeki aşırı dalgın hali, aile fotoğrafına uzun uzun bakışı ve git derken gözlerini benden kaçırışı... Her şey gözümün önündeymiş aslında ama ben hiçbir şeyi fark etmemişim. "Peki sen nasıl öğrendin bu bilgiyi?"

"İlgiye zaafı olan tek sen değilsin Beril." Anıl bana bakamıyor, ilk kez gerçekten suçlu hissediyor. "Sarp'ın kardeşi de bir zamanlar bana düşkündü ve ona minik bir öpücük verdiğim gün bana hassas noktasını anlattı. Ailesi ve vicdanı arasında kalmıştı ve konuşarak nihayet rahatladı. Sen ve ben aslında aynıyız Beril. Sırlardaki gerçekliği görebiliyoruz. Onlarla insanlara dokunuyoruz ve bazen de kendimizi var ediyoruz."

Sır Sepeti Where stories live. Discover now