50. Bölüm: "Yirmi Gün."

190K 10.7K 43.7K
                                    

Multimedya:

Taylor Swift, Love Story.

Merhaba parlayanlarım<3

Umarım çok çok keyif alarak okursunuz bölümü. Yıldıza dokunmayı ve bol bol yorum yapmayı unutmayın tamam mı? 15 bin kelime bölüm yazıp bunun yarısı kadar oy alamamak kırıcı açıkçası. 8 bin oyu görmeyi istiyorum. Lütfen unutmayın. Yorumlarda buluşalım. ♥️

Ve aşağıdaki kısım eski, Mila'nın bakış açısından hiç okumadığınız bir kısım. O yüzden şaşkınlık yaşamayın, buraları okumuş muyduk ya, demeyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüme girerken yıldızlarımızı bırakalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüme girerken yıldızlarımızı bırakalım. ✨

50. Bölüm: "YİRMİ GÜN."

HAZER HAN DALGAKIRAN.

Yirmi gün, birisine aşık olmak için çok kısa bir zaman mıydı?

Tanıdığımın yirminci gününde, yine Mila'nın dans etmesini izlerken, bence değil, diye düşündüm.

Yirmi gündür neredeyse her gün, günümün birkaç saatini burada, salonda, Mila'yı izleyerek geçiriyordum. Beni, Mila'yla alakalı ama dans ediyor olmasının dışında bir şey buraya çekiyordu. Elleri mesela, Mila'nın tombul elleri. Saçları belki, dalgalı, uzun saçları. Naif gülümsemesi de olabilirdi ama de bana attığı o ürkek, tatlı bakışları da olabilirdi. Belki de hepsiydi, Mila'da ki her şey beni her gün buraya bir şekilde getiriyordu.

İnsan sabah uyandığında yüzünü bile yıkamadan nasıl bir başkasının yüzünü getirebiliyordu aklına?

Melek gibi, diye bir düşünce sızdı aklıma.

Gibi değil, tıpkı melek, diye karşılık verdim düşünceme.

"Dönüşüm bu kez nasıl oldu Hazer Bey?"

Sesini duyunca elimi çenemin altından çektim ve oturuşumu düzeltip yutkundum. Dalgınlıkla onu izleyen bakışlarım yalnızca yüzüne yoğunlaştı ve adı gibi safir olan, grimsi gözler beni karşıladı. Sahnenin ortasında nefes nefese kalmış, tütü eteğini tutuyor ve ölçülü şekilde gülümsüyordu. Saçlarını balerin topuzu yapmış, ellerini beklentiyle önünde birleştirmişti. Yanakları tatlı şekilde kızarmıştı, onda olduğuna hayret ettiğim çilleriyse yanaklarının altında ışık gibi parlıyordu. Elimi kravatıma attım ve düzeltirken, "Çok sek... Çok güzeldi," dedim, boğuk bir sesle.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin