Tuhaf Mesaj

2.2K 238 12
                                    

Çok geçmeden gönderimi paylaşıyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Çok geçmeden gönderimi paylaşıyorum. Bir süre oldukça düşük etkileşim alıyor, dakikalar sonra ise beğeni patlaması yaşıyor. Herkes birbirine göndermiş olmalı, kurulan bağlantılar üzerine tanıdıklarını etiketleyerek yorum yapıyorlar. Bu, gönderinin görünürlüğünü daha da artırıyor.

Çok geçmeden keşfete düşüyoruz, kimliğim global bir sorun haline geliyor. Hınzır gülüş. Elbette ki abarttım.

Pixie Kafe ve Umut adından yola çıkanlar var. Dahiyane. Böylece konum daralmış oluyor ve haliyle elde Umut sayısı da azalıyor. Bakalım bu teoriyi kaç kişi fark edecek ya da üzerine düşecek.

Bir saniye... Ben galiba bulunmak istiyorum. Neyim var benim? Ateşim çıkmış olamaz öyle değil mi?

Kendimi yokluyorum. Tenim soğuk, hastalık ihtimalini eliyorum.

Tekrar kendi kişisel profilime giriyorum. Takip isteği koca bir taş gibi oraya saplanmış, kalmış. Sarp'ı aklımdan çıkaramıyorum. Bana açıklama yapacaktı, sonra sessizliğe gömüldü. Beni Anıl'la gördü ve hiçbir açıklama yapmamı beklemeden hayatımdan çıkıp gitti.

Bizim sorunumuz dinlememek. Gördüklerimizle hareket edip kulaklarımızı tıkıyoruz. Nihayetinde bizi koparan da bu oldu. Beni dinlemedi. Ben onu dinlemedim. Suskunluklar aradaki mesafeyi büyüttükçe büyüttü.

Koptuk sanıyordum. Belki de bizim için hala umut vardır.

"Telefonun çalıyor." Ceren elimi işaret ediyor.

Dalmış gitmişim. Ekrana bakıyorum. Arayan Anıl. "Sanırım ilk elenen belli oldu." Hayal kırıklığı içindeyim. Anıl'ın katil olduğu düşüncesine kendimi kaptırmışım istemsizce. Çok küçük bir ipucu bana bunu düşündürttü. Umut'un Anıl'a onun sırları sevdiğini söyleyişi. Bu yüzden Anıl'ın sosyal medyada daha aktif ve agresif davranacağını zannetmiştim.

"Açmayacak mısın?"

Omuz silkiyorum. "Gerek yok, amacıma ulaştım."

"Ne söyleyeceğini merak etmiyor musun?"

"Tek bir kelimesini bile..." Ceren'e yandan bir bakış atıyorum. Huysuzluğum üzerimde.

"Ama daha önce de aradı." Ceren ise ısrarcı. Neden hiçbir konuda asla vazgeçmiyor ki? İnatçı.

"Biliyorum ve gram umurumda değil." Nihayet dökülüyorum. "Anlamıyor musun Ceren, onunla iletişim kuramam. Beni etkiliyor, üzerimde inanılmaz bir gücü var. Sanki ruhumu ele geçiyor."

"Biz ona yüksek cazibe diyoruz." Ceren eline aldığı kırmızı ve sulu bir elmayı iştahla ısırıyor. "Hadi ama. Sarp ve Anıl karşındayken kime çekiliyorsan aslında kalbin ona aittir."

"Neden dünyada sadece o ikisi varmış gibi davranıyoruz ki?" Bunu söylediğimde telefonuma bir mesaj geliyor. Tabii ki de Anıl'dan.

Anıl: Sana acilen ulaşmam gerek. Tuhaf bir mesaj aldım. Lütfen bana geri dönüş yap.

Sır Sepeti Where stories live. Discover now