41. Bölüm: "Kana Karışan Aşklar."

243K 14.8K 74.4K
                                    

Multimedya: bu sefer Hazer'i mi koyalım<3

Indila, Tourner Dans Le Vide.
Şebnem Ferah, Yağmur.

Merhaba parlayanlarım!

Biraz arayı açtık ama dopdolu bir bölümle geldim! Çok heyecanlıyım, tepkilerinizi görmeyi sabırsızlıkla bekliyorum. Oy vermeyi rica ederim unutmayın, üzülürüm. Yorumlarınızı da eksik etmeden, severek okuyun<3

Ayrıca bu bölümle birlikte 4M okunmaya ulaşacağız! Sessiz okur olmayın, kendinizi belli edin, bu sayıları ifade eden sizsiniz çünkü. ♥️

Ve tabii ki bölüme girerken yıldızlarımızı bırakalım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ve tabii ki bölüme girerken yıldızlarımızı bırakalım. ✨✨

41. Bölüm: "KANA KARIŞAN AŞKLAR."

Bazı öpücüklerin hatırası iyi olmazmış.

Onun öpücükleri tüm acıları siler, diye düşünürdüm. Onun öpücükleri yeryüzündeki tüm acıların etkisinden büyüktü ve öpücüğünü ektiği her yerde yeni bir yaşam belirirdi. Beni öperek güzelliği, umudu, kelebeklerin cıvıl cıvıl döndüğü bir yaşamı vaat ederdi. Fakat bu kez ölümcül oldu öpücüğü... Ölümcül ve en unutulmazı.

Bu öpücük kendime saygısızlık yapmışım gibi hissettirdi.

Ölümcül öpücüğü dudaklarımda sonsuz oldu, hiç bitmeyecekmiş gibi geldi, uzadıkça uzadı. Bir yerden düşüyormuş gibi hissettim ve Hazer'in titreyen, ıslak dudakları dakikalar sonra iki dudağımın arasından çıktığında bu düşüşün tamamlandığını hissettim. İlk defa düşmüyoruz ruhum. Yumruklarımı duvara yaslayıp onun öpücüğü sonlandırmasıyla beraber kafamı yana çevirdim ve saçlarım yüzümü örterken, Hazer'in de kafasını geriye çektiğini hissettim. Ani gelen, karşı koyamadığım bu öpücük tüm duygularımı darmadağın etmişti. Hazer'in bana bir daha müdahale etmesine izin vermeden, hızla odanın kapısını açtım ve sarsak bedenimi kendimi içeriye atıp kapıyı kapattım.

"Mi... Mila..." dedi, bana uzanmak için hareket etti ama geç kaldı.

Sırtımı kapanan kapıya yasladım ve ne olduğunu kavramak için kendime zaman tanıdım. Canımı en derinden acıtmış, sonra da beni öpmüştü. Yeterince onurlu davranamayıp bu öpücüğe karşılık vermiştim ve sonra yüzüne bile bakmadan kendimi odaya atmıştım. Omuzlarım ileriye doğru sarsıldı ve dudaklarımdan bir hıçkırık döküldü. Titreyen bacaklarımın üzerinde duramadım. Sırtımı kapıda kaydırarak sertçe yere düştüm ve dizlerimi kendime doğru çekip kollarımı etrafına doladım. İri iri açılan gözlerimi yere sabitledim.

"Mila," dedi bir kez daha, kapının diğer tarafından. Ses tonu şaşkındı.

Dünyanın en güzel sesine kayıtsız kalabilmek için kendimi sıkıp yanağımı kapıya yasladım. Hazer kapıyı açma girişiminde bulunmadı ama biraz sonra kapıda bir ağırlık oluştu. Kapıya yaslandığını, gitmemek için direttiğini anladım. Ruhumu bile isteye incitmesi canımı öyle içten yakıyordu ki... Ben, onun için en güzel kelimeleri yan yana getirmek için uğraşırken, onun en kırıcı kelimeleri yan yana getirmesi... Dayanamadım, beni duyacağını bilerek de olsa hıçkırarak yüzümü dizlerime kapattım.

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin