23: "Geçmişin Keskin Ucu"

96.4K 5.5K 3K
                                    

Arkadaşlar vaziyet alın, ortalık karışacak.
Öpüyorum hepinizi.

Bölüm 23: "Geçmişin Keskin Ucu"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüm 23: "Geçmişin Keskin Ucu"

Dört yıl önce;

Ayrılalı iki aya yaklaştı. Çok zor bir süreç geçiriyordum, özellikle de güneş batıp ay doğduğunda. Kalbimdeki kasırganın tek tarifi acıydı. Neden yaptığını bilmiyordum, ikimize neden kıydığını... Oysa biz dünyada eşsiz gibiydik. Beraberken, başka kimse olmuyordu. Ne zaman ne mekan ne de diğer insanlar. Sanki biz bir aradayken bize hiçbir kötülük dokunamazmış gibi hissediyordum.

Periler dünyasındaki bir masalı yaşamıştım. Mutlu ve sonsuz gibi görünmüştü. Ama masallar aslında hep kötü biterdi ve biz bir istisna değildik.

Bitti. Bir kelimelik bir sözdü ama koca bir hikayeyi paragraflarla anlatıyordu. Arkasına bakmadı, ben de küçük dünyama geri gömüldüm. Korkunç aile gerçeğine tekrar uyandım. Doğrusunu isterseniz ağlamak, ağlayabilmek gibi bir lüksüm de yoktu. Geceleri kurtuluşum olduğu kadar da kabusumdu. İçimdeki dökerek rahatlıyordum ama aynı zamanda yıkımımın abidesiydi.

Fakat bazen umut, tüm kötülüklerin arasından başını uzatabiliyordu. Elimde tuttuğum mucizeme baktım. Bu benim kurtuluşumdu, öyle olmalıydı. Birkaç gün önce öğrendiğim, Vaha ve bana ait bir bebek... Tek başıma da büyütebilirdim. Henüz nefes almasa da tuhaf bir şekilde varlığını hissedebiliyordum. Onu hissetmek bana delicesine bir güç veriyordu. Her şeyi yapabilirmişim gibi...

Yanağımdan kayan gözyaşını gülerek sildim. Elimi karnımın üzerine hafifçe koydum. "Sen benim küçük mucizemsin," diye fısıldadım. Mutluydum, birini koşulsuz sevebilecektim. O da beni koşulsuz sevecekti.

Karnımdaki varlığı sadece birkaç haftadan ibaret olsa gerekti, minicikti ama şimdiden onu hayal etmek için çabalıyordum. Koyu renk saçları ve gözleri olurdu. Acaba kız mıydı, erkek mi? Elbette önemi yoktu ama insan merak ediyordu.

Onun için elimden geleni yapardım. En iyi şekilde yetiştirirdim, eğitimini sağlardım. İyi bir hayat yaşaması için nelerimi vermezdim. Kucağıma alacağım günlerin hemen gelmesini istiyordum.

Bu duyguyu yaşamamış olsaydım bunun korkutucu olduğunu düşünürdüm. Maddi imkanım olmadan, babası olmadan bir çocuğa anne olmak. Hem de henüz yirmi bir yaşındayken... Ama ona kıyamazdım ki, onu öldürmek benim elimde olan bir şey değildi. Kötü biten bir aşkın kurbanı o olamazdı. Bir cana kıyamazdım, buna hakkım yoktu.

VERA İLE VAHA  Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin