33. Bölüm: "Işıklar Söndü."

221K 14.2K 65.5K
                                    

Multimedya:

Can Ozan, Sar Bu Şehri.

Merhaba parlayanlarım! Öncelikle 2M okunma için çok teşekkür etmek istiyorum her birinize, umarım beraber daha da büyüyeceğiz. Ayrıca geçen bölüme 20 bin küsür yorum yapmışsınız, çok sağ olun ✨

Uzun bir bölüm oldu, keyfini çıkararak, o güzel yorumlarınızı ihmal etmeden okuyun <3

Uzun bir bölüm oldu, keyfini çıkararak, o güzel yorumlarınızı ihmal etmeden okuyun <3

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bölüme girerken yıldızlarımızı bırakmayı unutmayalım.✨

33. Bölüm: "IŞIKLAR SÖNDÜ."

Hazer 11 yaşında.

Ve en yakın arkadaşı yalnızlığı.

Büyük acılar büyük gürültüler yapar ama bağıramazsın bazen, susarsın. Konuşamazsın, bakarsın. Anlatamazsın, sır gibi saklarsın. Büyük acılar büyük gürültüler yapar, nehirler gibi coşar, denizler kadar hırçın olur, boyunu aşıp seni yutar...

Baba, içimdeki en gürültülü acı, senin sevgisizliğin.

"Onu hırçın bir çocuğa döndürüyorsun," diyordu annesi, koridorun ucundaki yatak odalarından. Annesi o odayı babasıyla paylaşıyordu ama Hazer'e göre annesiyle uyumayı hak eden kendisiydi; çünkü annesini, babasının annesini sevdiğinden daha fazla seviyordu. Hatta kendinden bile fazla seviyordu ve Hazer birini daha fazla seveceğini sanmıyordu. "Onun gözünün önünde sürekli Adem'i seviyorsun, bunu gördükçe gözü dönüyor, fevrileşiyor. Okulda kavga ediyor diye onu suçlama, bunun sebebi sensin."

Sırtını koridorun duvarına yasladı ve karanlıkta görünmeyeceğini düşünerek yumruklarını sıktı. On bir yaşındaki bir çocuğun yumruğu ne kadar sıkılabilirse sıktı ve en yakın arkadaşının, yalnızlığının içine iyice sızarak gözlerini o kapıya dikti. Annesiyle babası hep tartışırdı, bu yeni bir şey değildi ama geçen ki tartışmalarında babası ilk kez annesine tokat atmıştı ve bu yüzden Hazer burada dikiliyor, babası bir şey yaparsa annesini savunmayı bekliyordu. Eğer annesine zarar verirse babasının karşısına geçip onunla kavga edebilirdi, çünkü annesi kalbinin yarısıydı.

"Saçmalama Bahar," diyordu babası, sesi oldukça umursamazdı ve Hazer babası tarafından umursanmadığıyla ilk kez yüzleşmiyordu. "Senin oğlun kıskanç! Görmüyor musun Adem'e düşmanı gibi bakıyor, çocuğun oyuncağını kırdı!"

"Hazer Adem'i seviyor," diye savundu annesi Hazer'i, kendinden emin şekilde. Hazer hızlıca başını salladı, Adem'i gerçekten seviyordu. "Kıskanması çok normal, çünkü sadece Adem'e oyuncaklar alıp, sadece onunla oynuyorsun! İşten geldiğinde ne zaman Adem'e değil de Hazer'e sarıldın? Geldiğin gibi Adem'i kucaklıyorsun, çocuk orada oturup sizi izliyor. N'olur artık gör şunları! Çocuk ruhsuzlaşmaya başladı, yüzü gülmüyor! Senin yüzünden Hazer'i kaybedeceğim!"

"Adem senin ve oğlunun yüzünden annesiz kaldı," diye bağırdı babası ve sesi odanın içinden çıkıp koridora taştığında Hazer, yüreğinin bir elin içinde yandığını hissetti. "Hazer'in bir şeye ihtiyacı yok, annesi de babası da burada. Adem'e annesinin yokluğunu hissettirmemeye çalışıyorum, abartıp durma."

KİMSESİZLER MATEMİ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin