35. Bölüm: "Elmas Kalpler."

208K 14.4K 64.7K
                                    

Multimedya:

Aurora, Runaway. (Şarkının Türkçe çevirisini bıraktım, anlamını bilmek istersiniz diye.)

Merhaba parlayanlarım!

Umuyorum ki her biriniz iyi, sağlıklısınızdır. Bölüm epey doyurucu oldu, tadını çıkararak okuyun. Ayrıca bugün benim doğum günüm. (22 yaşıma girdiğim için ağlamıyorum, saçmalamayınühühüh) Oy ve birbirinden güzel yorumlarınız da doğumgünü hediyem olur artık, napalım...

 (22 yaşıma girdiğim için ağlamıyorum, saçmalamayınühühüh) Oy ve birbirinden güzel yorumlarınız da doğumgünü hediyem olur artık, napalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüme girerken yıldızlarımızı bırakmayı unutmayalım. ✨

35. Bölüm: "ELMAS KALPLER."

Keşke birini sevsek ama bu ona acı vermese.

Ateşin gölgesi yok derler ama yalanın vardır. Titreyen ellerin vardır, kızaran yüzün, düğümlenen boğazın, kaçan gözlerin, bağıran vicdanın... Hepsi yalanın gölgeleridir ve o yalanın sahibi değil, ortağı da olsanız, bunları hissetmeye mahkumsunuzdur.

Hazer'in kalbi elimin altında titreyip ardından buz kesmişti ve Behram'ın da kalbinde tıpkı bu soğumanın olduğunu hissediyordum. Göğsüne isabet eden kurşun onu öyle hazırlıksız yakalamıştı ki, bir an yaralanmış hayvan gibi bağıracağını düşünmüştüm. Sanki artık göğsünün içinde kalbini değilde, kurşun yarasını taşıyordu. Ölüm sessizliği ve soğukluğunda, kimseden çıt çıkmıyor ve herkes payına düşen acı ile şaşkınlığı yaşıyordu.

Onlar... evlenmiş miydi?

Tanrım, nasıl mümkün olurdu? Kulaklarım yanlış mı duymuştu? Hazer de benimle aynı şaşkınlığı paylaştığına göre... doğru duymuştum ama bu ne ara olmuştu? Bir gün de nikâh mı kıyılırdı, hangisi bir diğerini bunun için ikna etmişti? Gazel nasıl bu kadar hayasız, kalpsiz davranırdı? Ben bile bu kadar incinirken... Behram buna nasıl dayanırdı? Onu tanıdığımdan beri birini ilk kez böylesine incittiğini görüyordum, hem de sevdiğini söylediği birini. İnsan sevdiğini bile böyle incitirken, sevmediğini ne kadar incitirdi?

"Evlenmişler," diye bir fısıltı çıktı Hazer'in dudaklarından. Behram için hissettiği o derin acı, neredeyse beni bile boğdu. "Bunu da mı yaptı kardeşime?"

Dostum, onu savunabileceğim hiçbir şey bırakmadı.

Gazel'i canım kadar sevsem de bu yaptığı yüzümü biraz daha kızarttı ve dudaklarımın arasından titrek bir soluk çıktı. Hazer boğazından sert bir nefes alıp düşmemem için belimi daha sıkı tutarken, gözleriyle Behram'a bakmayı sürdürdü. Gözlerimi bile kırpmıyor, gövdesi zayıf bir ağaç gibi fırtınayı ürkerek karşılıyordum. Behram'ın bakışları odaksızlaşmış, Gazel'se doğrudan ona odaklanmıştı. Eskiden aralarında Behram'ın inançları olduğu için birbirlerine özgürce bakamıyorlardı, şimdiyse Gazel'in yalanları olduğu için.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin