Hey millet!
Benim maskemi düşürmeye çalışan ne kadar çok insan varmış, hayretle takip ediyorum gelişmeleri. Ama durun. Bu öyle kolay olmayacak. Peşime düşen minik katil bunu adım adım gerçekleştirmek istiyorsa ben de olayı eğlenceli bir hale getirmeliyim.
Başkalarını boş vermeye ne dersiniz. Sırlarımı size ben... tatlı sepetiniz olarak da sunabilirim.
Yıllar önce takıldığım bir grubum vardı. Biri Melek'ti, diğeri İçine Kapanık. Üçüncüsü Prens'ken dörde derdik Kalp Hırsızı. Beni ise biliyorsunuz; sırların o ünlü sepetiyim ama o zamanlar... Sırların başkasının tekelinde olduğunun farkında bile değildim. Melek sinsi takılırdı. Kulaklara fısıldardı, sanırım bazı dolaplar çeviriyordu ama saf ben... Hiçbirini anlamadım.
Prens'i severdim ama Hırsız pek çok defa kalbimi çalmaya çalıştı. Kalbine sahip olduğu kişiyse Melek'ti. Bu durum Melek'i çıldırttı. Belki de beni oyuna getirdi. Çünkü Hırsız'a kapıldım ve Prens'in kalbini kırdım.
Umut çıkış noktanız öyle değil mi? Elinizde bir isim var ve şimdi ben size daha fazla ipucu sundum. Beni bulmak mı istiyorsunuz? Öyleyse kırıntıları takip edin. Yakında çok daha fazlası gelecek.
Sizi seven Sepetçik.
Gönderimi tamamladıktan sonra arkama yaslanıyorum ve gülümsüyorum. Araya ilgi çekici birkaç kısım ekledim, çoğu da benim uydurmam. Anıl'ın sırlarla ne ilgisi olduğunu bilmiyorum mesela ya da Helin hiç de içten pazarlıklı değil. Yine de ona bu sıfatı yükleyerek kendimi içten içe tatmin ettim. Belki de şeytanla işbirliği içindeyimdir.
Yazıyı Ceren'e okutuyorum. Dudak büküyor, düşünürken yapar bunu. "Aslında mükemmel olmuş. Yani milyonlarca insan bunu okuduğunda hiçbir şey anlamayacak, çünkü bu yem. Diğerleri ise yani bizim dörtlü içerikte neden bahsedildiğini cuk diye anlayacak. Yayılmasını istemedikleri için de sana gelecekler."
"Gelmeyen ise @sepetkatili olacak. Çünkü kendimi ifşa etmeyeceğimi bilecek ve bu bilgi onu rahatlatacak."
"Beril." diyor Ceren sızlanarak. "Bir noktayı gözden kaçırıyoruz. Ya diğerleri de senin kendini ifşa etmeyeceğini düşünürlerse bu katile özgü bir şey değil ki."
"Öyle düşünme. Katil uzun zamandır benimle iletişim halinde. Bu sayfayı ne kadar önemsediğimi ve anonimliğimi tehlikeye atmayacağımı bilir. Diğerleri ise panikleyerek hareket edecek. Panik insana sağlıklı düşünme fırsatı vermez."
"İkinci bir problem daha var. Onlara nasıl güveneceksin? Yani bu hesabın sahibinin sen olduğunu anlayacaklar. Ya bunu sana karşı kullanırlarsa ya da daha kötüsü kimliğini yayarlarsa?"
"Bunu yapmazlar." Sesimdeki ikilemi ben bile fark ediyorum. Onlara nasıl güvenebilirim ki. Cevap aslında basit: Sırlar. "Onların hayatları dışarıdan göründüğünde kusursuz ve hiçbiri bunun bozulmasını istemez. Kendi paçalarını kurtarmanın derdine düşecekler, ben de böylece korunmuş olacağım."
"İçim hiç rahat değil." Ceren yanımda büzülüyor. Kollarıyla vücudunu sarıyor. "Kötü bir şeyler olacakmış gibi hissediyorum."
"Ne yani beni öldürecekler mi?" Gülerek Ceren'e dirsek atıyorum.
"Hesabını öldürmek isteyebilirler."
Öyleyse ilk olmayacaklar.