15. Bölüm: "Balo."

242K 15.7K 62.5K
                                    

Multimedya;

Sia, The Greatest

Pinhani, Yıldızlar

*Çizim Gök ve Ay'a aittir*

Merhaba parlayanlarım!

Geldik! Hem çok kısa zamanda hem de inanılmaz uzun bir bölümle beraber. O kadar uzun ki durup durup ne zaman bitecek bu yaaa diyebilirsiniz. Sizden tek ricam bol bol yorum bırakıp paragrafları doldurmanız. Çünkü KM'nin yorumlarını okumak hobim oldu ciddi anlamda :')

 Çünkü KM'nin yorumlarını okumak hobim oldu ciddi anlamda :')

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Birer yıldız bırakıp burada olduğunuzu bildirin.✨

15. Bölüm: "BALO."

Kendi yaralarının kabukları altında kıvranan bir küçük kızdım ve annem benim yaramı tedavi etmek için uğraşmamıştı bile. Annemin kızı değil, uğraşı bile olamamıştım.

Gerçeği bilmek için bir hakkım olsa, şunu bilmek isterdim.

Annem beni, biraz bile mi sevmiyordu?

Tanrım, biraz bile mi? Annemin beni sevmemesine sebep olan şey, kendini de mi sevmiyor olmasıydı? Anımsayabildiğim bazı şeyler vardı ve annemin cümleleri de bunlardandı. Küçükken, beni uyku tutmayan karanlık gecelerde anneme ışığı açması için adeta yalvarırdım ve o dönüp her defasında benim hak ettiğim bu derdi, ve devam ederdi. Karanlık.

Annem ne olduğunu biliyordu.

Annem ne olamadığını da biliyordu

Mesela anne olamamıştı.

Tan vakti, bir kâbustan sıçrayarak uyandıktan sonra geri uyuyamamıştım. Kâbusumda ne gördüğümü hatırlıyordum. Babamı görmüştüm, onun o ipin üzerindeyken açık duran gözlerinin bana bakıyor olduğunu görmüştüm ve bu çok korkunçtu. Başımı yastığa geri bırakmış, uyumayı denemiş ama yapamayarak yataktan kalkmıştım. Sanırım dört buçuktan beri ayıktım ve saat sekize geliyordu. Bu süre içinde kalkmış, giyinmiş, temizlenmiş, saçlarımı taramış, salona inmiştim. Geceyi, daha önce geçirdiğim misafir odasında geçirmiştim ve yıldızları izleyerek, yatağın içinde kıvranıp durmuştum.

O ışığı üç kere yakıp söndürmüştüm.

Baloya gitmeyi kabul etmiştim.

Belki de beni saat dörtten beri uyutmayan bu endişe verici düşünce olabilirdi. Çünkü kalabalık ortamlardan, davetlerden, gürültülerden hoşlanmazdım ve tüm bunlara rağmen o ışığı tam üç kere yakmıştım. Ürküyor, bu durumu hatırladıkça karnımın endişe içinde kasılmasına mani olamıyordum. Peki ya Hazer neden baloya benimle gitmeyi istemişti? Annesi dediği için mi? Annesi dedi diye niye böyle bir şey yapmış olsun ki?

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin