Korkutan His

2.6K 255 15
                                    

O günden sonra yani kendimi kasmayı bıraktıktan sonra her birini daha yakından tanımaya başlıyorum

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

O günden sonra yani kendimi kasmayı bıraktıktan sonra her birini daha yakından tanımaya başlıyorum. Anıl sırlara meraklı, sosyal medyada takılmayı seviyor ama hiçbir yerde kişisel hesap açmış değil. Helin'in hesaplarını kullanarak aktif oluyor. Bu aslında Helin'i kısıtlayan ve onun birey olmasının önüne geçen bir şey. Yani tam da Anıl'ın yapmaması gereken bir şey.

Yine de iz bırakmadan bir yerde dolaşmak için hayalet olmak gerekir. Anıl da bunu Helin'in arkasına saklanarak gerçekleştiriyor. İnsan ilişkileri hakkında konuşmayı seviyor. Helin bazı konuşmalarını rahatsız edici buluyor Anıl'ın ve tavırlarıyla bunu belli ediyor.

Aferin kızıma, diyorum içimden. Kendini bulmaya başlıyor Helin. Çünkü Anıl'la olan yakınlığımızı fark etti ama bunun zararsız olduğunu da anladı. Bir gün bana içini dökmüştü hatta. "Belki de onu kıskanmam gereksizdir. Baksana farklı farklı kızlarla konuşsa da birlikte olduğu kişi benim. Hem benimle sevgili diye herkesle iletişimini kesecek değil ya. Galiba onu bunaltıyordum."

Yine yorum yapmıyorum ama gülüşümden Helin doğru yolda olduğunu anlıyor. O da artık benimle daha çok şey paylaşıyor. Umut bile sessizlik kabuğunu kırıyor. Deniz voleybolunda tanıştığı kızdan etkilendiğini çıtlatıyor bir akşam toplanışımızda.

"Çok güzel değil mi?" diyor hülyalı bir şekilde uzaklara dalarak. Yine kamburunu çıkartarak oturuyor.

Ceren içeceğini yudumlarken övgüyle dudaklarını büküyor. "Onca yıllık yalnızlığın sana bu kızı hediye etmiştir belki." diyor. Siyah saçını dağınık bir şekilde başının tepesinde toplamış, halka küpeleri tellerin arasından bir görünüp bir kayboluyor. Siyah atlet ve keten bir şort giymiş. Doğal ve güzel görünüyor.

"Henüz ortada bir şey yok. Sadece sohbet ediyoruz." Umut kızararak sırtını kanepeye yaslıyor.

"Sohbet edemeyen o kadar çift var ki Umut... inan bana çok şanslısın." Ceren buruk bir şekilde gülümsüyor. O zamanlar evli biriyle birlikte değil, takıntılı bir şekilde sevdiği bir çocuk var ama pek anlaşamıyorlar. Bu durum Ceren'i fazlasıyla yaralıyor, onun hassas tarafını da işte bu zamanlarda keşfediyorum.

"Bence o kızdan uzak durmalısın." Anıl bunları pat diye söylüyor. Kanepeye iyice yayılmış vaziyette. O kadar kıpırtısız duruyor ki sanki bana kırlent, sanki kanepenin bir parçası.

"Neden ki?" Şüpheyle soruyor bunu Umut. Aramızda en çok Anıl'a güvenir ve onun cümlesiyle tüm mutluluğu buhar olup uçuyor.

"Bana biraz... flörtöz biri gibi geldi." Anıl kumandayla oynuyor. Televizyon açık bile değil ama Umut'a odaklanmamaya çalışıyor.

"Ne yani." diye çıkışıyor Umut. "Bana flörtöz olmayan, normal bir kız laf atamaz mı?"

"Bunu kastetmediğimi gayet iyi biliyorsun ama o kız seni üzer Umut." Bu sefer öne doğru eğiliyor Anıl, elleri dizlerinde. Umut'a şefkatle bakıyor.

"Niye tüm kızların beni üzeceğini düşünüyorsun ki."

"Ben sadece seni korumaya çalışıyorum."

Umut ayaklanıyor. "Benim korunmaya ihtiyacım yok ama bence sen biraz... Helin'i üzmemeye gayret et." O kadar imalı söylüyor ki bunu, bir yandan da bana bakıyor. Sarp bile bakışlarını yakalıyor.

Korkuyla sokuluyorum Sarp'a, onun kokusunu içime çekerek nabzımın düşmesini bekliyorum. Ne olur, diyorum içimden. Ne olur Sarp yanlış anlamasın. Ama sevgilimin kasıldığını kollarındaki gerginlikten hissedebiliyorum.

Onu kaybetmekten korkuyorum ama en çok korktuğum şeyse, ortada dişe dokunur bir şey yokken bu denli yoğun bir endişe hissedebilmek oluyor.

Sır Sepeti Where stories live. Discover now