37: "Kopan İlk Fırtına"

103K 5.1K 1.7K
                                    

37: "Kopan İlk Fırtına"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

37: "Kopan İlk Fırtına"

4 yıl önce;

Gerçek aşk insanın gözüne bir perde indirir. Ya etraf rengarenktir ya da kapkara. Ya umut vardır ya da çaresizlik. Doğrusu tek bir duygunun insanın ruhunu ve bedenini böylesine ele geçiriyor olması hayret verici. Çünkü sessizlikten daha etkili olan hiçbir şey yoktur fakat aşk, en sarsıcı istisnadır.

Sarsılmaz gibi duran iradenin böyle durumlarda bahsi dahi açılamaz. Aşıksanız ve ruhunuzda gökkuşağının renkleri varsa mantığı kullanmak bir hayaldi. Kalbiniz, içiniz taşan bir dere gibi coşkulu olurdu. "Tamam, bundan daha fazla mutlu olabilmem mümkün değil," derdiniz. Biraz melankolikseniz şunu da eklerdiniz: "Bu mutluluğu hak edecek ne yaptım?"

Vaha'ya baktığımda öyle diyordum. Çığlık atıp etrafta koşuşturma isteğimi bastırıp ona bakıyordum ve onu nasıl hak ettiğimi düşünüyordum. Abartı gibi gelebilir fakat insan ona her baktığında bu dünyadan biri olduğuna başta inanamıyordu. "Böyleleri kaldı mı" cinsinden bir güzelliği vardı.

"Seni hak edecek ne yaptım bilmiyorum ama belli ki sağlam bir iyilik yapmışım." Aşkın şaşırtıcı öteki özelliği de benzer şeyleri hissetmek ve aynı anda kalbinizden geçenleri karşınızdakinin ansızın dillendirmesiydi. Şaşkınlıkla Vaha'nın yüzüne baktım.

Hafifçe güldü ve avucunu yanağıma koydu. Ufacık bir dokunuşunun etkisi büyük bir patlama gibiydi üzerimde. Teninden yayılan sıcaklık benimkisine aktı ve mutluğuma dalga dalga yayıldı. "O iyiliği iyi ki yapmışsın o zaman," dedim ışıl ışıl parlayan kahverengi gözlerine bakarak. Tuhaftı, dünyanın tüm ışığı onun gözlerinde saklanmış gibiydi.

"Sanırım sabaha kadar arabada böylece oturamayız," dediğinde ne dediğini bir iki saniye sonra idrak ettim. Tüm anı bozmakta Vaha'nın üzerine yoktu. Bazen romantik olduğunu düşünüyordum ama bazen de tek bir hareketle bu yargımı yıkıyordu.

Kafamı iki yana sallayarak güldüm ve arabadan çıktım. Başımı kaldırıp lüks otele baktığım sırada Vaha'nın da arabasından çıktığını, kapıyı sertçe örttüğünü duydum. Yanımıza gelen valeye anahtarını verdikten sonra yanıma geldi. Bugün hava epey güzeldi. İlk defa evden başka bir yerde kalacaktım. Hem de onunla, hayallerimi ele geçiren bir adamla, tüm ilklerimin sahibiyle.

Devasa döner kapıdan geçerken etrafa bakmamaya dikkat ettim. Göze fazla meraklı ve görgüsüz görünmek istemiyordum. Ki zaten birkaç minik odası olan, kırık dökük bir evde yaşadığım için böyle bir yer görmemiştim.

Vaha resepsiyona doğru gittiğinde adam kafasını kaldırarak baktı. Masanın yüksekliğinden dolayı adamın yalnızca gözlerinden yukarısı gözüküyordu. "İki tane tekli oda istiyoruz," dedi bıkkınlık dolu bir sesle. Beni ona çeken özelliğinden biri, insanlara karşı son derece resmi ve mesafeliyken, bana karşı samimi olmasıydı. Bu kendimi özel hissettiriyordu.

VERA İLE VAHA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin