"Beni oyuna getirdin." diyorum kanepede Ceren'in yanına otururken. Yüzüme bakmasını istiyorum.
Tek gözünü açıp bana bakıyor. Başı hala koltuğun sırt kısmına dayalı halde. Sevimli görünüyor. "Hayır, sadece arkadaşlığımızın ne denli sağlam olduğunu kanıtladım. Seni ne kadar iyi tanıdığımı gösterdim." Bakışlarımdaki kinayeyi görünce başını kaldırıyor ve bacaklarını poposunun altına çekiyor. "Hadi ama bana öyle bakma. Senin bana kocaman bir açıklama yapma borcun var. En yakın arkadaşım yüksek takipçili ve aşırı popüler bir sayfanın sahibi ve bana bunu asla söylemedi." Sonra gözlerini deviriyor. "Burada senden bahsediyorum şapşal, bilmem anlatabildim mi."
"Ah tabi ya; evli bir erkekle ilişki yaşayıp bunu en yakın arkadaşına anlatmak yerine popüler bir sayfaya meze eden de sendin öyle değil mi?" Asla altta kalmam, Ceren bunu biliyor. "Burada en yakın arkadaşın olarak kendimden bahsediyorum. Bilmem anlatabildim mi." Kaşlarım imalı bir şekilde oynuyor.
Bunca zamandır gizli kalmışken @sırsepeti kimliğimin bu şekilde açığa çıkacağını nereden bilebilirdim ki.
"Bu gece uzun ve her birini konuşacağız ama söylesene şu @sepetkatili denen manyak da kim ve neden sana takmış halde?" Ceren homurdanarak soruyor bunu.
Gündem sorusu... Ta da!
"Ah bir bilsem." diyorum ve Ceren'i taklit edercesine başımı koltuğa yaslayıp gözlerimi yumuyorum.
YOU ARE READING
Sır Sepeti
General Fictionİnsanlar DM kutumu dolduruyor, sırlarını anlatarak rahatlıyorlar. Çünkü ben hiç kimseyim. İnstagram'daki anonim hesaplardan sadece biriyim ama insanların işine gelirim.