58. Bölüm: "Kışın Güneşi, Baharın Çiçeği."

122K 7.9K 11K
                                    

Merhaba parlayanlarım  <3

Aradan epey zaman geçti, özledik değil mi? En son bölümü çok güzel kapatmıştık, sonra size KİMSESİZLER MATEMİ'nin kitap olma haberiyle gelmiştim. Bu habere benimle beraber sevinen herkese bir daha çok teşekkür ederek sizi bölümümüzle bırakıyorum parlayanlarım.

 Bu habere benimle beraber sevinen herkese bir daha çok teşekkür ederek sizi bölümümüzle bırakıyorum parlayanlarım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüme girerken lütfen yıldızlarımızı bırakalım. Por favor, por favor. ✨

58. Bölüm: "KIŞIN GÜNEŞİ, BAHARIN ÇİÇEĞİ."

Hazer'i tanıdığımdan beri ikinci kez mutluluktan ağlıyordu.

Aradan geçen dakikalardan sonra yukarıda, yatak odamızdaydık. Hazer'in elinde hâlâ beyaz point vardı, dakikalardır gözleri yaşlı biçimde o pointlere bakıyor ve sessizliğini koruyordu. Henüz hiçbir şey dememişti, ağzını bıçak açmamıştı. Yalnızca ağlayacağını anlayınca kalkıp odamıza çıkmıştı, ben de direkt peşinden gelmiştim. Pointin birisi aşağıda, Leo'daydı.

İlaç kullandığımı düşünüyordu, hamilelik haberime çok şaşırmış olmalıydı ama ağzını açıp bir şey demediği için ne hissettiğini anlamıyordum. Elbette mutluluktan ağlıyordu, kederden değil ama hislerini paylaşsa çok mest olurdum. Ellerim karnıma sarılıydı, bebeğimizi yumuşakça tutuyordu. Yatağın ucundaydık, yüzlerimiz kıyafet dolabımıza bakıyordu. Odanın içinde, aşağıya inmeden önce açık bıraktığımız abajur yanıyordu sadece.

"Kaç aylık?"

Bir müddet sonra sorduğu ilk soru bu olunca bebeğimize olan ilgisini hissedip gülümsedim ve önce karnıma, sonra da kafamı çevirip güzel yüzüne baktım. "12 haftalık."

Boğazından bir mırıltı çıkarıp başını bir daha önüne, elindeki pointe doğru indirdi ve onu parmak uçlarıyla okşarken, "Kuzey ışıklarında," dedi fısıltılı bir sesle. Yumuşak bir gülme sesi çıkardı. "O zamandan beri..."

"Si," dedim heyecanla yüzüne bakarken.

"Rahat durmamıştık."

Ne zaman durduk?

Bir elini kaldırıp parmaklarının tersiyle gözünün kenarındaki birkaç damla yaşı sildi, yüzüğü loş ışıkta göze çarptı. "Doğum kontrol haplarını kullanmayı ne zaman bıraktın?" Diye sordu bu kez, sesinde hâlâ garip bir tını vardı.

Suçlu bakışlarımı kaçırarak, "Hiçbir zaman kullanmadım," diyerek itiraf ettim. Bunu ondan saklamam hoş bir hareket değildi ama bebeğimizi çok istemiştim. "Bir ihtimali öldürmek istemedim."

Sertçe yutkundu, kızdı mı acaba diye düşünerek başımı kaldırdım ama suratında kızgınlığa rastlamadım, kirpiklerinin ıslaklığı kısık ışıkta belli oluyordu. O sevdiğim yüzünü nihayet bana çevirince amber renkli gözlerinin daha önce hiç bakmadığı bir ışıkla baktığını gördüm. Hazer'in gözlerinde her şeyi görmüşlüğüm var, ölmüşlüğüm de var ama böylesi başka bir huzuru görmüşlüğüm hiç yok. Yüzünde kalan son gözyaşlarını da silerek kafasını omzuma gömdüğünde, mutlulukla gülümseyip elindeki pointe dokundum.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin