20. Bölüm: "Kırgınlıklar ve Telafiler."

222K 14.6K 57.1K
                                    

Multimedya:

Indila, S.OS

Merhaba parlayanlarım! Nasılsınız? Hayat nasıl gidiyor. Ben boyun ağrılarımdan kafayı yiyeceğim galiba :'( Bu bölümü yazarken de baya zorlandım ama şükürler olsun yayımlayabiliyorum. Lütfen paragraf arası yorumlarınızı ihmal etmeyin, inanın okuması benim için çok keyif verici.♥️

Son zamanlarda bu kızın görüntüsünü Safir'e benzetiyor gibiyim :') Sizlerinde aklında bir fikir oluşması için bıraktım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Son zamanlarda bu kızın görüntüsünü Safir'e benzetiyor gibiyim :') Sizlerinde aklında bir fikir oluşması için bıraktım. Bunun dışında istediğiniz her yüzü Safir olarak hayal edebilirsiniz.

 Bunun dışında istediğiniz her yüzü Safir olarak hayal edebilirsiniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hikâyeye giren herkesin yıldızı bırakmasını istiyorum.✨

20. Bölüm: "KIRGINLIKLAR VE TELAFİLER."

Ateşi, kadehte şarap gibi içendir gerçekten yanan.

Ruhum, beklemek bizim cezamız. Küçükken babamdan şekerler bekledik, az büyüyünce soğuk duvarlarda babamı bekledik, az daha büyüdüğümüzde umudu bekledik, sonra az daha büyüdük ve kendimizi kurtarmayı bekledik. Beklemek, bizim cezamız ve biz yirmi bir yıldır bu cezayla yaşıyoruz. Ruhum, seni benden ayırmıyorum, çünkü ben zaten senim. Biz seninle en olmazları bekledik, gece olsun da yıldızları izleyelim diye bekledik, biz seninle... beklemek kadar ağır bir yükün altında ezildik ama ölmedik.

Ruhum... Biz seninle kalbimiz ağrıdığında, geçmesini bekledik.

Ki, bu hiç geçmedi.

Kış mevsimi öyle çetin ve soğuktu ki, arabanın içinde olmama rağmen dışarıda sürüklenen rüzgârı izlerken ürperiyordum. Kısa zaman önce mezarlıktan ayrılmış, şimdi arabanın içinde seyahat ediyorduk. Yine ön koltukta oturuyordum ve cama dönük vaziyetteydim; Hazer arkamda kalıyordu. Onu arkamda bırakmak... Hayır, onunla yan yana olmak daha güzeldi. Düşüncem yanaklarımı pembeleştirdi ve o sırada elimin üstüne düşen su damlası beni irkiltti. Saçlarımdan sular akıyordu ve ıslak kıyafetlerim içinde titriyor olduğumu ne yazık ki saklayamıyordum. Karanlıktan korkum Hazer'i merhamete getiriyor olsa gerek ki benim girdiğim her yerde ışıkları açıyordu ve arabanın tavan lambasını da açmıştı. Islak kıyafetlerimle onun koltuğunu meşgul etmek istemezdim ama Hazer bunu dert etmiş görünmüyordu.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin