Karar

2.4K 227 20
                                    

Sarp'ın yokluğunu fark ettiğim an saat sabahın altısı

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Sarp'ın yokluğunu fark ettiğim an saat sabahın altısı. Güneş yeni doğmuş, havada parlak bir mavilik var. Yine de her yer sessiz, yaprak hışırtıları duyuluyor, bir motosiklet boş yoldan hızlıca geçiyor. Gezgin bile kıpırtısız. Sarp bu saatte nereye gitmiş olabilir? Aklıma birbirinden korkunç senaryolar üşüşüyor. Derken anahtar sesi duyuyorum, kapı açılıyor ve nedendir bilinmez tekrar yatıp gözlerimi sıkıca yumuyorum.

Konuşursam, yokluğunu fark ettiğimi belli edersem kötü şeyler olacakmış gibi hissediyorum. Tek gözümü çaktırmadan, hafifçe açıyorum. Sarp dalgın, saçı dağınık. Pijamalarıyla evden fırlayıp çıkmış, belli. Kitaplık rafında duran bir çerçeveyi eline alıyor, ailesinin fotoğrafı bu. Onlara uzunca bir süre bakıyor. Sonra çerçeve elinde pencere önüne bir tane sandalye çekiyor. Camı açıyor, serin sabah havasını içine çekiyor. Bacalardan süzülen isli bir duman kokusu içeriye doluyor ama Sarp'ın yüzünde mimik oynamıyor.

Kötü kokuların bile farkında değil. Bana ise hiç bakmıyor. Bir kere bile başını çevirmiyor ve bu canımı çok yakıyor. Burnum sızlarken gözümden bir damla yaş süzülüyor. Pikeyi çıplak vücuduma iyice çekiyorum, cenin pozisyonundayım. Hıçkırmak istiyorum ama kendimi durduruyorum. Sarp'a uyanık olduğumu belli edemem.

Onu ne kadar çok sevdiğimi bir kere daha anlıyorum. Çünkü kaybetme hissi oldukça somut bir şekilde odanın ortasında. Bir şey oldu, tatlı gecemizin seyrini değiştiren bir şey. Bu ilk sevişmemiz değildi, bu yüzden onunla ilgili bir sorun olduğunu zannetmiyorum. Çünkü eve mutlu geldik ve Sarp oldukça tutkuluydu.

Demek ki ben uyurken bir şey oldu. Hadi, diyorum kendime. O içindeki cesur Beril'i ortaya çıkar. Ve bir anda "Sarp?" diye sesleniyorum.

Sevgilim oturduğu yerde irkiliyor. Benim varlığımı unutmuş gibi, kafası karışık bir şekilde bana dönüyor. Yine de sessizliğini koruyor.

"Bir şey mi oldu? Neden yatakta değilsin?" diye soruyorum.

Ayaklanıyor. Tamam, diyorum. Şimdi yanıma gelecek ve bana sıkıca sarılacak. Her şey normale dönecek.

Öyle olmuyor. Yerden kıyafetlerimi toplayıp yanıma geliyor. "Hadi giyin. Seni eve bırakacağım." diyor. Sesi buz gibi, bakışlarıysa hiç benimle kesişmiyor.

"Ben... Anlayamadım?"

"Anlamayacak bir şey yok Beril, seni burada istemiyorum."

Kulaklarım bozulmuş olmalı, havadaki ses titreşimlerini yanlış bir şekle sokup beynime ulaştırıyorlar zira. Sarp beni istemiyor olamaz.

Yine de Sarp pek çok olumsuzluk içeren cümlesini tekrarlıyor. "Lütfen. Seni kırmak istemiyorum. Hazırlan Beril." İlk kez sesi titriyor ve ben neler olduğunu hiç kestiremiyorum.

Sır Sepeti Where stories live. Discover now