28: "Teslimiyet'"

138K 5.4K 2.3K
                                    

Bölüm şarkısı; I Hate You, I Love You

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm şarkısı; I Hate You, I Love You

28. Bölüm: “Teslimiyet”

Mantığınızla kalbinizi savaşırken görmüş müydünüz daha önce? Daha doğrusu hissetmiş miydiniz? Eğer bu lanetli savaşa tanık olduysanız, insanı ne denli kahredici bir ikilemde bıraktığını da bilirdiniz. Hangisi haklı? Hangisinin dediği olursa daha az zarar görürdük? Şüphesiz mantığı dinlemek, en az hasar demekti ama ihtiraslı ve inatçı olan taraf kalpti. Ve kahretsin ki, işte tam da bu yüzden genelde kalbin sözü dinlenirdi.

Peki sonra ne olurdu? Aslında cevap çok açıktı. Ateşe adım atmak gibiydi. Sonrası… Koca bir kırgınlık olurdu. Bilirsiniz, sonuçta insan kırılgan bir maddeydi.

Atalay beni masaya çekip kendisi de karşıma oturdu ve beraber hamburgerleri yemeye başladık. “Bakıyorum da pizzayı eline yüzüne bulaştırmışsın,” dedim ağzımdaki lokmayı kolayla birlikte mideme gönderdikten sonra.

“Ben gayet güzel yaptım ama senin fırının berbat bir iş çıkardı.” Yüzünde yenilmez ve kabullenmez bir ifade vardı. Hamburgerinden koca bir ısırık aldı.

Hayret dolu bir ifadeyle ona baktım. Bir insan nasıl olur da yenilgisini katiyen kabul etmezdi? “Atalay farkında mısın bilmiyorum ama fırındaki yemeği zamanında çıkarmazsan yanar. Yani fırın yemeğin piştiğini algılayamaz.”

Kaşlarının üzerinden bana baktı. “Ee, yani? Benim mi hatam yani?”

Dayanamadım ve kahkaha attım. “Kime diyorum ki ben?”

“Bence de, boşuna yorma kendini,” dedi omuz silkerek. “Hem o kadar alay edeceğine sen yapsaydın bir şeyler. Gerçi evlenince yemek pişirmek zorunda değilsin. Birini tutarız.”

Neşeli tavrımı yüzümden sildim ve göz devirdim. “Balık burcu musun? Bu kadar hayalperest olmanın başka açıklaması yok.”

“Burçlara inanıyorsan söyleyeyim. Balık burcu olan sensin, ben aslan burcuyum,” dedi ve dişlerini vahşi bir hayvanmış gibi gösterdi. Şu hareketi başkası yapsa aptala benzerdi.

Hımm,” dedim umursamaz bir tavırla. “Bir gün benden vazgeçmen gerektiğini anlarsın.” Sahi bu ne zaman olurdu? Veya bunun olmasını istiyor muydum? “Mesela Özgür’le düğünümüzün olduğu gün.”

Atalay’ın peşinde koşmasından hoşlanıyorsun, Eylül. Palavra atma.

Atalay kendini tutamadı ve sert bir kahkaha attı. Anlamaya çalışırcasına boş boş yüzüne baktım. “Gerçekten hayal dünyanda yaşıyorsun. Özgür’le evleneceğin günün tarihini vermemi ister misin?”

VERA İLE VAHA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin