Gazel & Behram.

108K 9.8K 5.3K
                                    

Merhaba! Biliyorum ki, hiçbiriniz böyle bir şey beklemiyordu. Aslında ben de planlamamıştım ama aklıma geldi ve oturup yazdım. Gazel ve Behram ikilisini seviyorsunuz ya da sevmiyorsunuz bilmiyorum ama onların nasıl bir ilişkisi olabileceğini düşündüğünüzü biliyorum. Hikâyede istediğiniz kadar yer verememiş olabilirim diye ben de size ara ara bu tarz, kısacık Gazel&Behram bölümü yazmak istedim. Eğer severseniz yine yazarım, sevmezseniz hikâye içinde yazdığımla kalır. Yine düşüncelerinizi merak ediyorum, geçin de okuyun.

Ayrıca yeni bölümü yazmaya henüz başlamadım ama yarın başlarım. Bu bölüm siz de tahmin edersiniz ki benim için yazması zor bir bölüm olacak, o yüzden ne zaman geleceğini tam kestiremiyorum ama instagram üzerinden alıntıları paylaşırım, sizi haberdar ederim.

Gazel&Behram.

Genç adam, hissettiği derin sakinlik içinde oturuyor ve kardeşi kadar sevdiği küçük oğlanın saçlarını okşuyordu. Sakinlik ve huzur, kendisi için altından bile daha kıymetliydi. Hayatı büyük değil, küçük yaşamayı seviyordu. Altınlar elmaslar değil, bir ufak gülümseme, biraz iyilik istiyordu. Ve, saçlarını okşadığı küçük oğlan kafasını kaldırıp ona gülümsediğinde Behram, hayattan alabileceği her şeyi aldığını düşünüyordu.

Eğilip Mustafa Kemal'in başına bir öpücük kondurdu.

Hazer Bey kardeşini ve Safir'in kardeşi Leo'yu kendilerine bırakmış, Safirle birlikte dışarıya çıkmışlardı. Hazer, en yakın arkadaşı, dost diyebileceği tek insandı. Onunla üniversitede tanıştıklarında arkadaş olabileceklerini düşünmemişti ama Hazer'in kendisine ihtiyacı olduğunu hissetmişti. Hazer... O kadar kaybolmuştu ki, nerede ne yaptığını bile bilmez olmuştu. Behram o an yollarının kesişmesinden memnuniyet duyuyordu, çünkü Hazer'in ipe sapa gelmez insanlarla sadece aşağıya ineceğini biliyordu.

Hazerle farklı olduklarını biliyordu, çok farklılardı. Behram inançlı birisiydi, Hazer de pek tabi inanıyordu ama inandığı din için bir şey yapmıyordu, Behram ondan farklı olarak inandığı din için bir şeyler yapıyordu. Fakat Hazerle ortak bir noktada buluşabiliyorlardı, oturup saatlerce konuşup, gülebiliyorlardı. Aynı ortamdan sıkıldıklarında göz göze gelip birbirlerinin gözlerinden ne hissettiklerini okuyorlardı. Onunla maç muhabbeti yapıp Hazer'i deli etmeyi seviyordu, küfür ettiğinde onun ensesine yapıştırmayı da seviyordu, Hazer'in kendisine hadi seni bara götüreyim diye takılmasını da seviyordu.

En çok da kendisine saygı duymasını seviyordu.

"Behram Abi, Hazer abi benim eniştem mi oluyor?"

Hemen yanında küçük çocuğunun sesini duyarak başını Leo'ya çevirdi ve onun gerçek bir merakla kendisine baktığını gördü. Leo, çok sevimli bir çocuktu ve Behram ona baktığında içini fersah fersah huzur doldurmuştu. Duyduğu cümleyi kafasında tarttı ve buna verecek bir cevabı olmadığı için, "Küçük hayta," dedi. "Nereden çıkardın bunu?"

Çocuk dişlerini göstererek şekilde sırıttı. "Gazel ablam dedi."

Gazel... Sonunda üç nokta. Sadece bu belki de. Gazel ama sonunda nokta olmayan, devamında hep bir şeyler eklenecek bir kelime. Gazel... O Behram için güzel bir hayaldi, oradaydı, biliyordu ki, isterse Gazel kafasını çevirdiği her yerde durup ona bakar, gülümserdi. Bir süre önce itiraf etmişti, bunları istiyordu ama her şeyin kendisi için doğru şekilde ilerlemesine ihtiyacı vardı. Gazelle oturup konuşmalı, duygularını samimiyetle ona açmalıydı ama... Gazel'in kısa sürede evleneceğine ihtimal vermiyordu. Annesi defalarca kez ona evlenmesi gerektiğini söyleyerek birkaç hanımla arasını yapmaya çalışmıştı ama yok, Behram'ın kalbi bir kere bile böyle atmamıştı.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin