59. Bölüm: "Bahar Çiçeği Büyüyor."

76.2K 5.8K 6.3K
                                    

Multimedya:

Merhaba parlayanlarım <3 Şu girişi özlemişim hakikaten. Nihayet KM çıktı da artık bölümleri daha rahat yazabileceğim. Umarım keyif alarak okursunuz bölümü. Tek ricam oy verip paragraf arasına yorumlar bırakamanız. Beni bu platformda canlı tutan şey sizin tepkilerinizi direkt görebilmek çünkü<3

 Beni bu platformda canlı tutan şey sizin tepkilerinizi direkt görebilmek çünkü<3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu kez herhangi bir görsel yerine kitabımızın görselini paylaşıyorum sizinle.🌸

Bölüme başlamadan önce yıldızlarımızı koyalım mı?✨ Hatta kitabımız nihayet çıktığı için iki yıldız isterim.✨

59. Bölüm: "BAHAR ÇİÇEĞİ BÜYÜYOR."

"Mila, neden ağlıyorsun canım benim?"

"Hazer'i çok özledim."

Leyla sırtımı okşadı. "Çok yakında gelecek ya Mila."

Omuzlarımı silktim ve onu huzursuz etmemek için sızlanmayı bırakıp gözyaşlarımı silmeye çalıştım. Hamile olduğumu öğrendiğimden beri hiç ağlamamıştım, yalnızca bir kez mutluluktan. Korkmuştum çünkü bebeğimin hissetmesinden, incinmesinden. Ki ben bir çiçeğin dalının kırıldığını gördüğümde bile hüzünlenirdim, ağlamamak benim için zordu fakat başarmıştım ama Hazer'i özlediğimi hissedince dayanamamıştım.

"Hazer ağladığını bilse gittiğine bin pişman olur."

"Ben kendi kendime ağlıyorum, ona söyleme por favor..."

Hazer iş için Ankara'ya kadar gitmişti. O bir patron olduğu ve imza yetkisi kendisinde bulunduğu için gelmesi istenmişti. Aslında Hazer gitmeyi kabul etmeyip bana bile söylememişti, Kerem laf arasında bahsedince haberim olmuştu ve üç gün yalnız kalabileceğimi söyleyerek kendisini ikna etmiştim. Giderken de Keremle Leyla'nın burada kalmasını söylemişti, yalnız olmamı şiddetle reddetmişti. Bugün gittiğinin ikinci günüydü, yarın dönecekti ama baskın olan duygularım yüzünden onun hemen şimdi burada olmasını istiyordum.

"Ağlarken bile ellerini karnından ayırmıyorsun," dedi Leyla, camın üzerindeki gölgelerimizi izlerken. "Normalde de hep ellerin karnında... Annelik içgüdüsü mü bu?"

O bunu söyleyene kadar farkında değildim aslında. Yanağımı Hazerle paylaştığımız yastığın üzerinde kaydırıp ellerime baktım. "Anne bebekle temas etmelidir, bebeklik dönemlerinde temas çok önemlidir."

Derste öğrendiğim bu bilgileri Leyla'ya söylediğimde kıkırdayarak bana döndü. "O henüz fırındaki mercimek."

"Hayır, Melek Yakut."

Bana gülümseyip yanağımdan öptükten sonra yatağın ucundan kalktı ve odadan çıkarken kapıyı aralık bıraktı. Uzanıp Hazer'in yanımdaki son gece giyindiği tişörtü aldım ve ona sarılarak yağan yağmuru izledim. Aşkım benim, umarım kendisine dikkat ediyordur, aç değildir. En son öğleden sonra konuşmuştuk, toplantıya gireceğini söylemiş, nasıl olduğumu sorup durmuştu. Aklının hep bende olduğuna emindim, hamile olduğum için sürekli bebeğimizle beni düşünüyordu. Metanetli birisiyimdir, hüzünleri abartmam ama hamile olduğum için fazla duygusaldım, Hazer Hazer Hazer diye ağlamama biraz kalmıştı.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin