13. Bölüm: "Senorita Ve Süper Kahraman."

212K 15.2K 48.6K
                                    

Multimedya:

Aaron Smith, Dancin.

Ben multimedyaya şarkının Türkçe çevirisini bıraktım, anlamına bakmak istersiniz diye. Çünkü anlamı ile Safir'i anımsatıyor :)

*Çizim Şilan Yavuz'a aittir*✨

Merhaba parlayanlarım<3

Siz cidden çok çılgınsınız haa. Neredeyse 9 bin yorum ne ayolelekkd. Bu bölümde aynı performansı bekliyorum. Sanırım KM'yi diğer hikâyelerimden ayıran bir yön var sizin için :) Bu naifliği sevdiniz. Müthiş yorumlar bırakmışsınız, ben de hiç beklemeden bölümü yazdım. Umarım bu bölümü de keyifle okursunuz, çünkü her bölüm biraz daha duvar yıkıyoruz aralarından ve bu çok keyifli oluyor benim için. Paragraf arasına yorumlarınızı bırakmayı ihmal etmeyin<3

Ve tabii ki geleneğimizi yerine getirip yıldızlarımızı bırakalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ve tabii ki geleneğimizi yerine getirip yıldızlarımızı bırakalım.✨

13. Bölüm: "SENORİTA VE SÜPER KAHRAMAN."

2005,

Bir bahar günü.

Tanrı'nın olmamı istediği yer burası mı?
Karanlığın içi mi?
Karanlık neyle ölçülür?
Gülüşünü duyamıyorum,
Mesela bununla ölçülür baba.
Zaman, ben senin nerendeyim?
Beni koyduğun yerde mi,
Olmayı istediğim yerde mi?
Aslında ben şuradayım,
Tam şurada...
Aynadaki aksine utanmazca bakan bir canavarın avucunda.

Burada olmak, acı verici.

Bir bahar günüydü ve sarı yapraklar ayağının altında eziliyordu. Normalde bu güzel görünümlü yaprakları ezmeyi hiç sevmez, onlara basıp incitmemeye dikkat ederdi ama bugün kalbi o kadar acıyordu ki, gözünün hiçbir şeyi gördüğü yoktu. Okuldan kaçmıştı, hem de güvenliği geçip kaçmıştı ve bir an önce yurda gitmek, öğrendiği gerçeği araştırmak istiyordu. Büyümek onun için ne kadar da zordu. Çok zordu. Büyüyünce geçeceğini sandığı her şey, dokuz yaşına gelmiş olmasına rağmen geçmeden, büyüyerek çoğalmıştı.

Babası, geçen bu sürede hiç geri dönmemişti.

Bugün, sınıfındaki, kendisini hiç sevmeyen bir kız ona babasının öldüğünü söylemiş ve ölen insanların gömüldüğünden bahsetmişti. Ölen insanlar gömülüyordu ama... Neden kimse babasının öldüğünden ona bahsetmemişti? Neden bunca yalanla büyütmüşlerdi? Her gece ellerini açıp çok dua etmiş, ağlamış, özleminden defalarca hasta olmuştu. Kimse ona gelip, baban geri dönmeyecek dememişti. Bekçi Hüseyin Amca her defasında babasının geri döneceğini söylemişti, kandırmış mıydı yani onu? Neden yapmıştı? Son zamanlarda babasının geri döneceğine olan inancını kaybetmeye başlamıştı ama onun gömüldüğünü öğrenmek kendisini dehşete düşürmüştü.

Babasını yerin altına mı gömmüşlerdi?

Okulu, yetimhanenin arka sokağındaydı. Kaçması kesinlikle yasaktı ama bir an önce yurda dönmek istemişti. Nefes nefese, gözyaşları içinde koştu ve yurdun kapısı önüne geldiğinde, koskocaman duran kapıya ürkek gözlerle baktı. Bu yetimhaneyi sevmiyordu, hiç sevmemişti. Omuzları küçük küçük iç çekişleriyle sarsıldı ve titreyen elleriyle demir kapıyı açarken, Hüseyin Amca'yı kulübenin içinde gördü. Artık onu eskisi kadar sevmiyordu, çünkü kendisine sürekli bir şeyler buyuruyor, yapmadığında kızıyordu. Ama ona sarılmayı, onu öpüp durmayı istemiyordu ki. Hüseyin Amcası sürekli onu kucağına alıyordu ve istemediğini söylediğinde, bağırdığında bağırma diyordu onu korkutan bir ses tonuyla. Sus, sakın bağırma.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin