29. Bölüm: "Reddediliş."

205K 14.1K 48.2K
                                    

Multimedya:

John Legend, All Of Me.

Merhaba parlayanlarım!

Naber laaaaaa nassılsınız? Umarım hepiniz çook iyisinizdir. Çok iyi bölüm oldu, gülümseyeceğinizin garantisini veriyorum<3 Paragraf arası yorumlarınızı bırakmayı ihmal etmeden keyifle okuyun.

 Çok iyi bölüm oldu, gülümseyeceğinizin garantisini veriyorum<3 Paragraf arası yorumlarınızı bırakmayı ihmal etmeden keyifle okuyun

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İçeriye girerken yıldızlarımızı mutlaka bırakalım.✨

29. Bölüm: "REDDEDİLİŞ."

Kalbimi herkese karşı korudum, korumadığım tek kişi tarafından incitildim.

Tanrı beni, bedenini bebeğinden daha çok seven bir annenin karnından yarattı.
Dünyaya ağlayarak geldim,
Susturularak büyüdüm.
Onlarca acıyla imtihan olup,
Hayal kırıklığıyla öldüm.

Hissettiğim mahcubiyet, beni insan olmaktan bile utandırdı.

Rüzgârda dönen alev gibi, tüm acı verici düşünceler zihnimin içinde dönüyor ve büyüyerek çoğalıyordu. Kendimi gördüğüm şeylere ikna etmek dakikalarımı almıştı ve ikna olduğumdan beri aralıksızca göz yaşı döküyordum. Hazer bilgisayarı kapatmış, gördüğü şeyleri benim kadar şaşkınlıkla karşıladığı için ağzını açamamıştı. Kerem'de bizim üzüntümüzü paylaşmış, hiçbir şey demeden bilgisayarı aldığı gibi aşağıya inmişti. Battaniyeyi başıma kadar çekerek koltukta iyice küçülmüş, iç çekerek ağlıyor ve Gazel'in bu yaptığına gerekçe arıyordum.

Hiçbir gerekçe Hazer'in kırılmış olduğu gerçeğini hafifletmiyordu.

Aklıma bu durumu izah edemiyordum. Gazel kötülük yapmazdı, tanıdığı insanlara karşı iyi olurdu, beni asla kırmak istemezdi. Ona Hazer'in başına geleni anlattığımda sanki ilk defa duyuyormuş gibi tepki vermiş, içtenlikle üzülmüştü. Nasıl yalan olabilirdi, nasıl bu kadar soğukkanlı şekilde yalan söyleyebilirdi? O benim çocukluk arkadaşımdı, huylarını bilirdim, böyle riyakârlık yapmazdı. Heykelleri neden kırmıştı? Hazer'i üzmek için nasıl bir sebebi olabilirdi ki?

Hazer'e dönüp, yüzüne bakamıyordum. En yakın arkadaşımın onun perişanlığı olmasına dayanamıyordum. Pek tabi suçum olmadığını biliyordum ama suçlu hissediyordum. Hazer bana karşı gücenik hisseder miydi bilmiyorum ama tüm kalbimle bunun olmamasını diliyordum. İç geçirerek ellerimle yüzümü sildiğimde, "Benden saklanman hiç hoşuma gitmedi," dediğini duydum Hazer'in, dakikalardır süregelen sessizliğimizi bölerek. "Eğer ağladığında hissettiğim üzüntüyü puanlayacak olsam on üzerinden on verirdim."

Sesi... metanetli, sıcaktı. Ondan saklanıyor değildim, sadece boynum büküktü. Ağlamam karşısında böyle büyük bir üzüntü hissettiğini söylemesi beni daha da duygulandırdı. Battaniyeyi hafifçe çekerek yüzümü açığa çıkardım ve ıslanmış, muhtemelen tel tel duran kirpiklerimin altından ona baktım. Hâlâ olduğu yerde, bana yakın mesafedeydi. Sanki acı hiç yaşanmamıştı, her nedense gözlerinin düşüncelerimi bile iyileştirme gücü vardı. Han'ın derin bakışları ıslak yanaklarımı izlerken, "On üzerinden on mu?" Diye sordum, biraz şaşkınlık yaşayarak. "Bu büyük bir sayı."

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin