7. Bölüm: "Dilek."

204K 14.7K 38.3K
                                    

Multimedya:

Rihana, We Found Love

*çığlık atıyormuşsun ama kimse duyamıyormuş gibi*

Merhabalar, geldik.

Bölümü tadını çıkararak ve yorumlarınızı eksik etmeden okuyun lütfen. 🖤

 🖤

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

7. Bölüm: "DİLEK."

Kendimi, görüntümü bir arada tutan aynanın önünde bile paramparça hissediyordum.

Bir parça görünüyordum ama bin parçaydım.

Tam görünüyordum ama zaten göründüğümüz gibi hissetseydik, herkes kalbimizi bilmez miydi? Kimse göründüğü gibi hissetmiyordu. Fakat ben ölür gibi hissetmekle kalmayıp ölüyordum. Bazı insanlar cinayetini, ölümünü, katliamını görür. Ben görenlerden, bilenlerdenim. Kendi ölümünü izleyenlerdenim. O gece soğuk bir geceydi ve ben ölürken yağmur ince ince yağıyordu. Cinayet saati veremezdim ama sabaha az vardı, hatırlıyordum.

Kendi ölümünüzü izlemek bir başkasının ölümünü izlemeye benzemiyordu. Ruhunuzu alıp canınızı bırakıyorlar ve geçip yaşa diyorlar, yaşayabilirsen yaşa.

Yaşayamıyorum demek istiyorum, insanların yakasına yapışıp. Ben yaşayamıyorum, siz nasıl yaşıyorsunuz?

Ben nasıl öleceğini bilirim, nasıl yaşanacağını değil. İşte bu yüzden bazen insanların yüzünde gülümsemeler gördüğümde inanamayarak duruyordum. Çünkü bunu nasıl yapıyorlar, bilmiyordum. Ya da ben bunu nasıl yapamıyorum, merak ediyordum. Gülümsemek yıllar önceye aitmiş gibi gelen bir eylemdi, çok yıllar önceye. Fakat insanların yüzünde görüp şaşırdığım bu tebessüm şimdi benim dudaklarımdaydı.

Gülümsüyordum.

Çünkü artık yeni pointlerim vardı.

Beyaz, temiz, ışıl ışıllardı ve ayaklarımdalardı. Onların bana alınmış bir hediye olduğunu fark ettiğim ilk an bocalamış, biraz durmuş ve sonrasında hiç vakit kaybetmeden bir çocuk telaşıyla onları giyinmiş, şimdi sahnenin üstünde oturuyordum. Tabii, bu pointleri giymeden önce bir süre sevmiş, okşamış, göğsüme bastırmıştım. Hayatımda bundan daha güzel pointlere sahip olmamıştım. Kendi paramla almış olsam daha mutlu olurdum ama Hazer Han'ın alması rahatsız etmemişti. Sonuçta ben bir yerde onlar için çalışıyordum ve zaten bu işin koşullarından biriydi, ihtiyaçlarımı karşılamaları. Elbette bunları kabul edecektim, çünkü parlamak için ihtiyacım olan şeylerden yalnızca birisiydi. Ve çok çok güzellerdi. Beyaz kurdele şeklindeki iplerini zarifçe bileğime bağlamıştım ve pointler ayaklarıma tam oturmuştu. Ayaklarımın üstlerini okşayarak daha büyükçe gülümsedim.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin