6: "Hata"

126K 6.3K 2.4K
                                    

Arabada çalan şarkı; XXXTentacion, Sad

Arabada çalan şarkı; XXXTentacion, Sad

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 6: “Hata”

Beş yıl önce;

Ürkeklik istediğiniz şeyi yapmanızı engelleyecek bir motivasyon değildir. Karnınızda kelebekler uçuşuyorsa ve hava da güzelse, çılgınca şeyler yapabilirdiniz. Üstelik sonunu bile düşünmeden. Çünkü öyle bir ruh hali içine girerdiniz ki, sanki hiçbir şey size zarar veremeyecekmiş, küçük sırrınız, kaçamağınız ortaya çıkmayacakmış gibi hissederdiniz. Bulutların üzerinde olmaktan farksızdı. Eğer aşağı bakmazsanız hiçbir sorun yoktu. Sadece etraftaki pamuk kümelerine bakıp sonsuz bir hayal dünyasının içinde sürüklenirdiniz. Ama ayağınız kayarsa, bu ölüm olurdu.

Yani, ne yapmak gerekiyordu? Daha ittihatlı davranmak mı, yoksa gençliğin verdiği heyecanın tadını çıkarmak mı?

Şimdi düşünüyorum da, keşke o gün günlerden bir yaz akşamı olmasaydı, keşke karnımda kelebekler uçuşmasaydı, keşke korkum cesaretime üstün gelmiş olsaydı.

“Eylül!” Günlüğümü kapatıp yatağımın altına sıkıştırdım.

“Geliyorum,” diye seslendim kapının arkasındaki anneme. Ayaklarımı yataktan dışarı sarkıttım. Gevşemiş saç tokamı çıkarıp saçımı yeniden bağladım. Kafamı çevirip camdan dışarıya baktığımda istemsizce gülümsedim. Bugün güzel bir gün olacaktı.

Kare şeklindeki odamda, yatağım, ufak bir çalışma masam ve giysi dolabım vardı. Bazen klostrofobimi canlanırsa da çoğu zaman odamı severdim. Üstelik kitaplığımın bile olmamasına rağmen. Gerçi çok kitabımda yoktu, olanlar da okul kitaplarımdı. Onları da masamın üzerine düzgünce dizmiştim. Aslında küçük olan yalnızca benim odam değildi. Ev genel olarak ufak ve çok karanlıktı. Cıvıl cıvıl bir yaz günün sabahı bile evin içi kasvetli olurdu.

İlerideki hayallerimden birisi de evimde bir kütüphane kurmaktı. Çünkü kütüphaneden kitap alıp okumak o kadar da keyif vermiyordu. Garip bir ayrılık hissini yaşıyordum. Fakat şimdilik böyle bir imkanım yoktu. Babamın çalıştığı para beşimizi anca doyururken kitaplara para veremezdim.

Kitaplarla dolu olan bir odada Vaha ile kendimi hayal ettim. Nazım Hikmet’i çok severdi. Tıpkı şimdiki gibi gelecekte de bana Nazım’dan şiirler okurdu. Bu hayal içimi daha da kıpır kıpır etti. Ayağımdaki tavşanlı pandufları sürüye sürüye odamdan çıktım. Yazın da kışın daayaklarım hep üşürdü.

Oturma odasındaki sofraya oturduğumda ben hariç herkesin çoktan yerleşmiş olduğunu gördüm. “Şu sofraya geç oturmamanı söylemedin mi ben?”

VERA İLE VAHA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin