38. Bölüm: "Perişanlıklar ve Bedeller."

260K 15.3K 86.2K
                                    

Multimedya:

Elyas&Taha, İncinmesin Kanatların.
Sezen Aksu, Masum Değiliz.

Merhaba parlayanlarım<3

Çok kilit bir bölüm oldu, aynı zamanda uzun da. Heyecanlıyız ailecek shdjdjjff. Oy ve yorumlarınızı bırakmadan keyifle okuyun.

Bölüme girerken yıldızlarımızı bırakmayı unutmayalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüme girerken yıldızlarımızı bırakmayı unutmayalım. ✨

38. Bölüm: "PERİŞANLIKLAR VE BEDELLER."

Beni şekerlerle kandıran canavar, seni zaaflarından kandırıyor.

İyi aç gözlerini kardeşim, üzerinde takım elbiseleri olsa da canavarlar hep canavardır.

Başka açıklaması, izahı olamaz. Bu, ya bir kâbus ya da oyun olmalı. Hüseyin Gazel'in babası olamaz, dünyanın bu kadar adaletsiz olduğuna inanamam. Ama karşımda, gözleri parlıyor, oturmuş, babamdı, diyor. Birbirlerini nasıl buldular, Hüseyin bunu Gazel'e nasıl inandırdı? Gazel... O kadar fazla istiyordu ki bir aileye sahip olmayı, belki de bu yüzden bulduğu ilk dala tutundu.

Yalan olmalı, Gazel'i kandırmış olmalı.

Ama... ya gerçekse?

Kulağımdaki basınç çoğaldı ve sanki zihnimde oluşan sorular beni dipsiz bir karanlığa doğru çekmeye başladı. Elimin biri kucağımda yumruk halini aldı ve aniden vücudumdan ter boşaldı. Kendime sakin olmak ve mantıklı davranmak için bir dakika ayırarak bir kez daha söylediklerini kafamın içinde tekrarladım. Aradığı babasının Hüseyin olduğunu, kendisini yıllarca yanında barındırdığını söylüyordu. Hüseyin... Evet yetimhanede yıllarca bekçilik yapmıştı, böyle bir ihtimal olabilirdi ama... n'olur olmasın.

Yıllarca aradığı babasının, böylesi bir canavar olduğunu öğrendiğinde... Gazel daha ne kadar hayatta kalabilir ki?

Gazel'in elini daha sıkı kavradım ve kendimi sıkarak ağlamamaya çalıştım. Neler olduğunu sormalı, her şeyi öğrenmeliydim. Çok acı bir ihtimaldi ama şu an ağlamanın, çaresizlikle yakınmanın bana bir şey kazandıracağı yoktu. Önceliğim Gazel'i korumak olmalıydı. Gözlerimi kırpıştırdım ve onun parlak gözlerine bakarak, "Onunla görüştün mü?" Diye sordum, soğukkanlılığımı korumaya çalışarak. "Bunu sana, o şe... Onun kendisi mi söyledi?"

Gazel başını sallayarak aynı neşesiyle konuştu. "Şaşırdın değil mi? Ben de şaşırdım. Dur da sana her şeyi anlatayım."

Lütfen anlat. Çek şu karanlığın ellerini üzerimden.

"Anlat Gazel, n'olur anlat."

O kadar neşe ve heyecan doluydu ki, şaşkınlığımda büyük bir korkunun saklandığını görmedi. Başım dönüyordu, kulaklarımda uzun bir çınlama vardı ve Gazel'in görüntüsü pusluydu. Yine de güldüğünü gördüm, heyecanla konuşmaya başladı. "Son zamanlarda mahalleye gittiğimi biliyorsun, mahallede uzun süredir yaşayan insanlarla görüşüp, onlara durumu izah ediyordum. Anne ve babamın bu mahallede yaşadığını, birinin beni camiye bıraktığını söyleyip, böyle bir olayı bilip bilmediklerini soruyordum."

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin