45. Bölüm: "Mutluluk Ya Çok Yakınında Ya Çok Uzağında."

212K 12.9K 58.2K
                                    

Multimedya:

Sebastian Yatra, Ricky Martin, Falta Amor.

Merhaba parlayanlarım!

Bu bir geçiş bölümü oldu sayılır. Tabi yine uzun bir bölüm. Rica ediyorum, son bölümdeki gibi, OY ve YORUMlarınızdan ben mahrum bırakmayın. Siz bölümü okurken ne kadar keyif alıyorsanız, ben de karşılığını bulmaktan o kadar keyif alıyorum. Üstelik bu kadar düzenli bölüm atmam da sizler için bir şey ifade ediyor olmalı. ❤️ Yıldıza dokunun.

Bölüme girmeden önce yıldızlarımızı bırakalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüme girmeden önce yıldızlarımızı bırakalım. ✨

45. Bölüm: "MUTLULUK YA ÇOK YAKININDA YA ÇOK UZAĞINDA."

HAZER HAN DALGAKIRAN.

Acılarınız, affederseniz özgür kalırdı. Ama Mila beni severek çektiğim acıları, affetmeme gerek kalmadan özgür kılmıştı.

Bana, benim ona aldığımdan bile daha güzel bir yüzük almıştı, neredeyse...

Doğru duyduysam, eğer ki delirmediysem veyahut bir rüyanın içinde değilsem Mila dizlerinin üzerine çökmüş, bana evlenme teklif ediyordu. Gözleri heyecan ve beklentiyle büyümüş, dudakları aralıklı kalmıştı. Çok sevdiğim eller titriyor, sırma saçlar geceden yıldız topluyordu.

Kalplerin arkasında kaburgalar vardı, sırtınızı dik tutardı. Göğsümün içinde de melek kanatları vardı, biri koparılsa ömür bana zindandı.

Göğsümün şiştiğini, boğazımın harıl harıl yandığını hissediyordum. Deli gibi koşmak istiyordum, ciğerimi boşaltmam lazımdı. İnanıyor değildim, aklımı kaçırıyor olmalıydım. Dizlerim titriyordu, adım atamıyordum. Konuşmak istiyordum, ağzımı açamıyordum. Karşımdaki görüntüye inanamadığımdan ellerimi kaldırıp gözlerimi ovaladım ve ikinci kez karşıma baktım.

Utangaç şekilde gülümseyerek yüzük kutusunu bana uzattı.

Siktir, resmen beni evinin kocası, çocuklarının babası yapmak istiyordu.

Bağıra bağıra evet demek istiyordum, onu çekip sarılmak, verdiği inanılmaz mutluluğu coşkuyla yaşamak istiyordum ama hareketsiz kalmıştım. Böyle planlamamıştım, tam da ona ayrılıktan bahsedecektim ama bu yaptığı... Kalbimde, affedilecek hiçbir acı bırakmamıştı.

İlk tepki olarak genzimi temizledim ve heyecandan buz kesmiş elimi eline doğru uzatıp, onun da buz kestiğini fark ettiğim eline dokundum. Teninde ruhundaki kusursuzluğun benzeri vardı. "Mila?"

"Evet demen gerekiyordu," dedi gözlerini kırpıştırarak.

Heyecandan ne dediğini, ne yaptığını bilmiyor görünüyordu. Ben de ondan farksız değildim, sanki elim kolum ağırlaşmıştı. Gülmeye çalıştım, çünkü gözleri korkulu, çekingen bakmaya başlamıştı ama mutluluk boğazımı sıkıyordu, konuşamıyordum. "Bana tektaş almışsın," dedim parlayan taşa bakarak.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin